get the fuck out of my way ajusshi

150 21 4
                                    

Mektubu alalı bir hafta olmuştu ve ben cevap vermenin en iyi cevap olduğunu düşündüğüm için kızı tamamen aklımdan çıkartmıştım.

Matematik hocası sınavların bitmesini umursamadan hala ders anlatmaya devam ettiği için çözümü uyumakta buldum. Ve ben bu dersi çekmek zorundaydım çünkü jisung ve minhonun aksine devamsızlık hakkım çoktan bitme eşiğine gelmişti  ve yalnızca 4 günüm kalmıştı. Kafamı sıraya yaslayıp gözlerimi kapattım ancak vücuduma uğrayan anlık ürperti ile kafamı kaldırdığımda minho nun bana baktığını gördüm

"Hayırdır kardeş bir yerimiz açıkta mı kalmış" kafasını salladı ve önüne döndü, not defterinden kağıt kopartıp üstüne bir şeyler yazmaya başladı

Son zamanlarda minhoyla olmamamız gerecek kadar yakındık, kendini affettirme çabası gerçekten çok güçlüydü

Her an her dedigimi yapıyor, en ufak bir şeyden rahatsız olsam o şeyi düzeltmek için uğraşıyordu ve bu hareketleri kendimi güvende hissetmemi sağlıyordu bende istemsizce ona karşı sempati besliyordum

Üstüne yazdığı kağıdı bana uzattı
"Pencereye bak." Kağıdın arkasına baktım ama bundan başka bir yazı yoktu

Dışarıya baktığımda bana mektubu veren kızın okulun bahçesinden 1. Kattaki sınıfımıza daha doğrusu bana baktığını gördüm

Her ne kadar tüylerim diken diken olsa da hiçbir şey olmamış gibi davranıp önüme döndüm ve lavaboya gitmek için izin aldım

Nasıl bir günah işledim de bunlar benim başıma geliyordu

Zil çalınca minho da tuvalete geldi

"Okuldan kaçalım mı?"

Vay anasını avradını, demek sınıfta kalmaktan korkmamak böyle bir şey. Kalan son devamsızlıklarımı kullanıp kullanmamak konusunda çok emin değildim ama dışarda olmanın beni daha iyi hissettireceğini de biliyordum.

Sınıfa dönüp Felix e bizimle gelip gelmeyeceğini sorduk ama o yorgun olduğunu ve onsuz gidebileceğimizi söyledi. jisung da bugün okula gelmediği için minho ve ben okulun çitlerinden atlayarak kimseye fark ettirmeden çıktık.

Gidebileceğimizi yerler zaten sınırlıydı bende çok dışarıda oturma havamda olmadığım için minhoyu evime davet ettim ve o da kabul etti. hayır çağırma nedenim sizin düşündüğünüz gibi değil.

marketten aldığımız dondurmalarla evin yakınındaki bir parkta salıncaklarda otururken minhonun telefonu çaldı. arayan 'saudade.' diye birisiydi, saçma bir isim diye geçirdim içimden

ama minho arayan kişiyi gördüğünde telefona saniyelerce donmuş bir şekilde, gözünü bile kırpmadan bakmıştı. çok uzun süre donduğu için minhoyu kolundan tutup salladım

''açsana ne bakıyorsun'' kafasını telefondan kaldırdığında gözleri doluydu benden özür dilediği zamandan beri ilk defa onu bu şekilde görmüştüm 

kısık ve titreyen bir sesle ''yapamam...'' dedi. bir şeyden korkuyor veya tedirgin olmuş gibi duruyordu. telefonu elinden alıp açtıktan sonra kulağıma dayadım

''alo min orada mısın'' yaşça büyük bir adamın sesine benziyordu

''buyur amca bir şey mi dicen'' minho yanlış yapıp yapmadığımı söylesin diye ona bakacaktım fakat minho yoktu 

sonra yere çöktüğünü ve kollarını dizine sarmış bir şekilde kumların üstünde oturduğunu fark edince şu an tavsiye alabileceğim bir mentalitede olmadığını anladım

''amca? hahhaha'' gülüşünde bile hayır yoktu bunun

''evet öyle, sadede gel ajusshi'' iç çekip konuşmasına devam etti

''minho orada mı ona ver telefonu'' 

''evet ve hayır'' 

sesi ciddileşmişti ben ise duruşumu bozmadan alaycı tonumla konuşmayı sürdürdüm ve aynı zamanda minhoya bakış atmayı da ihmal etmemiştim

''ne demek hayır ver şu telefonu, ayrıca sen kimsin de minhonun telefonunu açıyorsun'' hoppa dur orda ajusshi

''sevgilisi olarak açıyorum duşa girdi telefonunu odada unutmuş o sanıyorum kendimi, asıl sana sormalı sen kendini kim sanıyorsun da minhoyu arama hakkını kendinde buluyorsun reis'' 

''minhonun tek sevgilisi benim ucube.'' ne, minhonun bunca zamandır sevgilisi mi vardı yani...

.

.

.

karni karni yoaraq

biraz saçma oldu ama 😞

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn

kocaman öptüm 🦦







timeless/hyunho (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin