Patron Kraliçe +18

Kanıt (+18)

Arabada otururken yanımdan kayıp giden yolu seyrettim.
Dakikalardır hiç ses çıkarmadan bunu yapıyordum.

Alperen dediğimi yapmış, Furkan'ın ruju ihaleyi kazanmıştı.
Ben ise kazanılandan daha çok şeyi kaybetmiştim.
Sürücü koltuğundaki Ulaş'ın bana seslenmesi ile kendime geldim.
"İyi misin?"

Ona dönmeden konuştum.
"Evet."
Ve dışarıyı seyretmeye devam ettim.

Ulaş direksiyonu sıktı.
"O adam sana bir şey mi yaptı Efsun?"
Kaşlarım çatıldı.
"Ne? Hayır."

Eli hala gevşememişti.
"Sunumunun kazanmasına imkan yoktu Efsun, nasıl kazandık? O adam sana zarar verdi değil mi? Bu yüzden susuyorsun."

Off, kendi zihnim beni yeterince meşgul ederken şu an Ulaş beni yoruyordu..
"Hayır, onunla yattım ondan kazandık."
İfadesiz bir şekilde verdiğim cevap onu oldukça şaşırtmıştı.

Sonrasında o da konuşmadı ben de..
Sessiz bir şekilde yolculuğa devam ettik.

Düşüncelerim beni rahat bırakmıyor, canımı yakıyordu.

Ben ne yaptım?
Furkan için sadece babama değil kendime de ihanet etmiştim.
Ben, sadece kendisi için yaşayan Efsun'a ihanet ettim. Ona zarar verdim.
Ne uğruna yaptım bunu?
İyi niyet olamazdı, ben rastgele biri için üzülüp zarar görmeyi göze alacak birisi değildim.
İyi niyetten dolayı kesinlikle olamazdı..

Furkan için miydi?
Furkan benim için neydi? Seviyor muydum onu? Hayır, sevmiyorum.

Sevmiyorsam neden onun için fedakarlık yaptım?
Hayır, hayır. Seviyor olamazdım.
Kimseyi sevmemek için çok uğraştım.
Kızlara gıcık bir şıllık gibi davrandım. Erkeklerin hepsini potansiyel tek gecelik ilişki olarak gördüm. Hatta prensibim bile vardı.
Bir erkekle sadece bir defa yatardım.

Yani onu seviyor olamazdım.
Sevmeyeceğim.

Kimseyi sevmeyeceğim. Seversem sadece zarar görürüm. Onu hayatıma kesinlikle almayacağım.
Kalbime, aklıma girmesine izin vermeyeceğim.
Ben yalnız Efsun'um. Şimdi de yalnızım. Hep yalnızdım.

Bugün bir hata yaptım ve bu istisna olacak. Tekrarlanmayacak.
İlk defa mantığımla değil ruhumla hareket ettim ve bu tekrarlanmayacak.

Ulaş'a baktım ve konuştum.
"Becer beni."

Dediğim şeyle araba neredeyse yoldan çıkacaktı.
Ulaş yüksek sesle cevap verdi.
"Ne?! Ne diyorsun?"
Ben ise hala ifadesizdim.
"Beni becermeni istiyorum."
Yutkundu.
"Neden birden bire bunu söylüyorsun?"

Furkan'ı sevmiyordum. İnsan sevdiği adamın abisiyle yatmazdı.
Ulaş'la yatmam onu sevmediğimin kanıtı olacaktı.
Ve benim bitmek bilmeyen düşüncelerime bir son verecekti.

"Bir sebebi yok,  sadece beni becermeni istiyorum."
Hayret dolu bakışları yoldan bana döndü.
"Dalga geçmiyorsun değil mi?"
Tekrar yoldan dışarıya baktım.
"Hayır, seninle olmaya ihtiyacım var."

Tekrardan yutkundu ve aniden arabayı ters yola soktu.
"Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda net bir cevap verdi.

"Evime."

Arabayı o kadar hızlı kullandı ki dakikalar içinde evine vardık.
Arabadan inip eve doğru yürüdüm.
Bana kapıyı açarken konuştu.
"Ben yatakta dominant ve sert oluyorum. Yapmak istediğine emin misin?"

Tahmin etmediğim bir şey duymamıştım.
Kişiliğinden yataktaki zevkleri zaten anlaşıyordu.
"Eminim."

Evin üst katındaki bir odaya girdik.
Devasa odayı incelediğimde gözlerim açıldı.
Bu adam seks gurmesi falan mıydı?
Burası nasıl bir seks odasıydı böyle.?