Medya;Hazar
~~~
Hazar abinin dediğini yapıp saçlarımı kurutmuştum,odamdan çıkıp içeriye girdiğimde babamın ve annemin ayrı ayrı tekli koltuklarda oturduğunu,abimin ve Hazar abinin üçlü koltuğa geçtiklerini gördüm.
Yanlarına yaklaştığımda Hazar abi,abimi itip benim için yer açmıştı,annem Hazar abinin yaptığı bu harekete gülmüştü,herkes çok iyi bilirdi Hazar abinin benim üzerime ne kadar düştüğünü.
Abim Hazar abiye ters ters bakıp yana kaydı, hızla bir kaç adım atıp kendimi abilerimin ortasına bıraktım, Hazar abi elini omzuma atıp beni biraz daha kendine çektiğinde kafamı kaldırıp ona baktım,o bana bakmadan önüne bakıyordu,bir süre daha yüzünü inceleyip önüme döndüm.
Babam ve abilerim galeri hakkında konuşmaya başladığında annem ve bende mutfağa geldik.
Annem abilerimin geliceğini duyduğunda yemekten sonra kalkıp çayın yanına yiyebileceğimiz aperatif şeyler hazırlamıştı.
Herkesin servis tabağına çayın yanında yesinler diye kurabiye,kek ve annemin sabah kahvaltı da yaptığı yumuşacık poğaçalardan koyduk.
Babamın ve Hazar abinin tabağını elime alıp oturma odasına giriş yaptım, Hazar abi ve babam iş konusunu kapatmış, gülerek sohbet ediyorlardı,babam kolay kolay gülen biri değildi ama Hazar abi onu nasıl güldüreceğini çok iyi biliyordu, abim de yine eline telefonunu almış birileri ile mesajlaşıyordu.
Elimde ki tabakalardan birini ilk önce babama uzattım babam teşekkür ederek aldı, Hazar abinin yanına gittiğimde o da elimden tabağı aldı.
'yorulmasaydın yavrum' dediğinde hiçte kasılmıyordu,nedense ben ortamda bana yavrum dediğinde değişik hissediyordum.
Önemli değil diyerek yanlarından ayrıldım tek Hazar abim değil kimse takılmıyordu galiba,ben daha oturma odasından çıkmadan tekrar konuşmaya başlamışlardı.
Annem çayları tepsiye koyarken bende annemin ve Zafer abimin tabağını da elime alıp oturma odasına bıraktım,bu sırada annemde çayları getirmişti.
En son kendi tabağımı almaya mutfağa gittiğimde elime aldığım tabak elim den kayıp yeri boylamıştı,cam kırılma sesinden dolayı 'hiih' diye bir ses çıkarmıştım.
'Zahir' bağırarak mutfağa giren Hazar abiyi gördüğümde ona döndüm, korkmuş gözüküyordu, gözleri ile etrafı tarayıp iyi olup olmadığıma bakındı,bir kaç adım atıp ayağına birşey batmasını önemsemeden bana doğru ilerledi ve koltuk altlarım dan tutarak beni tezgaha oturttu.
Bu sırada annem de mutfağa giriş yaptı,'Ay Hazar oğlum o nasıl bir kalkmaktı,alt tarafı tabak kırıldı bende birşey oldu sandım' dediğinde Hazar abi ellerimi tutup birşey batmış mı diye kontrol ediyordu.
'Abi iyiyim' dedim daha fazla telaş yapmaması için, öz abim ayağa kalkmaya bile tenezzül etmezken Hazar abim yanıma koşarak gelmişti.
Annem ikiniz çıkın ben şu camları halledeyim dediğinde Hazar abi arkasına dönüp sırtını gösterdi,anlamayarak bakmaya devam ettim.
Annem de durmuş bize bakıyordu 'atla hadi kapıya kadar ben götüreyim, ayağına cam batmasın' annem güldüğün de bende hafifçe gülmüştüm.
'Ama abi sen' dediğimde bana birşey olmaz dedi, sırtına çıkıp bacaklarımı iyice sardım.
Annem halimize bakıp tekrar güldü 'şebekler' dediğinde Hazar abi ve bende gülmüştük.
Hazar abi beni mutfaktan çıkardıktan sonra yere indirdi ve bana döndü bende kafamı kaldırıp yüzüne baktım,annem yere eğilmiş camları topluyordu,oturma odası da koridorun sonundaydı.
Hazar abi bana tekrar iyi misin diye sorulduğunda.
'Biraz eğilir misin?' dedim
Eğildiğinde yanağını öptüm, Hazar abi onu öptüğüm de hareketsiz kaldı bir kaç saniye daha öyle durduğunda konuştum 'senin sayende hep iyiyim abi' ben konuştuktan sonra kendine gelen Hazar abi kafamı tutup göğsüne bastırdı.
Gülüp ona sıkıca sarıldım 'ben hep yanındayım yavrum' dediğinde kafamı salladım.
'biliyorum Hazar abi'
'hadi gel içeriye gidelim' onu onayladığım da beraber içeriye geçtik beni kolunun altına almıştı.
Biz içeri girdiğimiz de babam bize döndü 'Hazar oğlum görende bizim oğlan Allah korusun öldü sanar' dediğinde Hazar abi büyük bir töbeestağfurullah çekmişti.
'abi elimde değil ki bücürüğü çok seviyorum' dedi gülerek bende ona bakıp güldüm.
Babam 'o da seni çok seviyor' dediğinde kafamı olumlu anlamada salladım,abim sonunda kafasını telefondan kaldırıp bana döndü 'iyi misin lan' diye sordu.
Hazar abi ona sert bir bakış atmıştı ama galiba bunu bir tek ben anlamıştım 'iyiyim lan' dedim bende bozuntuya vermeden,abim tekrar telefona döndüğünde Hazar abi de beni tekrar yürütüp yanına oturttu.
Ama keşke oturmasaydım,zaten öğlen yemeğini çok yemiştim Hazar abi kendi tabağında ki herşeyi bana yedirmişti, doydum dediğimde hepsini yiyeceksin demişti.
Kilo alırım dediğimde de sen her halinle güzelsin diyerek beni kandırmayı başarmıştı,zorla da olsa tabağı bitirmiştim, sende ye desem de ben aç değilim diyordu.
Hazar abi saat on ikiye kadar bizde oturmuş ve babamla derin muhabbetlere girmişlerdi arada abim de olaya dahil oluyor sonra tekrar telefonuna dönüyordu.
Hazar abi geç olduğunu ve kalkmak istediğini söylediğinde babam ve annem asla bu saatte bırakmayacaklarını söyledi.
Bunun üzerine Hazar abi ne kadar gitmek istediğini söylese de mecburen kabul etmişti.
'Oğlum koltuk açılmıyor biliyorsun burada rahat etmezsin,ya Zafer'in yada Zahir'in odasında kal' dediğinde Hazar abi hızla konuştu.
'Mehtap abla valla ben senin bu dağdan kaçmış oğlunla yatamam' dedi abimi göstererek,babam dahil hepimiz gülerken abim koltuğun üzerinde ki yastığı Hazar abiye fırlattı.
'O niye lan şerefsiz' dedi sonrasında 'pardon baba' dedi,babam küfürden nefret ederdi bu yüzden evde kullanmamaya özen gösteriyordu.
'Horluyorsun kardeşim' dedi Hazar abi
'Ben horlamam kardeşim' dedi abim de, babam annem ve bende gülerek onları izliyorduk.
'Ya Ferdi abi sende birşey desene horlamıyor mu?' dedi Hazar abi babama dönerek.
'Oğlum şimdi ne yalan söyleyeyim sabah namazına Zafer sayesinde kalkıyoruz' dediğinde hepimiz kahkaha atmıştık, abim ayağa kalkıp 'daha da seni odama alırsam' diye tehditte bulunup kapıyı kapattı.
Biz hâlâ arkasından gülüyorduk,annem ayağa kalktı 'Oğlum ben sana yer yatağı hazırlayayım o zaman' dediğinde Hazar abi gerek olmadığını söylemişti.
'Anne zaten yatağım çift kişilik değil mi yatalım gitsin uğraşma gece gece' dediğimde Hazar abi hızla ayağa kalkıp evet çok mantıklı bir karar demişti.
Annem 'olur mu öyle çocuğum rahat edemez Hazar abin' dediğinde siz bilirsiniz o zaman dedim.
Hazar abi 'inanın yatakta daha rahat ederim Mehtap teyzecim' dedi annem zar zor ikna olup babamla beraber odasına geçtiğinde bende Hazar abime döndüm.
Ağzı kulaklarındaydı neye bu kadar sevinmişti anlamamıştım ama gülen yüzü beni de güldürmüştü.
Odaya ilk önce ben hemen arkamdan Hazar abi girdi.
Çok uykum vardı uyumak iyi gelicekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAR | GAY
RomanceO kadar masum o kadar güzeldi ki ona nasıl kapıldığımı bile anlamamıştım, aklımdan biran olsun çıkmıyordu o güzel yüzü,huzur veren sesi... Her seferinde uyardım kendimi,ondan uzak durmalısın Hazar dedim,o senin kardeşin yerinde dedim ama kalbim beni...