53. BÖLÜM

112 7 0
                                    

(Silah sesi)

💥💥💥

I.N'in ağzından ⚠️

Yeri gülüyordu. Ben ağlıyordum. Y/N benim kucağımdaydı. Artık beyazın üzerinde kırmızı vardı...

I.N: Y/N UYAN Y/N YALVARIRIM UYAN

Y/N karnından vurulmuştu. Bizimkiler silah sesini duyup yanımıza gelmişlerdi. Bazıları şaşkındı bazıları da ağlıyordu.

I.N: Y/N AÇ GÖZÜNÜ BEN SENSİZ YAŞAYAMAM Y/N YALVARIRIM KALK YALVARIRIM!!!

Ambulans gelmişti. Y/N'a önce ilk yardım yaptılar. Bir anda gözüm Yeri'ye çarptı.

I.N: SENİ ŞEREFSİZ PİSLİK. VER ŞU SİLAHI!

Deyip elimden silahı aldım. Çok sinirlenmiştim ve gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Y/N'ı götürüyorlardı ve ben donakalmıştım. Sadece silaha bakıyordum.

Dawn kolumu dürttü.

Dawn: Jeongin gelmiyor musun Y/N'ı götürüyorlar. Çabuk hadi!

Silahtan gözümü ayırmadan;

I.N: Siz gidin bana konum atarsınız benim ufak bir işim var.

Dawn: Peki

Dawn gitti.

Bir anda düğün salonunda koşmaya başladım. Arabaya bindim. O kadar hızlı sürüyordum ki bazı şoförler bana küfür ediyordu. Umursamıyordum. Şirketin önüne geldim. Yang Holding

Koşar adımlarla ilerliyordum. İntikam vakti...

Güvenlik beni tuttu.

Güvenlik: Randevunuz var mı?

I.N: Çekil!!

Güvenlik Randevusuz alamam

I.N : NE DEDİYSEM O!

Güvenlik: Peki şöyle yapalım, siz kimle görüşecektiniz?

I.N: Ha-ru!

Güvenlik: O iş çok zor çıkın gidin siz

İki kolumla güvenlikleri ittirdim.

Koşmaya başladım beni kovalıyorlardı. Yinede koşuyordum. Biraz duraksadım ki arkamda birini göremedim.

Güvenlik: Nereye gitti bu?! Çabuk yakalayın!

Karşıma takım elbiseli özgüvenli bir adam çıktı. Silahı aldım ve kafasına doğrulttum.

I.N: Bana bak çabuk bana Ha-ru şerefsizinin yerini söyle!

Adam: A-a napiyosun be manyak adam

Adamı daha çok sıktım.

I.N: SÖYLE!

Adam: Üst katta sa-

Silah adamın kafasına doğru bakıyordu. Bende adamın arkasındaydım. Adamı zorla yürüttüm. Bir kaç kişi bize bakıyordu.

Umrumda değildi.

Adamla birlikte yukarı çıktık.

Adam: Tamam tamam şurası.

Kapıda Ha-ru yazıyordu.

Adamı kenara fırlattım.

Adam: AGAAAAGAGA acıdı!!

Kapıyı çat diye açtım.

Ha-ru arkasını dönüktü.

Ha-ru: KAPIYI ÇALMADAN GİRMEYİN DEMİŞTİM!

Bana doğru döndü.

Silahı ona doğrultmuştum.

Ha-ru: Ooo kimleri görüyorumm

I.N: Sonun geldi Ha-ru

Ha-ru: İkimizde beni vuramayacağını biliyoruz.

I.N: Y/N için herşeyi yapabilirim ve yapacağım da!

Ha-ru: Hadi ama

Gülmeye başladı.

Tetiği çektim.

Ha-ru: Ooo hızlıyız

I.N: Bitecek burada benim Y/N'ım iyileşecek ve senden kurtulacak.

Ha-ru: Sende hapisee

I.N: Yatar çıkarım, asıl önemli olan Y/N...

Ha-ru: Ne kadar seviyorsun ya sen bu Y/N'ı

I.N: Tahmin ettiğinden de fazla!

Ha-ru: Aynen ayn-

I.N: KES !

Gözlerimi kapadım ve...

(Silah sesi)

💥💥💥

.

Ha-ru yere yığılmıştı. Polis sirenleri geliyordu. Fakat ben daha tetiği çekmemiştim ki...

Arkamı döndüm ve Junh'u gördüm. Elinde bir silah vardı.

Hızlı hızlı konuşuyordu.

Junh: Jeongin ben cidden hepinizden özür dilerim. Ben cidden Y/N'ı çok sevmiştim I.N fakat işler beklediğim gibi gitmedi.

Polisler bir yandan Junh'u kelepçeliyorlardı.

Junh: Her neyse çok pişmanım ve size özürümü bu şekilde dilemek istedim. Beni affedin lütfen.

Polisler onu götürüyordu.

Ben çok şaşkındım. Polisler bir yandan da Ha-ru'ya bakıyorlardı. O ölmüştü, herşey bitmişti. Peki Y/N...

~~~


I.N | Mess ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin