~8~

348 17 0
                                    

Beni neden sevmedin anne o kadar mı? Sevilmeyecek bir çocuktum.

Gözlerimi açtığımda gözüme ilk çarpan boyası dökülen tavan oldu.

Başıma aldığım darbeden dolayı şiddetli bir baş ağrısı vardı.

Hafif doğrularken gözüme küçük oda takılmıştı sonrası yavaş yavaş gelmeye başladı. En son birileri tarafından arabaya zorla bindirildim.

"Hey kimse yokmu?"

Bağırmama rağmen kimse gelmemişti

Ağır adımlarla kapıya doğru ilerledim kapının kolunu açmamla kapı açılmıştı şaşırdım beni buraya getirenlerin kapıyı kilitleyeceğini sanmıştım

Dağ evi gibi bir yerdeydim etrafta kimseler yoktu arka bahçeden sesler geliyordu.

Oraya doğru ilerledim

"Seda bu kız ya dediğimizi yapmazsa?"

"Yapacak eğer buradan kurtulmak istiyorsa yapacak onu öyle birşeyle tehdit edecem ki mecbur kalacak"

Bunlar nasıl insanlar anne demeye layık olmayan kadına da bak sen aklı sıra beni tehdit edecek hemen buradan gitmem gerekiyor.

Yokluğum fark edilmeden gitmeliyim

Evin ön tarafına geldiğimde nereden gidebilirim diye ufak bir tespit yaptım ileride orman gibi bir yer vardı.

Eğer o tarafa doğru gidersem beni bulmaları zorlaşır.

Ne kadar koşabildiysem ağaçlık alana gelmiştim ama sanırım yokluğum fark edildi en son birilerin bağırma sesi geliyordu.

~~~

Herkes pişman olmuştu masum birine öyle davranılmaması gerektiğini biliyorlardı.

Ama yinede öfkelerinin esiri olmuşlardı.

"1 hafta oldu hala Sadem'in naşına ulaşamadık bu nasıl bir kabus resmen komutanıma verdiğim sözü tutamadım onun yavrusuna sahip çıkamadım biliyormusunuz son nefesinde bile Sadem'i düşünüyordu o bensiz napacak diyordu onu bana emanet etti ben naptım resmen öfkenin esiri oldum."

"Sakin ol devrem bulucaz o çakallara öğretmenimizi bırakmayız Musa üsteğmen ve timi bulacak ben eminim"

Herkes yaptığı hatanın farkındaydı ama bu hiç birşeyi değiştirmiyordu kinle nefretle yaklaştıkları öğretmeni öldü biliyorlardı.

Musa üsteğmen ve timi dağları altüst etmişlerdi ama bir türlü bulamamışlardı.

Sadem öğretmen Kars sınırları dışındaydı.

O çoktan Şırnak'ta tutuluyordu.

"Komutanım nasıl bulucaz bu şerefsizleri her taşın altına baktık ama yoklar."

"Ahmet uzmanım bulucaz kim bizim elimizden kurtuldu ki onlar kurtulsun bu yaptıklarını onların yanına bırakmayacaz"

"Haklısınız komutanım bizim elimizden kurtuluşları yok"

Telsizden gelen sesle susmuşlardı.

"Ateş 1 beni duyuyor musunuz?"

"Ateş 1 dinlemede kartal 1 durum nedir?"

"Musa komutanım Sadem Acar'ın yerini tespit ettik Şırnak'ta"

"Tamam kartal 1 karargaha geçip sonrada şırnak'a intikal edecez"

YARALI KUŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin