Herkese merhaba, çok uzun zaman oldu cidden.
Eskiden hikâyenin sonuna "i.lovemello Instagram hesabım" diye yazıyormuşum artık o hesap @justotakuedits_ oldu :')Bu hikayeye çok ama çok istek geldiği için yazıyorum hemde tamamlamak istiyorum. Aklımda 3 senedir var olan lanetle ilgili bir hikaye var bu tarz ficlerimi bitirip biran önce ona başlamak istiyorum.
Öyleyse hadi başlayalım bakalım yeni bölüm nasıl olacak?
İnstagram:
@justotakuedits_
@katsukiffc
TikTok:
@rayismylife_-
"... Hanako-chan?"Ne yapmıştım ben böyle? Cidden onun yanağına bir öpücük kondurdum ve şu an ne yapmam gerektiğini heyecanımdan anlayamıyordum.
"Ben" diyebildim sadece sözlerim ağzımdan dökülmüyordu.
5 saatlik uyku sanırım bana yetmemiş.
"Şey ben... Ben,"
"Konuşmayı unuttun sanırım?" Kendimi ondan yavaş yavaş çekip kırmızıya dönmüş suratımla ona baktım. Bana sırıtan gibi bir yüzü vardı.Kızaran yüzüm iyice kızarmıştı.
"Hanako-chan," dedi yumuşak sesiyle "sevgini çok iyi anlıyorum." Dedi
Ellerini yanaklarıma götürüp yüzüme düşen saç tellerimi kulağımın arkasına attı.
Ne oluyordu şu an?
Kalbim deli gibi atıyordu."Lawliet-kun..." Dedim sessizce
Yüzüme iyice yaklaşıp "sevgini bana çok iyi gösterdin, bu yüzden kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim."
Yumuşak sesi ciddi bir hâl almıştı.
"Aiko bile sana zarar veremez"
"Bay Aiko zaten bana zarar veremez benim yanımda senin gibi biri var... Asla zarar veremez!""Değil mi? Hanako-chan," elleri saçlarıma gitti yavaşça okşuyordu "seni bu lanetten kurtaracağım"
Yüzüm iyice kırmızı olmuştu, 5 saattlik uyku bana aslında hiç yetmemişti ama Lawliet'in bana davranışı şu an bütün vücudumu uyandırmıştı.
Utancımdan kendimi bir hışımla çektim.
"Ş-şey ben bir mutfağa gideyim acayip karnım acıktı ha ha bekle b-ben hemen geliyorum Lawliet-kun." Koşar adımlarla mutfağa gittim.
Salak Hanako ne yaptın sen böyle? Ya yanlış anladıysa? Aşırı utandım... Lawliet neden bana böyle davranmıştı? Aslında böyle davranması beni mutlu etmişti ama birden yapması... Beni iter ya da başka bir tarafa çeker zannediyordum.
Çok mutluyum.
Elimi ağzıma götürüp ağzımı kapattım çok hızlı nefes alıp veriyordum. Şu an küçük çocuklar gibi yatağımda zıplamak istiyordum.
Yüzümü lavaboda yıkayıp ağzıma bir tane kurabiye attım. Bay Watari cidden çok iyi tatlı yapıyordu, Lawliet yüzünden olmalıydı.
Düşündüğüm şeyden dolayı küçük bir gülümseme sundum elimde ki kurabiyelere
"Neye gülüyorsun Hanako-chan?"
Elimde ki kurabiyeleri tırsmamdan dolayı tabağa düşürdüm.
"Bugün fazla sakarsın sanki" hâlâ arkam ona dönüktü dönmeye çok utanıyordum.
Yüzüm tekrardan kızarıyordu.
Elini omzuma koydu ve beni kendine çevirdi. Yüzüm aşağıdaydı ona bakacak cesareti bulamıyordum onu öptüğümden beri.
Gören sanacak dudağından öptüm... Tamam sırada ki olayım kesinlikle bu olacak.
"Hanako-chan yüzüme bakar mısın?" Parmaklarını çeneme koyup kafamı kaldırdı şu an ona bakıyordum.
Gözlerim titriyordu.
"Hanako-chan, sevgini tekrardan bana gösterir misin? Tam olarak anlayamadım sanırım."
"Ne demek istiyorsun?"Çok aptalım.
"Sevgini gösterir misin diyorum"
"Lawliet-kun ben..."
"Ah anlıyorum" parmaklarını çenemden çekip gözlerini benden ayırmadan konuştu."Sevgini demek tekrardan gösteremeyecek kadar utanıyorsun... Anladım seni... O zaman," diğer elinde tuttuğu defteri bana gösterdi.
Olamaz!
"Bu defter bana sevgini gösterir değil mi?"
"Lawliet-kun sen bu defteri?..."Gözlerim şaşkınlıktan kapanmıyordu bile.
Lawliet defteri yukarı kaldırarak "ya bana sevgini gösterirsin ya da sevgini okurum?"
"Sakın okuma o defteri!"
"Niyeymiş?"
"Şey o defter..."
"Biliyorum günlük değil mi? Ama sanırım tek günlük değil... Kendini çok ele veriyorsun Hanako-chan asla anlamayacağımı sandın değil mi?"Yüzüm düşmüştü, sesi çok değişkendi anlayamıyordum onu.
"Peki ne düşünüyorsun?"
"Çok şey düşünüyorum Hanako-chan ama... İlk defa biri beni seviyor nasıl davranmalıyım bilmiyorum..."Yüzüm tekrardan ona dönmüştü elinde ki defteri masaya bırakıp elini yanağıma koydu. Okşuyordu.
Okşadığı eline elimi koydum yavaşça.
"Lawliet-kun"
"Efendim Hanako-chan?"
"Sana sevgimi göstermek istiyorum."
"Göster o zaman"Elimi onun elinden çekip bende onun yanağına koydum, kendimi ona biraz daha yaklaştırıp parmak uçlarıma bastım.
Az önce dediğim şeyi yapacak mıydım cidden?
Bunu yapamayacağımı anlayıp dudaklarımı onun yanağına götürecekken o kafamı tutup beni dudaklarına götürdü.
Yavaş bir tempoda hoş bir his vererek dudaklarını dudaklarımda oynatıyordu.
Beni tezgaha dayayıp dudaklarını bana daha çok bastırdı.
Kalbim şimdi yerinden çıkacaktı.
En sonunda nefessiz kalınca onu kendimden ittim. Ona bakıyordum şu an nefes alıp verirken, yüzü azda olsa kızarmıştı.
Yüzünü omzuma gömüp bana sarıldı "Hanako-chan... Yalvarırım bana sevginden ver." Dedi
Ellerimi saçlarına götürüp okşadım kulağına eğilip "sana sevgiyi öğreteceğim söz veriyorum" dedim.
Yüzünü omzundan kaldırıp bana baktı "lütfen öğret buna ihtiyacım var"
Dedi.Dudaklarımız tekrardan buluştuğunda bu sefer iyice kriz geçirecektim.
Ellerimi onun beline bağlayıp kendimi iyice ona verdim.
Dudakları beni iyice cennete yolluyordu.
İçimde ki lanet yüzünden olan o kötü hissi bile unutmuştum. Yanımda onun gibi biri varken bana asla bir şey olmayacaktı.
Olamazdı...
-
Ay nasıl oldu cidden bilmiyorum ilk defa doğaçlama yazdım vdksbxkshd UMARIM BEĞENİRSİNİZ VE BEKLEMENİZE UMARIM DEĞMİŞTİRR 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Japon Masalı: Dedektif (L x reader)
NouvellesKira olayı Japonya'yı komple ele geçirmişti, artık herkes korkudan ismini söyleyemez hatta dışarı çıkamaz olmuştu. Sakura TV denen bir kanalda ölen bir haber sunucusundan sonra herkesin televizyon kanallarında beyaz ekran ve beyaz ekranın üstünde te...