Ferit'in götürülmesiyle apar topar peşinden yola çıktık. Halis ağaya haber gitmiş olsa gerek o da arkamızdaki arabadaydı.
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim olmadığı için endişe ve panik halinde kasılmış bir şekilde oturmuş dışarıyı seyrediyordum. Biran önce Ferit'i görmek istiyordum.
Karakola vardığımızda Abidin abiyle Orhan baba polis memurlarına Ferit'in nerde olduğunu sormak için yanımızdan ayrıldılar.Geride kalanlar olarak bizde bir köşede sessizce bekliyorduk.
Gülgün anne bir köşede, ben bir köşede, Halis ağa bir köşede ayrı ayrı oturmuştuk.
Herkesin yüzünden düşen bin parçaydı.Abidin abinin köşeden dönmesiyle onlara doğru koştum.
"Abidin abi ne olur biri artık bi şey söylesin. Ferit'i neden aldılar içeri, nerde şu an, napıyor?"
"Seyran hanım tamam sakin olun şöyle geçelim Orhan bey herkese anlatsın durumu."Konuşarak bizimkilerin yanına doğru gidiyorduk.
Halis ağa buraya geldiğimizden beri bakışlarını yerdeki bir noktaya odaklamış bir şeyler düşünüyor gibiydi. Yaklaştığımızı anlayınca kafasını kaldırdı ve yorgun bir sesle söze girdi."Orhan!
Neymiş durum? Öğrenebildiniz mi?
Yine ne işler açtı bu çocuk başımıza!""Baba eski dava vardı ya hani. Sanırım orda bi gelişme olmuş. Karşı taraftan henüz kim olduğunu bilmediğimiz biri tekrar itiraz mı etmiş ne. O yüzden dava yeniden görülecekmiş ve Ferit'i mahkeme gününe kadar nezarethanede tutacaklarmış."
Ne eski davası, ne nezarethanesi!
Neler oluyordu?!"Bir dakika bir dakika Orhan baba ne eski davasından bahsediyorsunuz?"dememle herkes birbiriyle bakışmaya başladı.
Orhan baba ise anlaatıp anlatmamakla tereddüt eder gibiydi.
"Şey seyran kızım.."diyerek duraksadı.
"Baba benden bunu saklayamazsınız. Lütfen anlatır mısınız bana her şeyi!""Seyrancım şöyle..
Siz evlenmeden önce..
Yani aslında sizin evlenmenize vesile olan bi durum bu."Şimdi daha da meraklanmıştım. Ee anlat dercesine sabırsız bi ifadeyle dinliyordum onu.
"Nasıl yani?"
"Şöyleki bir gün kapımıza polisler geldi bir de bi kadın. Kızımı burda zorla tutuyorsunuz diye bağırmaya çağırmaya başladı."
"Ee peki sonra?"
"Sonrası, biz kızınız burda değil desekte meğer Ferit'in yanındaymış kız ve üstelik reşit bile değil. 17 yaşındaydı."
"Orhan baba sen neler diyosun?!"
"Böyle işte Seyrancım bu olaydan sonra zaten Ferit'in evlenmesi kararlaştırıldı devamını zaten biliyosun."Olayı bir de Ferit'ten dinlemek istiyordum bu yüzden onu görme ihtiyacım giderek artıyordu.
"Peki şimdi feriti görebilir miyim baba?"
"Onu da sorduk memurlara. En erken yarın görebilirsiniz dediler."Çaresizce gidip boş bulduğum bi koltuğa çökmüş bi şekilde oturdum.
Feritin benden önceki hayatıyla ilgili pek bir şey bilmesemde az çok tahmin edebiliyordum ama bu kadarı beni bile şaşırtmıştı.
Halis ağa sessizliğini bozarak öfkeli ve tok sesiyle söze girdi.
"Orhan!
Hemen en iyi avuklarımızı yönlendir.
Çıkarın şu çocuğu burdan kimseye duyurmadan.
Hele bi çıksın ben ona yapacağımı bilirim.""Peki baba!"
__________
Yalıya döndük tekrar hep birlikte. Herkes tek kelime etmeden odalarına dağıldı. Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış gibiydi zaten.Feritsiz bu odaya girmek bana öyle bi acı vermişti ki..
Onunla ayrılalı birkaç saat olmasına rağmen öyle bi özlemiştim ki onu..
Onu görür görmez üstüne atlamak kokusunu içime çeke çeke sarılmak istiyordum. Odadaki yalnızlığımla duvarlar üstüme üstüme geliyordu sanki. Yarına kadar dakikalar geçmiyor, zaman işlemiyor gibiydi. İkide bir bi terasa çıkıyor bi içeri giriyor, teras ve oda arasında mekik dokuyordum. Stresten tırnaklarımı yeme seviyesindeydim.
