Tuvalette Kavga ve Varoş Kadınlar

1.2K 26 1
                                    

Sabah hazırlanıp şirkete geldim, saat yedi bile olmadan şirkete gelmem beni de şaşırtmıştı.
O kadar laf ettiğim Derya'dan bile erken çıkmıştım evden.

Sebebini bilmediğim bir şekilde bu şirketi sevmiştim, burada bulunmayı sevmiştim..

Ekstra yüksek topuklarımı yere vura vura içeriye girdim.
Murat'ın anlattığı kadarıyla bugün işim yoktu, fakat buradaydım işte.
Belki asıl işim için gelmiştim.
Ulaş'ı ayartmak..

Haftaya bir iş yemeği olduğu ve yeni çıkarılan ruju başka şirketin yöneticilerine pazarlamam gerekeceği söylenmişti.
Yani haftaya kadar Ulaş'ı halletsem iyi olurdu, sonra bir aya bile kalmadan usulsüzlük yapıp işimi bitirirdim.

Gördüğüm şeyle gülümsedim, Ah, işte hedefim bana doğru geliyordu.
Yanımdan geçip gideceği sırada onu durdurdum.
"Selam ortak, küs müyüz yoksa?"
Karşımda durup beni süzdü.
"Hayır, işim var."
Tekrar harekete geçeceğinde onu yine durdurdum.
Bu kadar soğuk bir adam olmak zorunda mıydı?
"Bana biraz şirketi gezdirmek ister misin? Aramızdaki buzları eritmek istiyorum."

Kaşlarını çattı.
"Bak Efsun, buraya ne için geldin bilmiyorum ve sana güvenmiyorum. İstediğin gibi buralarda takılma izin vereceğim ama sakın bana yaklaşmaya çalışma." dedi ve yanımdan geçip gitti.

Ulaş'ın bana güvenmesi düşündüğüm kadar da çocuk oyuncağı olacak gibi durmuyordu.
Neyse, sonuçta benim halledemeyeceğim sorun yok.

Odama girmeden önce lavaboya uğrayıp makyajımı tazelemeye karar verdim.
Kapıyı açmadan içeriden gelen sesler beni durdurdu.
Sanırım içeride biraz eğlence var..
Kapının önünde durup sesleri dinlemeye koyuldum.

"Seni patronların yanında çok görmeye başladık, ayağını denk al."
Gözlerimi devirdim, şirkette varoş kadınlar mı vardı? Hem de benim yöneticisi olduğum şirkette..

Ürkek bir ses daha duyuldu.
"Ö-özür dilerim, b.benim kötü bir amacım yoktu."

Başka bir kadın bağırmaya başladı.
"Onlardan uzak duracaksın seni fahişe!! Yanlarına yanaşıp onları ayartabileceğini mi düşündün?!"

"H-hayır ben..."

Yine başka bir kadın sesi duyuldu.
Bu kızı tuvalette kaç kişi sıkıştırmıştı Allah aşkına.
"Senin çirkin bedenine bakar mı onlar gibi insanlar, sürtük?!"

Kapıyı açıp içeriye girdim.
Köşeye sinmiş ufak tefek kadının karşısında dört kadın onu sıkıştırıyordu
"Vay be kızlar, ortaklarım hakkında bu kadar korumacı olmanız gözlerimi yaşattı."

Kızı bırakıp hızla bana döndüler.
"Sen kimsin, karışma."
Kız gerçekten salak olmalıydı.
Ortaklarım kelimesi bile kim olduğumu anlamasına yetmeliydi?

Onlara doğru bir adım attım.
"Sizin çirkin yüzlerinizin bana tanıdık gelmemesi çok doğal ancak siz benim kim olduğumu bilmiyorsanız, üst departmanlarda bile değilsiniz.  Kendi ezikliğiniz hakkında kara kara düşünmek dururken neden kızı sıkıştırıyorsunuz?"

Aralarından biri diğerlerine nazaran bir tık daha zeki olduğunu kanıtlayarak kim olduğumu anladı.
"E-Efsun Hanım yanlış anladınız."

Diğer kızların gözleri korkuyla açılırken zorbalık gören kız da yere çöküp ağlamaya başladı.

"Yanlış anladıysam burada tam olarak ne yapıyorsunuz?"
Kadınlardan biri koşarak önüme gelip elimi tuttuğunda elimi ondan kurtardım.
"Özür dilerim Efsun Hanım."
Onun peşinden diğerleri de karşıma gelip özür diledi.

"Benden neden özür diliyorsunuz? Bana bir şey yapmaya zaten cüret edemezsiniz. Kızın önünde diz çökün."

Onların salaklıklarına ve varoşluklarına tahammül edemiyorum.
Onlarla biraz stres atabilirdim.

Patron Kraliçe +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin