***
Yarın*
Y/N'ın ağzından ⚠️
Erkenden kalkmıştım. Çünkü Jeongin'e mükemmel bir kahvaltı hazırlamak istiyordum. O daha uyanmamıştı. Güzelce giyindim. Mutfağa gittim ve yeni mutfağıma bir göz attım. Geniş ve ferahtı. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım.
×××
Masayı çok güzel süsledim. Jeongin'de kış uykusuna yatmış galiba o kadar ses yaptım hâlâ uyanmadı.
Odamızın kapısını açtım ve yatağın yanına geldim. Ellerimi yatağın üzerine koydum. Ellerim biraz Jeongin'in sırtına değiyordu.
Y/N: (Yavaş bir tonla) Jeongin uyan hadii
Jeongin gözlerini kırpıştırdı ve bana döndü.
Tekrardan gözlerini kırpıştırdı.
I.N: Oooo sabah sabah bu ne güzellik böyle
Gülmeye başladım.
I.N benim kolumu bir anda sert bir şekilde tuttu ve çekti. Yatağa, yani Jeongin'in tam dibine düşmüştüm. Onunda istediği buydu. İkimizde gülmeye başladık.
~~~
Lee Know: Saat kaç oldu bunlar hâlâ gelmedi
Dahyun: Dur be daha dün evlendiler biraz tadını çıkartsınlar.
Dawn: Aynen Dahyun haklı ama Y/N ve Jeongin gelirler, aksatmazlar işlerini.
Shuhua: Bencede
~~~
I.N: Ellerine sağlık tatlım
Y/N: Afiyet olsun da, ne zaman şirkete gidiyoruz?
I.N: Gitmesek mi
Y/N: Biliyorsun Jeongin işlerimiz var
I.N: Biliyorum biliyorum
Y/N: Kahvaltıdan sonra gideriz dimi
I.N: Olur hatta hadi kaldıralım gidelim
Y/N: Tamam
Masayı kaldırdık, hazırlanıp yola çıktık.
~
I.N: Oo dedikodu masasını kurmuşsunuz
Dawn: Eee ne sandın
Lee Know: Y/N hanım nasıl geçti geceniz
Y/N: Minho
Lee Know: Nee
Y/N: Seni döverim çocuk
Dahyun: Gelin hanım utandı.
Y/N: Susmazsanız ben sizi susturacağım
I.N gülmeye başladı.
I.N'e acımayacak şekilde vurdum
Y/N: Jeonginnn
HyunA: Tamam yeter hadi derslere geçiyoruzzz
Ters ters baktım ve Jeongin'in elinden tutup yürümeye başladım.
Lee Know: Gelin hanım damat beyi kaçırıyooor
Jeongin ağzını bile açamadan sınıfa getirmiştim.
Jeongin bir anda elini çekti.
Komik bir tavrı vardı.
Jeongin: A aa bende gelebilirdim buraya kadar. Ha yok ben senin elini tutmadan yürüyemem, ben sensiz yaşayamam diyorsan başka
Jeongin'e kaşlarımı kaldırıp baktım.
Y/N: Ha ha sen bensiz yaşayamazsın asıl
I.N yüzünü bana eğdi.
I.N: Tabii yaşayamam
Bir anda şaşırdım.
Y/N: Bu yaşayamam kelimesi bana biraz yapmacık geliyor tabiki çok üzülürüm kimseyle sevgili olmam ama ölmem yani nasıl ölebilirim ki, yani anlıyor musun?
I.N: Bak sevgilim, o öyle değil işte sensiz yaşayamam, sensiz ölürüm demek değil, sen olmadan ne zevkim ne yaşama sevincim kalır yani yaşayan ölü gibi düşün.
Y/N: Anladımmmm, AA aynen bende öyle olurum
I.N güldü.
I.N: Ay Allah başımıza vermesin
Y/N: Aynen ben sensiz yaşayamam
I.N: Bende
Y/n: Elini tutuyorum bak
I.N elimi tuttu
I.N: Ben tutayım
I.N bir anda yürüyünce sendeledim ve yürümeye devam ettim. Herkes bize bakıyordu. Bizde yerimize oturduk.
***
Cezaevi
Görevli: Yang Yeri! ziyaretçiniz var
Yerimden kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Girdiğimde tanıdık bir yüzle karşılaştım.
Yeri: Jungsuk?
Jungsuk: Oo unutmamışsın
Yeri: Seni unutmak mümkün mü ?
Jungsuk: Tabiki unutamazsın
Yeri: Ee niye geldin bakalım
Jungsuk: O moruk baban ölünce yanına geleyim dedim
Güldüm
Yeri: Kendi başımın çaresine de bakabilirdim, ama gelmen de iyi olmuş özledim seni
Jungsuk: Vay vay Yeri hanıma bak sen, ee nasıl gidiyor bu yerde günler
Yeri: İğrenç ve sıkıcı tabiki ama o sürtük babam öldüğü için seviniyorum. Junh'a maaş bağlayacağım
Jungsuk: Tabi kaldı tüm servet eline
Yeri: Ne sandın, haa bu arada çıkartacaksın beni değil mi?
Jungsuk: E onun için geldim
Yeri: Şükür
Jungsuk: Şimdi parayı vereceğim zaten Y/N'a hiçbir şey olmamış direk çıkarsın. Akşam senle bir yerlere gideriz. Bugün benim doğum günüm, biliyorsun doğum günümü asla atlamam
Yeri: Bilmez miyim, kaçıncı yaş günün?
Jungsuk: 24.
Yeri: İyi bari doğum günün kutlu olsun ne diyim, beni çıkart sana mükemmel bir hediye alacağım
Jungsuk: Tabiki
***
~~~