1

543 17 7
                                    

Otobandaki insanlara baktım, hepsi korkmuş ve çaresiz görünüyordu. Göt suratlı Merle dışında. Büyük ihtimalle çekmiş ve şu an kafasının içinde ne yaşadığını kendi de bilmez bir şekilde etrafa bakınıyordu. Yan tarafıma baktım. Daryl da benim gibi asfalta oturmuş insanları izliyordu. Kardeşlerle ilk tanıştığım günü düşündüm. Yaklaşık 7 yıl falan önce olmalıydı. O zamanlar 8-9 yaşlarındaydım. Babam eve gene alkollü gelmişti ama bu seferki farklıydı. Annemle o zamanlar anlayamadığım bir sebepten tartıştılar. Abim Ethan elimi tutuyordu. O zamanlar 15 yaşındaydı. Babam nerden çıktığını anlayamadığımız bir bıçakla anneme saldırdı. Annem öldü. Sonra da abime saldırdı. Sıranın bana geldiğini anladığımda koşmaya başladım evden dışarı çıktım ve koştum. Beni yakaladığında öleceğimi zannettim. Ama tam o sırada başından vuruldu. Arkama baktığımda Merle'ü gördüm. Soğukkanlılıkla babamı vurmuştu. Hayatımı kurtarmıştı. O gün bugündür kardeşlerin yanında gezdim. Alkoldür, sigaradır, her türlü boku da onlar sayesinde alışkanlık edindim neyse ki bağımlı değildim. Gerçi bir keresinde Merle uyuşturucu denetmeye çalışmıştı. Onlarla 2. senem falandı heralde. Çok küçüktüm, heveslenmiştim. Daryl, Merle'ü vazgeçirebilmek için onunla kavga etmişti. İyi ki de etmiş. Her neyse kardeşlerle takılıyordum ki bu salgın işi çıktı. İnsanlar ölüyor sonra geri geliyor sonra da diğer insanları yiyor, olacak iş değil doğrusu.

"Rob!"
Daryl'a döndüm, bana hep Rob derdi.
"Noldu?" diye mırıldandım.
"Ne düşünüyorsun?"
"Hiiç."
Bana boş gözlerle baktı. Etrafta biraz daha göz gezdirdim. Çok tatlı, küçük, en fazla 9 yaşında gösteren bir çocuk vardı. Yanındaki de annesiydi galiba. Kısa saçlı bir kadınla konuştuğunu gördüm. Kocası dövüyordu galiba . Annemin de saçları hep kısa olurdu.

Merle bir insan yarmasıyla konuşuyordu.
Daryl onları işaret etti.
"Sence bu yine başımıza ne bok açacak?"
"Hiç bi fikrim yok."
"Hadi ama senin neyin var Rob? Bugün hiç iyi değilsin?"
"Dünyanın sonu geldi Daryl."
"Ne? Saçmalama, hayat devam ediyor."
"Öyle olsun."
Daryl bana yine boş gözlerle bakarak Merle'ün yanına gitti. Biraz konuştuktan sonra yanıma geldi.
"Kampa katılıyormuşuz."
"Ne?"
"Şu insan yarmasını gördün mü? İşte o polismiş, buradaki insanların birazını toplayıp kamp kuracakmış, diyor ki yalnızsan ölürsün."
"Ciddi misin sen? Yani buradaki göt kafalılarla beraber mi yaşayacağız?"
"Ee kaç yıl Merle'e katlandık, bu konuda tecrübeliyiz."

                             ******************
                       Bilmem kaç ay sonra

Bayadır şu geyiğin peşindeyim. Yakalarsam eğer kampa büyük ziyafet olacaktı. Daryl'la ava çıkmıştık yine. Ama Daryl yine işleri yarışa dönüştürmüştü ve yine benden önce gelmişti. Ama bu sefer ondan çok hayvan yakaladığıma emindim. Geyiğin olduğu yere geldiğimde çevresinde tanımadığım bir adam, kamptan bir kaç kişi ve Daryl'ı gördüm. Geyik aylak tarafından ısırılmıştı.
"Yapma be, bayadır bu geyiğin peşindeydim, orospu çocuğu payına düşeni istemiş galiba." Diyip geyiği hafif dürttüm. Daryl bana ve diğerlerine baktı.
"Şu dişlenmiş kısmı kessek yenir mi acaba?" diye sordu.
"Risk almaya gerek yok bence."
"Tüh be yazık oldu."dedim.
"Boş ver." dedi Daryl. "Ben 12 tane sincap yakaladım. Onunla yetinmeye çalışırız." deyip kampa ilerlemeye başladı.
"Hey, Merle! O çirkin suratını buraya getir ve Rob'la neler yakaladığımıza bir bak."
Diğerleri de onun peşinden koştu. Neden böyle bir şey yaptıklarını anlamadım. Arkada Amy ve Andrea kalmıştı. Yerdeki aylak kafasının hareket ettiğini görünce Amy kafasını çevirdi.
"E hadi ama bu kadar kibar olmayın." deyip kafaya bir ok geçirdim."Beyninden vurmak lazım bir şey öğrenemediniz mi?"
Andrea inanmaz gözlerle bana baktı.
"Niye gülümsüyorsun ki Robin?"
"Ah bu mu, bu zaferin suratı, tatlım. Daryl sadece 12 sincap yakalamış. Bil bakalım küçük Rob ne yakaladı 10 sincap ve 5 tavşan!"
Kollarımı zaferle kaldırıp kampa koştum.

Gittiğimde Shane denen piç Daryl'a kafakol yapıyordu.
"Kafakol illegal, seni göt suratlı." diye bağırdım.
"Öyle mi küçük Rob, istersen şikayet et."
Dayanamayıp bi yumruk geçirdim kafasına. Shane olayın şokuyla Daryl'ı bıraktı. Bi tane daha geçirdim. Bu sefer sendeledi. Bi tane daha vuracaktım ki arkamdan biri elimi tuttu. Arkamı döndüm, sinek kaydı tıraşlı bir lavuktu. Tanımıyordum. Kamptan değildi.
"Dur artık, yeter."
"Sen de kimsin?"
"Rick Grimes."
"Rick Grimes! Bu puştun neden Daryl'ı dövdüğünü anlatabilir misin?"
Shane çoktan Daryl'la (umarım konuşmak için) kampın dışına doğru yol almıştı.
"Biz şehre gitmiştik biliyorsun." dedi Çinli çocuk. Adını hep unutuyorum onun.
"Ee?"
"Orda bir aksilik çıktı."
Gelecek olan şeyle beynim zonklamaya başladı.
"Merle, Merle öldü mü?"
"Ne yazık ki hayır, onu bir çatıda kilitli bıraktık."
Şu anlık ne yazık ki sözünü görmezden gelecektim.
"Ne yani bir adamı çatıya kilitlediniz ve orada mı bıraktınız?"
"Aslında kilitleyen bendim, benim suçum." Dedi Rick Grimes denen adam.
T-dog atıldı.
"Aslında daha çok benim suçum, anahtarı düşürdüm."
"Düşürdün mü? E geri alsaydın yani." dedim gözümü silerken.
"Boruya düşürdüm."
Bir süre sessiz kaldım.
"Nerede olduğunu söyleyin ve Daryl'la gidip alalım."
"Evet, bence de en azından bu kadarını söylemelisiniz." Daryl geri dönmüştü.
"Size gösterir değil mi?"
Carl'ın annesi konuştu. Onların aile içi tartışmalarına giremezdim hiç. Daryl'la kaldığımız yine gittim. Az sonra Daryl da geldi.
"Yarın gidip Merle'ü alacağız."
"Ona bir şey olmamıştır, o tanıdığım en sağlam puşt."

Merhaba, fikir ve önerilere açığım.

TwdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin