Yavuz abinin anlattıkları ile çok şaşırmıştım serap demek haindi. Yavuz abi bana serap ın yanına gidip odasına dinleme cihazı yerleştirmem için beni görevlendirmişti. Hemen hazırlanıp hastaneye gittim. Serap ın odasının önüne gelince tam içeri giricekken içeriden serap çıktı.
"Serhat "
"Aa serap nasılsın"
"Ben iyiyim de sen benim yanıma uğramazdın"
"Bir kahve içeriz diye gelmiştim."
"Tamam sen geç içerde otur ben ikimize kahve alıp geliyorum"
"Tamam"
İçeri girince en iyi seçenek olarak bilgisayar masasının en ücra köşesine dinleme cihazını yerleştirdim. Ve bilgisayarına flaşı taktım zaten hemen bilgiler flaşa aktarılmıştır. İşimi halledip serap a acil işimin çıktığını yazıp gönderdim. Ve arabama binince Yavuz abiyi aradım.
"Komutanım işlem tamam flaşbellere bilgileri aktardım."
"Tamam serhat iyi iş çıkardın."
Telefonu kapatıp eve yol aldım. Eve gelince kapıyı Gülçin i gönderip kızımla biraz vakit geçirdim. Aseli uyuttuktan sonra flaşbelleği incelemek için leptopa taktım çoğunlukla hasta dosyaları vardı. Fakat bir tane de şifreli bir klasör vardı. Kendi becerilerimi kullanarak şifreyi kırmayı becerdim. Klasör açılınca önüme birkaç video dosyası ve ses dosyaları vardı. Çekilme tarihine göre ilk videoyu açtım. Videoda bir kadın vardı arkası dönüktü ve elinde bir silah vardı silah ile karşısındaki adamı vurunca önünü döndü ve benim gözyaşlarına boğulmamı sağladı bu kadın deryam dı ve bu video 2 hafta önce çekilmişti ama bu nasıl olurdu bu işte bir yanlışlık olmalı hemen Yavuz abiyi aradım ama oda ben daha konuşmadan direk acil karargaha gelmemei söyledi