Sadık Köle

948 16 18
                                    

Başımın ağrısıyla gözlerimi açtım.
Buz gibi soğuk vücudumu yalayıp geçiyordu.
Etrafıma baktım.
Depo gibi bomboş bir yerdeydim.
Kaçırılmış mıydım?

Deponun içinde sadece bir yatak vardı ve ben de onun üzerindeydim.
Olduğum yerde doğruldum ancak yataktan kalkamadım.
Bunun sebebi sol bileğimden yatağın başlığına kelepçelenmiş olmamdı.

Deponun kapısı büyük bir gürültüyle açıldı ve içeriye Oğuz girdi.
İçimden küfürler savurdum.

Benim yaptığımı öğrenmiş olmalıydı.
Bana zarar vermezdi.
Korkutmak için falan mı kaçırmıştı?

Yanındaki düzinelerce adamı dışarıda bırakarak kapıyı kapattı.
Yavaş adımlarla yanıma gelirken yumuşak bir ses tonuyla "Uyanmışsın güzelim." dedi.

Bu da neydi şimdi?
"Neden buradayım Oğuz?" sert ses tonum tavrımı ortaya koyarken onun kaşlarının çatılmasına sebep oldu.

Sorumu görmezden gelerek "Nasıl hissediyorsun kendini?" dedi.

"Harikayım." dedim ve etrafımı işaret ettim. "Harika bir yerdeyim, harika şekildeyim." yapmacık gülümsememi suratımdan kaldırdım. "Ne yapıyorsun sen?"

Bana doğru yavaşça bir adım daha attığında yatağın karşısındaydı.
"Sakin ol." dedi. "Bana sinirlendiğini biliyorum, seni buraya kötü bir şey için getirmedim."

Sakinliği tüylerimin ürpermesine sebep oluyordu.
O karşımda adeta bir psikopat gibi dikilirken düşüncelerimi toparlayamıyordum.

Buradan nasıl çıkacaktım?
Kendim kaçamazdım, Oğuz'u öldürsem bile dışarıdaki düzinelerce adamı tek başıma öldüremezdim..

Oğuz bir şey söylemediğimi anlayınca oldukça yavaş hareketlerle yatağa oturdu.
"Uzan."
Söylediğini yaptığımda yanıma yattı.

"Babanla tanıştığımda 8 yaşındaydım." dedi. "Nasıl tanıştığımızı merak ediyor musun?"

Ah, hayır. Ne Oğuz'la ne de babamla ilgili bir şey duymak istemiyordum.
Özellikle de geçmişlerini..
"Etmiyorum."

Yüz ifadesi hiç değişmedi, sırtüstü duararak karşıya bakmaya devam ederken konuştu.

"Ailem beni sokağa bıraktığında orada yaşamayı öğrendim." İç çekti. "Ama sekiz yaşındaki bir çocuğun gece yarısı karşılaştığı üç sarhoş adama karşı yapabileceği hiçbir şey yoktu."

Nefesimi tuttum.
Oğuz'un babama olan sonsuz saygısının altından bu tarz bir şey çıkacağı tahmin edilebilirdi.
Ne diyeceğimi bilmediğim için sustuğumda devam etti.

"Baban olmasaydı o adamların benim hakkımda iğrenç fikirleri vardı." gözlerini kapattı. "Baban beni kurtardı."

Kendi çıkarına olmayan bir iyilik yapma ihtimali yoktu babamın.
Normalde küçük bir çocuğu kurtarmak için kılını bile kıpırdatmazdı.

"Kendi için yaptı, sen umrunda değildin." değdiğimde Oğuz'un kaşları çatıldı.
"Saçmalıyorsun!" dedi sesini yükselterek.
Yüzünde en ufak bir ifade yoktu.

Acımasızca sözlerime devam ettim.
Oğuz öyle bir aptaldı ki babamın karanlıktan yok olmuş kalbini fark edememişti.
"Sana yatırım yaptı, seni kölesi yapmak için kurtardı." dedim. "İstediğini de aldı."

Hızla yanımdan kalkarak ayağa fırladı.
İki adımda karşıma geçtiğinde bense hala ifadesiz şekilde yatakta uzanıyordum.

Duyduklarına inanamıyormuş gibi bakıyordu.
"Sen ölmüş babanın hakkında nasıl böyle konuşursun!?"

Patron Kraliçe +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin