Kaç ve Saklan

662 20 18
                                    

Geç attığım için özür dilerim.
Geç kaldığım için uzuuunca bir bölüm atıyorumm.

...
Arkamdan görüş açıma giren kahve bardağı ile gözümü yıldızlı gökyüzünden ayırdım.
Kahveyi elinden aldığımda Ulaş koltukta yanıma oturdu.

Bizden yarım saat sonra hastaneye gelmiş ve şimdiye kadar hiç soru sormamıştı.
Kahvemden bir yudum aldım.

"Merak ettiğin hiçbir şey yok mu?" dedim
Bakışları Furkan'dan bana döndü.

"Var ama cevap vermezsin tahminen."
Normal şartlarda evet, ya cevap vermezdim ya da yalan söylerdim.

Ancak nedense şu an ona karşı dürüst olmak istiyorum.
Aslında herhangi birine anlatasım var.
Bugün çok fazla şey oldu ve tüm bunlar olurken ben tek başımaydım.
En azından birinin olanları bilmesini istedim.

"Furkan'ı bu hale babam getirdi." dediğimde kahve elinde duraksadı.
Bana bakmaya devam ediyordu.

Kardeşinin zarar görmesine sebep olduğum için benden nefret edebilir hatta bana zarar vermek isteyebilirdi..

Beni şaşırtarak bunları yapmadı.
Konunun üzerine bile gitmedi.

"Hayatım boyunca iyi bir abi olmaya çalıştım." bir yudum kahve içti "Tahmin edersin, Tekin benimle görüşmüyor artık."

Ulaş, Tekin'in elinden her şeyini almıştı. Böyle olması çok doğaldı..
Bu da hayatlarına ben girdikten sonra oldu..
"Pişman mısın?"dediğimde başını salladı.

"Hayır." diye cevap verdiğinde sesi net çıkmıştı, ardından yarım kalan sözüne devam etti.
"Furkan zarar görmesin diye her şeyi yaptım bu güne kadar."

Benim yüzümden başarısız olmuştu..
Bu konuda kendini suçlaması saçmaydı.
Başımı gökyüzüne geri döndürdüm.

"Ama zarar gördü ve kendi tercihiydi."
Bana baktığının farkındaydım ama ona bakmadım.
"Bana kızgın mısın?" dedim.

Dirseklerini dizlerine koyup ellerini birleştirdi.
"Sanırım olmalıyım." Nihayet ona baktım. "Ama değilim."

Bu hem mantıklı hem de mantıksızdı.
"Neden?" dedim.
Babamın yaptıklarından ben sorumlu değildim ancak Furkan benimle yakın olmasa başına bir şey gelmezdi.
Karmaşıktı, çok karmaşık..

"Çünkü Furkan'ın birisi için bir şey yaptığını gördüm." Furkan'a baktı. "Hiç göremem sanmıştım."

Tepkisiz kaldığımda cevap vermemi bekledi.
İstediğini verdim.
"O bencil mi?" dedim.

Hafifçe güldü.
"Sorun bencil olmaması." demek kişiliği benim zıttımdı. "Bu yüzden eskiden çok zarar gördü." Tekrar ciddileşti. "Sonra da kimseye değer vermedi."

Ne olduğunu sorsam da anlatmayacağı belliydi, merak da etmiyordum.
O yüzden yorum yapmadım.
Tahmin ettiğim bir hikayeydi zaten, her playboyun yaşamında benzer bir hikaye çıkıyor, bir şekilde insanlara güvenlerini kaybediyorlardı..

Bir süre daha sessiz kaldığımda tekrar o konuştu.
"Sana değer veriyor."
Ah, sanırım bunu anlamıştım.

"Evet ve bunun sonucuna katlandı." dedim.

Gülmesini zaten beklemiyordum ancak herhangi bir cevap vermesini bekledim.
Bunun yerine bir süre sessiz kaldı.
Ardından koltukta bana doğru yan döndü ve yaklaştı.
Kolu yanımdan koltuk kenarında tutundu.
"Efsun." Nefesi yüzüme çarptı. "Belki bu beni kötü bir abi yapar ama.." Tamamen dudağıma bakıyordu "Sana karşı hislerim var." diye fısıldadı ve dudağını dudağıma bastırdı.

Patron Kraliçe +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin