Hayatın nasırlı ellerinde tuttuğu kalemin mürekkebi bir kadının parçalanmış kalbinden akan kandı.
O kadın gözyaşları içinde her satırı acı kokan hikâyemi yazıyordu...
Bu hikâyenin başrolü ben değildim; nefret ve intikam duyguları.
Tek bir gecede bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakır.
♠
Odamın yarısını kaplayan giyinme odama gittim. Ne giyeceğimi bilmiyordum. Askıda asılı duran çeşit çeşit elbiseler arasında gözlerimi gezdirirken geçenlerde aldığım elbiseye elim gitti.
Başka seçenek dâhi aramadan bunu üzerime giyindim, bunun daha üstü olamazdı çünkü.
Lacivert mini elbisenin üzerine onunla aynı boyda uzanan ceket dikilmişti, elbise derin göğüs dekoltesiyle iddiasını gözler önüne sererken ceketin vatkalı omuzları bu cesur iddiayı birazresmileştiriyordu.Tam bugüne uyan bir elbiseydi, hem resmi hem fazla iddialı.
Bu elbiseyi nude tonlarında sivri uçlu topuklu ayakkabılarla tamamladım, sıra aksesuarlardaydı.Kolyeme takım olsun diye uzun gümüş zincirli ucundaki çiçek tasarımında küçük inci tanesi olan küpeyi seçtim akabinde uzun, zarif parmaklarımı gümüş yüzüklerle süsledim. Ellerim bağımlısı olduğum saatlerde dolandı ve babamın geçen sene New York seyahati dönüşünde aldığı Quantum marka, gümüş kordonlu, kibar saati takmaya karar verdim.
Sıra kombinimin son parçası, çantama gelmişti. Kombinime başka bir renk katmak istemediğimden ayakkabımla aynı tonda küçük el çantasında karar kıldım.Okyanus mavisi gözlerimi ortaya çıkaracak makyaj yapıp hazırlanmamın en son adımı olarak sarı dalgalı saçlarımın bozulan kıvrımlarını maşayla düzelttim.
Odamın ortasında duran boy aynamdan kendime baktığımda gözlerime hayran dolu bir ifade yayıldı. İster ego deyin ister özgüven, aynaya yansıyan görüntüm dünyanın en güzel manzarasıydı.Bir ressamın elinden çıkar gibi y
aratılan kemikli, dolgun yüzümdeki güzel detayları inceledim. Kalemle çizilmiş gibi olan; dolgun dudaklarım az evvel sürdüğüm kırmızı rujla mümkünatı varmış gibi daha da büyümüştü, gözlerim mi daha dikkat çekiciydi yoksa dudaklarım mı bilmiyorum.
Yüzümün ortasına konumlandırılmış olan burnum küçük ve ucu hafif dikti. Badem şeklindeki okyanus mavisi gözlerim, yüzümdeki en sevdiğim detaydı. Gözlerimin üzerine dökülüp bakışlarıma daha da keskin görüntü veren uzun kirpiklerim ve altın orana uyan hafif kavisli kaşlarımla göz yapımın mükemmel olduğunu söyleyebilirdim. Belirgin çene kaslarım ve elmacık kemiklerimi de sayarsak zayıf yüzümün detayları bitiyordu.
Kendime olan hayranlığımdan aynanın önünde öldürdüğüm vakite babamın aşağıdan bana seslenişiyle veda ederek aşağı indim. Annemle babam kapı girişinde kol kola girmiş şekilde beni beklerken gülümseyerek karşılarına geçtim. " Nasıl olmuşum?"İkisi de gururlu bakışlarını bana çevirdiğinde neşem artmıştı. " Çok şıksın meleğim,gece boyunca yanımdan ayrılmanı katiyen istemiyorum!" Babamın kıskançlık havasını sezdiğimde annemle birlikte güldük.
