"Yusuf abi, Yusuf abi, Yusuf abi!"
Elindeki böceği dikkatlice elinde tutmaya çalışan Leyla, mahallelerindeki parktan aşağı doğru koşarken bir yandan da Yusuf abisini bulmaya çalışıyordu.
"Kız zilli deli mi dürttü seni niye bağırınıp duruyorsun ortalıkta?"
Pencereden bağıran Nurgül teyzesi ile bir anlığına duraksadı Leyla. Bu kadını hiç sevmiyordu. Annesi saygısızlık yapmamasını defalarca tembih etmişti ama Leyla onu her gördüğünde muhakkak bir vukuat oluyordu. Nurgül teyzesi ona zilli dedikçe o da abisinin öğrettiği gibi kadına bir güzel el hareketi çekiyordu.
Ama şimdi el hareketi çekemezdi. Böceği sapasağlam Yusuf abisini ulaştırması gerekiyordu.
"Yusuf abiyi arıyorum ya! Bağırırım bağırmam sana ne! Hem benim adım zilli değil, Leyla!"
Nurgül teyzesine dil çıkartan Leyla ile Nurgül teyzesi söylenmeye başlamıştı bile. "Terbiyesiz seni! Zillisin de zilli diyorum sana! Senin adını yanlış koymuşlar. Senin adın zilli olmalıymış."
Leyla koşmaya başlamadan hemen önce Nurgül teyzesinin penceresine bakıp, "Senin adını da Nurgül koymuşlar ama bütün mahalle sana ayaklı gazete diyor Nurgül teyze. Asıl senin adını yanlış koymuşlar!" diyerek Nurgül teyzesinin bam teline bastıktan sonra koşmaya devam etti.
Sonunda kendi evlerinin ve aynı zamanda Yusuf abisinin evlerinin kapısına geldiğinde soluklandı. Yasemin teyzesi ve annesi kapının önünde oturuyorlardı.
"Yasemin teyzeee," dedi, yorgunluğunun ve heyecanın verdiği harf uzatması ile. "Yusuf evde mi?" Yasemin teyzesi ve annesi gülümseyerek ona bakıyordu.
Annesi, "Yusuf değil, Yusuf Abi diyeceksin kızım. Kaç kere söyleyeceğim?" diye sorduğunda Leyla umursamazlıkla omuzunu silkti. "Benim bi' tanecik abim var. Ben sadece ona abi derim. Yusuf'a abi demem." Aslında normalde Yusuf abi dediği çocuğa sırf annesini kızdırmak için onun önünde sadece Yusuf diyordu. Annesinin bu duruma gerçekten sinirlenmediğini fark etmeyecek kadar küçük olan Leyla, bu zevkten kendini hiçbir zaman mahrum etmiyordu.
Yasemin teyzesi anne kızın başlayacak didişmesinin arasına girerek, "E Nergis Ata'ya abi diyor ya Leyla," dediğinde, Leyla bir kez daha omuzunu silkti. "Nergis istiyorsa benim abim onun abisi olabilir. Ben onun abisini istemiyorum."
Yasemin teyzesi sahte bir alınganlıkla Leyla'ya baktı ve "Aaa, nesi varmış benim oğlumun istenmeyecek?" diye sorduğunda Leyla yüzünü buruşturdu. "Yasemin teyze senin oğlun kafadan uyuz!"
Yasemin teyzesi ve annesi kahkahaya boğulduğunda Leyla neye bu kadar güldüklerini anlamasa da o an önemsemedi. Yusuf abisini bulması gerekiyordu. Böceği kaybetmeden onu Yusuf abisine göstermeliydi.
"Ben seni büyüyünce görürüm Leyla! O zaman sen oğlumu istersin de ben vermem. Yusuf senin abin, derim. Haberin olsun."
Leyla başını olumlu anlamda salladı. "Tamam Yasemin teyze. Büyüyünce öyle söylersin. Yusuf abi nerede? Ders mi çalışıyor yine?"
Yusuf abisi derslerden fena çakılmıştı. Leyla henüz ilkokul birinci sınıfa gittiği için ondan okuma yazma öğrenmesi dışında kimsenin bir beklentisi yoktu ama ortaokul birinci sınıfa giden Yusuf abisinin bir iki tane kırığı olduğu için Yasemin teyzesi ve Kerim amcası Yusuf abisinin bütün yazına kurallar koymuştu.
"Evet ders çalışıyor," diyen Yasemin teyzesine bakıp içeriye doğru adımlarken Yasemin teyzesinin sorusu ile duraksadı Leyla. "Sen niye ciyak ciyak Yusuf'u arıyorsun bakayım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyla Çıkmazı
Teen Fiction"Bir insan ömrünün sonuna kadar bir çok kez sevebilir, sevilebilir hatta aşklar yaşayabilir belki ama benim seni yaşadığım gibi yaşayamaz. Ben seni yaşıyorum Leyla. Sen benim kanıma karışıyorsun, damarlarımdan akıyorsun. Ciğerlerime doluyorsun sen b...