sevgimi sana böyle gösterebilirim

118 15 49
                                    

Gözlerim çok acıyordu ve bu acıyla uyanmak beni çok sinir etmişti, en son Lawliet'e seni seviyorum demiştim... Acaba ne düşünüyordu şimdi?

5 saatlik uyku bana yetmişti açıkçası nedenini bilmediğim bir şekilde daha dirençli uyanmıştım.

Ortam çok sessize benziyordu, yavaşça yerimden kalkıp dolabıma yöneldim dün giydiğim kot pantolonu ve siyah kazağı gene giydim hiç süslencek direncim yoktu.

Sadece saçlarımı tarayıp kahküllerimi düzelttim.

Aynanın karışısından çıkıp kapıyı açtım ve yavaş adımlarla aşağı kata indim.

Lawliet gene masasında oturuyordu ama hiç kıpırdamıyordu bile bu adam beni korkutuyor ölmüş gibi davranıyor.

Onun yanına gidip tam günaydın diyecekken onun gözleri kapalı, baş parmağı dudağının üstünde mışıl mışıl bir bebek gibi uyuyor olarak buldum.

Masasında bir sürü kağıt vardı sanırım benim lanetimle ilgili uğraşıyordu ona çok minnettarım.

"Ha-Hanako-chan?..."
"Uyanmışsın Lawliet-kun, istersen biraz daha uyuyabilirsin."

Yeni uyandığı için tek gözü açık bana bakıyordu parmağı gene dudağının üstünde hareket etmiyordu bile.

Kafasını benden çekip masaya baktı
"Senin için eski davalara tekrardan bakıyordum ama birden gözlerim kapandı."
"Çok uğraşıyorsun Lawliet-kun biraz dinlenmene ihtiyacın var."
"Bir kişinin daha ölmesine izin veremem."

Haklıydı sonuçta o bir dedektifdi ve işi suçluyu bulmaktı ama biraz kendine de önem versin istiyordum.

"Aç mısın Hanako-chan?"
"Daha yeni uyandım pek aç değilim."
"Eğer açsan Watari senin için bir şeyler hazırlayabilir."

Yaşlı başlı adamı niye çalıştırayım diyecektim ki sustum hiç ciddi yanım yok

"Ben hazırlarım Lawliet-kun"
"Yorma kendini 5 saatlik uykuyla pek hareket etme."
"Sıkıntı yok Lawliet-kun ben iyiyim ben kendim hazırlarım... Bir seyler ister misin sende?"
"Gerek yok yorma ken-"
"Tamamdır bir tane çilekli kek getireyim sana."
"Ama yorma kend-"
"Lawliet-kun," tam giderken kafamı ona çevirip "biraz kafam dağılsın merak etme ben iyiyim." Dedim ve gülümsedim.

O da beni anlayışla karşılayıp sadece kafasını salladı.

Mutfağa girdiğim de Watari çoktan kahvaltıyı hazırlamışa benziyordu yaşlı başlı adama rahat veremedim hiç.

"Teşekkürler Bay Watari çok güzel gözüküyor ellerinize sağlık."
"Rica ederim Bayan Hanako izninizle ben gidiyorum."
"Siz yemeyecek misiniz?"
"Bugün benim işlerim var çabuk çıkmam gerek" deyip aynı bir tonton dede olarak gülümsedi.
"Peki siz nasıl isterseniz tekrardan teşekkürler... Ee şey bide Lawliet-kun için-"
"Her şey şu tepside hazır kendisi alacaktır yorma kendini."

Karşımda ki tepsiye baktım da... Bu adam diyabet hastası olacak gibiydi.

"Bay Watari yanlış anlamayın ama bu kadar tatlı yemek?"
"Merak etmeyin asıl tatlı yemediğinde korkun kendisi tatlı yiyerek anlayan bir tip o çocukken de böyleydi?"
"Demek çocukluğundan beri siz ona bakıyorsunuz."
"Wammy Yetimhanesine aldığımdan beri ben bakıyorum ona."

Ailesi olmayan biriydi demek ki Bay Watari onun için çok önemli belli oluyor zaten.

"Anladım ne güzel keşke beni de sevip koruyan biri olsaydı..."
"Öyle demeyin Bayan Hanako L sizi asla bırakmaz"

Buna inanıyorum.

Watari yavaşça mutfaktan çıktığında bende tepsiden bir tane çilekli kek 5 tane de kurabiye alarak tabağa yerleştirdim.

Onun yanına gitmeden ilk baş kapı arasından baktım.
Gözleri kapanıp duruyordu çok yorguna benziyordu gözlerinin altında ki siyah tabakalardan bunu anlamıştım zaten.

Onun yanına gidip tabağı masasına bıraktım "al bakalım Lawliet-kun."
Tatlıları görünce yorgun gözleri bir anda yorgunluğunu kaybetmiş gibi dirençle açıldı.

Evet bu adam diyabet hastası olacak.

"Teşekkürler Hanako-chan."
"Rica ederim Lawliet-kun... Şey Lawliet-kun."

Çilekli kekinde ki büyük çileği alıp yemeye başlayan Lawliet bir elinde çilek bir elinde kurabiye tutarak "efendim hanako-chan?" Dedi.

"Dün sana söylediğim şeyleri hatırlıyor musun?"

Bana bakışları "evet hatırlıyorum" desede kendisi "hangi söylediğin?" Dedi

Biraz moralim bozulmuştu ama çaktırmayarak "neyse boş ver önemli bir şey değildi zaten."

Zorla tebessüm edip mutfağa doğru giderken "ha evet hatırladım Hanako-chan" dedi

Sanırım ben bakışlardan da anlamıyorum.

"Bana seni seviyorum demiştin sanırım?"

Yanaklarım biraz kızararak "evet" dedim.

"Peki ne anlamda sevgi?"
"Nasıl ne anlamda sevgi?"
"Ben ilk defa birinden seni seviyorum lafı duydum buna nasıl tepki vermeliyim?"

Çilekli kekini sadece birkaç dakika da bitirmiş tabağa bulaşan krem şantilerini parmağına alıp yiyordu.

"Anladım" dedim tebessüm ederek "sevgiyi sana anlatamam belki ama gösterebilirim lawliet-kun." Dedim

Son krem şantiyi yedikten sonra bana bakıp "nasıl göstereceksin peki?" Dedi

Utana utana ona yaklaşıp yanağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim.

"Sevgimi böyle gösterebilirim" dedim.

İnstagram: i.lovemello





Bir Japon Masalı: Dedektif (L x reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin