"Hanako-chan"
"Evet Lawliet-kun?"
"Evime gittiğimiz de rahat davran lütfen rahatsız olmana gerek yok kendi evinmiş gibi davran ama yalan söylemeyeceğim aklınızda bulunsun diye söylüyorum evime bir şey olmasın diye her yere kamera koydum Kadınsınız diye söylemek istedim."
"Çok naziksin öncelikle bunun için teşekkür ederim Lawliet-kun ama tuvalet?"
"Orada kamera yok hem neden olsun?"Doğru ya ben tam bir geri zekâlıyım.
"Özür dilerim Lawliet-kun haklısın."
"Özür dilemene gerek yok gayet normal bir soru."
"Geldik Lawliet Hanako hanımın bavulunu al bagajdan."
"Yok Bay Vatari lütfen ben alırım."
"Sen benim evimde misafir olacaksın Hanako-chan lütfen."Kapımı açıp ondan önce davranayım derken o bagajdan bavulumu almıştı bile.
"Ben taşırım"
"Hayır Hanako-chan lütfen."
"Peki sana zahmet oluyor ama"
"Sorun yok beni takip edin lütfen."Yavaş adımlarla yürüyüp Lawliet'i takip ediyordum, bu kadar nazik biri olması beni ona karşı aşkımı daha çok güçlendiriyordu.
"Hanako-chan nerede kalmak istersiniz? Burada 20'ya yakın oda var."
"Benim için fark etmez ama tuvalete yakın bir yer olursa iyi olur gece gece odaları karıştırabilirim çünkü evin baya büyük Lawliet-kun."
"Bu bir iltifat'mıydı?"
"Böyle bir evde yaşamak isterdim yani evet."
"Burada yaşayacaksın zaten."Yavaşça yüzüme bir tebessüm yerleştirip gözlerimi ona kilitledim onun yanında yaşayacaktım evet bu çok güzel bir şeydi.
"Teşekkür ederim Lawliet-kun."
"Rica ederim Hanako-chan. Beni takip et seni tuvaletin yanında ki odaya götüreyim." Dedi ve önümden yürümeye başladı bende evi gözlerimle geziyordum.Büyük bir masa ve dönen sandalyeler ve masanın üstünde ki bir sürü bilgisayar, bilgisayarların tam arkasında kocaman bir ekran tüm odaları gösteriyordu ve cidden tuvalette kamera yoktu çünkü 20 odayla beraber burası ve dışarısı gösteriliyordu sadece.
Artık günlüğümü tuvalette yazarım artık.
1 kat çıkıp tuvaletin solunda kalan odaya geldim, ev bu arada çok büyüktü ve bir o kadarda güzeldi. Her katta başka bir masa ve küçük koltuklar vardı. Bu ev fazla güzeldi acaba onun muydu yoksa? Tabii ki onundu bu eve her ay para ödediğini düşünemiyorum bile bu yüzden onun olma fikri daha mantıklıydı.
"Burası Hanako-chan senin için uygun mu?"
"Tabii ki, çok teşekkür ederim Lawliet-kun."
"Rica ederim" deyip bavulumu bana uzattı kapıyı açtı ve bende onun yanından kalbimin küt küt seslerini dindirmeye çalışarak odanın içine girdim.Perdeler siyahtı ve odaya çok uygundu, yatak 2 kişilik yataklardı, yatakların tam karşısında bir masa ve gene dönen sandalye vardı.
Yatağın sağında kalan büyük bir kıyafet dolabı vardı "Lawliet-kun bu dolap benim için fazla büyük sadece birkaç tane kıyafet koydum"
"Kıyafet almayı sevmez'misin?"
"Evet pek sevmem onun yerine bir sürü kitap alırım"
"Hanako-chan istersen sana okuduğum birkaç güzel roman hediye edebilirim."Birinin bana aşkını belli etmesi için saçma çiçek büketleri almalarına gerek yoktu kitap almaları yeterdi.
"Benim için çok güzel olur Lawliet-kun ama okuduktan sonra size geri veririm."
"Hayır sizde kalmasını istiyorum Hanako-chan."
"Peki nasıl isterseniz... Ben şimdi kıyafetleri dolaba yerleştireyim beni buraya kadar getirdiğiniz için teşekkür ederim Lawliet-kun."
"Rica ederim bu arada ben pek uykuyu sevmem bu yüzden gecelere kadar çalışırım,"Bu yüzden zaten göz altın komple siyaha bürünmüştü âdeta bir pandayı andırıyor.
"Yani eğer bir iş hakkında sorunun olursa beni her zaman aşağıda bulabilirsin."
"Tamamdır teşekkürler Lawliet-kun."O eşsiz güzel gülüşünü tekrardan gösterip yavaş adımlarla yürüyüp aşağı indi.
Bende kapıyı kapatıp kendimi direk yatağa attım (aslında fırladım.) Şimdi Lawliet'le aynı evdeyim he? Demek onunla aynı evdeyim.
Ama o olmazsa bile kendi kendime konuşamam çünkü odamda kamera vardı acaba neredeydi? O zaman ben rahatça günlüğümü de yazamazdım.
Ee o zaman benim bu manyak bir şekilde yatağa atlamamı görmüştür diyeceğim ama fişek değil ki o hemen gitsin, umarım Bay Vatari görmemiştir.
Yataktan kalkıp bavulumu aldım içini açıp yanıma aldığım beş kitabı yatağın yanında ki sephaya koydum.
Siyah perdeleri açıp odaya güneş girmesini sağladım saat daha 16.04'tü ama ona rağmen güneş yavaş yavaş kendini aya bırakıyordu.
Kıyafetlerimi bavulumdan alıp dolaba yerleştirdim tek tek.
Sonra kıyafetlerimin altına gizlediğim günlüğümü aldım.
Siyah kapaklı ve üstünde beyaz harflerle günlük yazan benim için günlük değil âdeta silah bombası olan defterimi alıp bide kalemimi alıp umarım Lawliet beni görmüyordur diyerek bir şeyler yazmaya başladım.
Sevgili geri zekâlı aptal günlüğüm,
Şaşırıyorsun değil mi? Bende!
Onunla aynı evde olacağım çok değişik değil mi? Ona olan aşkımı gizlemem zor olacak desene. O beni sever mi acaba? Bana her Hanako-chan dediğinde kalbim öyle bir atıyor ki görmen lazım çıldırıyorum âdeta. Çok güzel bir sesi var, çok yumuşak. O sesin içinde kayboluyorum ve çıkmak istemiyorum.
Senin olmak istiyorum Lawliet-kun.Eğer günlüğümü bulursa her hâlde beni psikologa götürecek L ona olan aşkımı öğrense ne tepki verirdi acaba?
Onun olmak istediğimi öğrense ne der acaba?
Instagram:@tansu.ww07 (kişisel)
Instagram:@i.lovemello (bookstagram| bunu takip edin)
YouTube:@atansu
Pinterest:@atansu_
Bakın bu Death Note'un filminden (Netflixte ki değil o acayip saçma SAKIN İZLEMEYİN ANİMEYİ İZLEMEDEN SOĞARSINIZ.)
bu bu arada Animeyle aynı yani ama genede animeyi izleyin (şimdi izlemedim bu filmi yanlış bir bilgi vermeyeyim) ve cosplaylere bile bin basacak kadar L'e benziyor ACAYİP TATLI VE YAKIŞIKLI???
![](https://img.wattpad.com/cover/344295284-288-k48310.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Japon Masalı: Dedektif (L x reader)
Historia CortaKira olayı Japonya'yı komple ele geçirmişti, artık herkes korkudan ismini söyleyemez hatta dışarı çıkamaz olmuştu. Sakura TV denen bir kanalda ölen bir haber sunucusundan sonra herkesin televizyon kanallarında beyaz ekran ve beyaz ekranın üstünde te...