Zaniolo içeriye doğru bir adım attığında düşmemesi için kolundan tuttum,asla kendinde değildi nasıl buraya gelmişti hiç bir fikrim yoktu evimin adresini sadece kerem ve barış biliyordu keremin söyleyeceğini düşünmüyordum ama barış işte ondan emin değildim.
Zaniolo tamamen içeriye girdiğinde bedenini bana yasladı ayakta duramıyordu.
"Che ci fai qui zaniolo?"
(Ne işin var burada Zaniolo?")"Non posso venire a trovorit."
(Seni görmeye geldim olamazmı.")"Dove hai travato casa mia
("Evimi nereden buldun"?)"Ho chiamato la poce e la stanza ha detto"
(barışı aradım ve oda söyledi")"Donnazione,entriamo"
("Lanet olsun,hadi yürü içeri")Zaniolo'yı zorlada olsa koltuğa oturttum .
Barışa çok kırgındım bir dans yüzünden nerelere gelmiştik.
Mutfağa girdiğimde barışa mesaj attım.
"Barış zaniolo'ya evin adresini senmi verdin?"
"Konuşmamız gerekiyor..."
Mesaj attıktan sorna kahve yapıp salona geri döndüm salona girdiğimde zaniolo koltukta yatıyordu.
"Zaniolo hadi kalk kahve iç ayılırsın.
Zaniolo ona seslenme rağmen sesini çıkarmamıştı.
Elindeki kahveleri sehpaya bırakıp koltuğun kenarına oturdum vucudunu inceledim heybetli bir vucuda sahipti ve bunu çok iyi kullanıyordu dağınık saçları anlına düşmüştü iyiydi ama bizden asla olmazdı sanki zaniolo ile bir şey yaşarsam barışa ihanet etmiş olacaktım içimde çok değişik bir his vardı.
😻
Sabah bom boş bir eve uyanmıştım o kadar yorulmuştumki koltukta sızıp kalmıştım.
Telefonu elime aldığımda barışın mesaj attığını gördüm
"Günaydın, Nazlı konuşmamız gerekiyor"
"Eve gelebilirsin."
Telefonu bıraktıktan sonra direk keremi aradım üçüncü çalişta açtı.
"Efendim nazliciğim"
"Kerem,sana tek bir şey sorucam ve tek bir cevap istiyorum zaniolo ya evin adresini sen mi verdin?"
"Yooo niye verim canım bem senin evin adresini, bir şey mi oldu?"
"EVET oldu dün sen gittikten sonra zaniolo geldi hemde içmişti"
"Vayyy bende diyorum bu çocuk niye topa vuramıyor demek ki topu iki tane görüyormuş."
" Hahaha çok komik cidden Allah Allah ya.Neyse barış beni eve çağırdı konuşmak için."
"Eee ne duruyon kız gitsene"
"Kerem o kadar şey söyledi nasıl gidicem bilmiyorum"
"Aaa ama sende yani o bir sinirle söylemiştir çok pişman olmuştur bak gör nasıl üzgündür şimdi"
"Eminmisin?"
"Tabii ki eminim o öyledir çabuk sinirlenir bağırır ama hemen pişman olur"
"İyi gidiyorum o zaman ben"
"Git hadi git"
Telefonu kapatıp hemen yatak odama koştum
Pantolon olarak siyah bol bir pantolon giyip üzerine siyah crop giydim ve krem rengi bir hırka aldım.

🐣
İ
ki katlı villanın önüne arabamı park edip bahçeye girdim bu sefer güvenlik bir şey dememişti .
Kapıyı çaldım bir kaç saniye sonra kapı orta yaşlarda bir kadın tarafından açıldı.
Nazlı"Merhaba,ben barışı görmek için gelmiştim musayitse gelebilirmiyim.
"Tabii buyur geç canım benim "
"Teşekkürler"
Ayakkabımı çıkarıp içeriye girdim
"Nazlıydı değilmi"
"Evet,siz ner-
"Barış oğlum söyledi"
"Ha siz barışın annesimisiniz?"
"Evet"
"Anladım barış yukarıda mı"
"Evet evet geç sen yukarı"
"Teşekkürler efendim"
"Ne demek güzel kızım"
Yukarı barışın odasına çıktığımda kapıyı tıklayıp odaya girdim barış yatakta yatıyordu yavaşça kapıyı kapatıp yatağının yanına oturdum saçları dağılmış anlına doğru düşmüştü üzerinde hiç bir şey yoktu bütün kasları göz önündeydi
Ve bu benim kalp sağlığım için hiç iyi değildiParmaklarımı yavaşça saçlarına değdirdim anlına düşen saçlarını kaldırdığında bütün yüzü ortaya çıkmıştı kalp atışlarim odanın içinde duyulacak kadar hızlı atıyordu.
Barışın yüzüne doğru yaklaştığımda burunlarimiz neredeyse birbirine değecek ti kendimi ilk defa engelleyemiyordum ben barışı öpmek istiyordum...
![](https://img.wattpad.com/cover/340140783-288-k848496.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galatasaray ◽ Barış Alper Yılmaz
Fiksi PenggemarTürkiye'nin en büyük kulüplerinden biri olan Galatasaray da takım tercümanlığı yapmak için işe giren Nazlı takımdaki barışa aşık olur ve bundan sonra hayatı tamamen değişir...