10.Bölüm

975 52 5
                                    

Kazım sanki hiçbir şey yaşanmamışçasına yalıda rahat rahat dolaşıp salona indi. Seyran'a elini uzatarak "Kızım gel öp bakalım babanın elini. Hadi benim güzel kızım."dedi.

Seyran isteme istemeye olsada öptü. Aralarının bozuk kalmasını istemiyordu ancak artık eskisi gibi de davranmayacaktı babasına karşı.Her zamankinden daha dik ve daha özgüvenliydi. Kendini babasına dahi ezdirmemeye kararlıydı.

Kazım bu sefer Ferit'e uzattı elini.

"Gel, öp bakayım damat. Duyduğuma göre tekrar damadım olmuşsun yasal olarak. Madem öyle gel öp elimi aradaki bu küslüğü kaldıralım."

Kazım bu işgüzar davranışlarıyla şirketteki yerini geri alabilmeyi ve eskisinden daha da sağlamlaştırmak istiyordu. Fuat öldükten sonra şirketin kalacağı tek kişi Ferit olduğu için arayı her zamankinden sıkı tutmak istiyordu.

Ferit kazımın elini tutup tokalaşır gibi yaptı.

"Umarım kaldırabiliriz, kazım bey."dedi yalandan sırıtarak.

Kazım bozulmuştu ancak belli etmedi.

"Babaya noldu oğlum? Peki peki öyle olsun damat.
Nasıl olsa gönlünü alırım senin."deyip odadaki herkesle kısa kısa selamlaşıp yalıdan ayrıldı.
__________
Babam gittikten sonra odamıza çıktık Ferit'le.
Okul heyecanımı babamın gelişi bile söndürememişti bu yüzden hala çok coşkulu davranıyordum.

"Ferit, Ferit!"
"Efendim aşkım"
"Hadi oturmayalım böyle. Bir şeyler yapalım yemeğe kadar."
"Olur bebeğim. Ne yapalım istersin?"
"Immm bilmem. Aa dur buldum."
"Neymiş?"
"Odamıza aldığımız masa tenisi masamız vardı. Orada bir kaç el oynayalım benim bu enerjimi atmam lazım."
"Hayatım, enerjimizi başka şekilde de atabiliriz."
"Cıvıma hemen Ferit ya!"
"Tamam, tamam. Hadi bi ifadeni alayım. Şu arka kısıma koydurmuştum masayı oraya geçelim."

Sonra Ferit'le birkaç el oynadık kazanan ben olmuştum. Sonrasında odadaki dartla da birkaç el oynayınca Ferit kendini koltuğa atarak "Seyran ben yoruldum ya" dedi.

"Ya kıyamam. Sen yoruldun mu?"diyerek yüzünü ellerimin arasına alıp bebek gibi sevmeye başladım.
Ellerimi uzaklaştırıp "Ya dalga geçme cidden yoruldum."deyip elimden tutup kaldırdı beni.
"Hadi yemeğe"
"Aa evet yemek vakti gelmiş"
El ele aşağı inip Halis ağanın gelmesini bekledik masada.
__________
Halis ağanın gelmesiyle yemeğe başladık.Her zamanki masa sohbetlerimizi ediyor yemeğimizi sakince yiyorduk.

Derken Latif efendi Halis ağanın kulağına eğilip birşeyler fısıldadı.

Halis ağa "Ne, şimdi mi? Burda mı?"diyerek heyecanla ayağa kalkınca bizde ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk ve hep birlikte ayaklandık.

İçeri uzun boylu, kemikli yüz hatlı, hafif kıvırcık saçlı, sakallı biri girdi.

Kim olduğunu anlayamamıştım.
Halis ağa ona "Oğuz hoşgeldin oğlum." diye yaklaşıp sarılınca Ferit'e baktım.

Gelen kişiden hiç hoşlanmışa benzemiyordu. Oğuz sırayla tek tek herkesle kucaklaştı. Bana gelince tokalaşmak için uzatmış olduğum elimi öptü ve "Sen de Seyran olmalısın."dedi.

"Ben Ferit'in kuzeniyim, Halis ağanında torunu."
"Memnun oldum."dedim elimi geri çekerken.
Ferit'e baktığımda iyice huzursuzlandığını anladım.

Halis ağa herkesi tekrar masaya oturmaya çağırdı ve hep birlikte yemeğe başladık.

Oğuz ona sorulan soruları kısa cevaplarla alelade geçiştiriyordu. Bakışlarını sürekli üzerimde hissediyordum. Ferit ise tüm yemek boyunca ağzını açıp bir şey demedi. Canı epey sıkılmıştı.
Dedesini mi kıskanmıştı yoksa beni mi?

Yalı ÇapkınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin