YARALI KUŞ

~3~

12 yıl önce

Ağlayarak babaanneme sarıldım babam birdaha gelemeyecekti.

"Babaanne Allah beni sevmiyormu? Annem yok babamda gitti şimdi bana nolucak babaanne"

"Olurmu hiç öyle kuzum seni Allah çok seviyor sevdiği içinde seni sınıyor şimdi çok küçüksün büyüdüğünde ne demek istediğimi anlayacaksın."

Ağlayarak kafa saladım diğer çocuklar gibi bende gülmek okula gittiğimde annemin saçlarımı örmesini bana öğle saatlerinde yemek hazırlamasını evde onun sesini duymayı ne çok istiyorum ben annemi tanımıyorum.

"Babaanne bana annemi anlatsana nasıl biriydi?"

Yüzünde acı bir tebessümle başımı dizlerine yatırdı yaşlı elleriyle ördüğü saçlarımı okşamaya başladı.

"Annen sana çok benziyor onun gibi siyah saçların siyah gözlerin var onun kopyasısın onu tanımak istiyorsan aynaya bakman yeterli meleğim"

"Annem neden gitti?"

"Büyüyünce sana anlatıcam."

"10 yaşındayım babaanne hadi anlat bana annemin beni neden istemediğini anlat ben biliyorum o beni hiç sevmedi."

"Hayır meleğim sen sevilmeyecek bir çocuk musun ki seni sevmesin."

"Diğer çocuklar hep bana annen seni sevmediği için gitti diyorlar okula her gittiğimde diğerlerini anneleri gelip alıyor. Benim neden annem yok neden?"

Hıçkırarak odama koştum kapımı kilitleyip duvara çökerek ağlamaya başladım.

Benim neden annem yok baba neden gittin annem yoktu zaten birde sen gittin.

Ben şehit kızı olmak istemiyorum ben tekrardan senin kızın olmak istiyorum baba lütfen geri gel söz veriyorum çok uslu olucam birdaha seni üzmeyecem hadi gel.

~~~

Yüzümde acı bir tebessümle babamın bana hatıra olarak bıraktığı künye ye konuşuyordum o zamanlar daha 10 yaşındaydım hiç bir çocuğun hakketmeyeceği şeyler yaşadım

Babam gelmedi o akşamdan sonra babam birdaha hiç gelmedi.

Çocuktum hayal kurmak mutlu olmak oyun oynamak resim çizmek benim için o günden sonra bitti.

Ben artık çocuk değildim ben şehit çocuğuydum.

Üzerimi değiştirip biraz bahçeye çıktım siyah eşofman takımını giymiş siyah uzun saçlarımı açık bırakmıştım.

Etrafımda eğitim gören askerler vardı.

Yanıma biri oturdu

Yüzbaşı Emre Eker

"Sadem hanım napıyosunuz burada tek başınıza"

"Sıkıldım biraz siz napıyosunuz?"

"Eğitim gördüğün gibi dinlenmek için de buraya geldim."

Gülümseyerek önüme döndüm

Ben buraya alışamayacaktım babam gibi adamlarla dolu bir ortam bana hiç iyi gelmemişti.

Buralar bile babam gibi kokuyordu.

İstemsizce gözümden bir damla düştü elime.

"Ağlıyormusun sen?"

"Hayır" diyerek yanından kalktım binaya doğru ilerledim