"Rick! Hadi, gidelim buradan! Kimse yok!" Rick'i çekiştiren Shane'i izliyordum. Jim'i de kaybetmiştik ve burası son umutmuş gibi hissediyordu Rick, biliyordum.
"Kamera hareket etti! Gördüm, ne gördüğümü biliyorum ben!"
Aylaklar geliyordu. Rick çılgın gibiydi.
"Orada olduğunu biliyorum ve kapıyı açmayarak hepimizi ölüme terk ediyorsun."
"Lütfen!"
"Rick hadi!"
"Lütfen! Kapıyı aç!"
Kapı açıldı.
********************
"Aferin benim oğluma. İçmeye alışma sakın."
"Sen değil Glenn, yüzünün kızardığını görmek istiyorum."
Daryl'ın laflarına gülerek ayağa kalktım. Çoktan bir şişe bitirmiştim, çoktan sarhoş olmuştum.
Sendeleyerek şişelerin olduğu tarafa doğru gittim.
"Hey, yavaş ol, Robin. Şimdiden bir şişeyi bitirdin zaten."
"Sen beni boş ver Rick, bana içkiden bi şey olmaz." dedim kendi ayağıma takılıp yere düşmeden önce. Yüksek sesli bir kahkaha attım. Diğerleri de güldü.
"Bir şey olmaz mı?" Daryl da bi kahkaha attı.
"İnanın bana çocuklar, sarhoşken Rob'a bulaşmak istemezsiniz. Bir keresinde-"
"Ne bir keresinde? Ne kadar içsem de sarhoş olmam ki ben Daryl! 7 yıldır tanıyamadın mı?"
Dedim ikinci şişeyi alıp yerime dönerken.
Daryl bir kahkaha attı.
"Aynen, olmazsın. Hey, kimler Robin'in sarhoşluk hikâyesini dinlemek ister?"
Shane, Rick, Carl ve Çinli çocuk (Glenn galiba, öğrenmeye başladım.) yalandan "Ben, ben!" yaptılar. Göz devirdim.
"Şimdi bir keresinde Merle ve ben bir adam tarafından dolandırılmıştık. Adamın kimi kimsesi yoktu. Evi de baraka gibi bi yerdi. Akşam içerken bunu Robin'e anlattık. Ayağa kalktı ve
'Ne?' diye bağırdı. Çok komikti. Sonra devam etti.
'Kimse bizi sikip atamaz, o puşta haddini bildirmek lazım!' dedi. Bizi zorla adamın evine götürdü giderken de yanına sigara ve yarım şişe alkol aldı. Sonra adamın camından içeri bir taş attı. Adam anında cama çıktı.
'Neler oluyor burada be?'
Robin de sesini kalınlaştırdı ve şöyle bağırdı.
' Dışarı gelsen iyi olur, dostum. Birazdan burası alev alev olacak!'
Adam dışarı çıktığı anda sigarayı ağzından çekip alkol şişesini evin içine attı, sigarayı da hemen ardından attı. Evi küçük bir alev aldı çünkü şişe zaten yarımdı, anladınız mı? Adam anında Robin'in üstüne koşmaya başladı. Robin sakin sakin davranıp, adamın omzuna kolunu attı ve evi işaret ederek dedi ki:
' Şu yanan yeri görüyor musun, dostum? İşte alevlerin tüm evi kaplamasını engellemen lazım.' dedi ve adamın kıçına bir tekme attı. Adam koşarak eve gitti Robin de bize bakıp ' Kaçın!' diye bağırdı. Ve koşarak eve gittik. Sabah olunca da Robin kalktı ve dedi ki:
' Neden bacaklarım bu kadar ağrıyor ki? Dün sarhoşken polisten falan mı kaçtık?'
"
Daryl kahkaha atıyordu ve diğerleri de gülerek bana bakıyordu.
"Ben yatacağım. Ve bunları yanıma alıyorum." dedim iki şişeyi göstererek.
"Bence de yat, Robin." dedi Rick. "Buranın yanmasını istemeyiz değil mi?"
Güldüler.
"Aman ne komik."
Odamıza yürüdüm.
Sonra sızdım, kaldım.**************
"Shane boğazına noldu?"
"Uyurken çizmişimdir."
"Hiç öyle yaptığını görmemiştim."
"Evet, hiç huyum değildir."
Shane Lori'ye baktı. Aklıma gelen fikire inanmayıp kafamı salladım. Shane ve Lori, geçen gece, hayır sanmıyorum. Öyle olmamıştır değil mi?
Shane'e biraz uzun süre gözümü diktim sanırım.
"Ne var Robin? Yüzümde bir şey mi var?"
Kafamı iki yana salladım.
"Ne?"
"Niye öyle bakıyorsun diyorum?"
"Yüzünün nasıl bu kadar çirkin olabildiğini merak etmiştir."
Daryl gelmişti. Kıkırdadım. Shane cevap vermedi.
Jenner geldi.
"Doktor, sabah sabah seni soru yağmuruna tutmak istemem ama-"
"Ama yine de tutacaksın."
"Biz buraya yumurta için gelmedik." Andrea'nın laflarıyla artık içim iyice bunalmıştı. Bıraksalar da iki dakika normal bir insanmış gibi yaşasam olmaz mıydı?
Olmazdı.
**************
"TS-19'un kayıtlarını getir."
Jenner ilgimi hiç çekmeyen şeyler anlatmaya başladı. Birileri ilgimi çekmeyen şeyleri anlatmaya başladığında dikkatimi toplayamam. Ne anlattığını da dinleyemem. Ya da daha doğrusu dinlemem. Ama milletin ilgisini çekmiş gibiydi. Pür dikkat dinliyorlardı. Daryl bile ekrana bakıyordu. Galiba sinir hücrelerini falan gösteriyor olmalıydı.
"Bunlar sizin anılarınız, sizi eşsiz yapan, siz yapan şeyler. Tüm bunların arasında siz varsınız."
"Hiç anlaşılır konuştuğun oldu mu?"
Daryl'ın dediği şeyle gülümsedim. O da bendendi.
Jenner bir şeyler anlatmaya devam etti. Bir yandan da ekrana bakıyordu. Bunları dinlememiz gerekli değildi. En azından aramızda bilim insanı yoksa. Bu şeyler vardı, beyninden hasar alınca etkisiz hale geliyordu ve size ve sevdiklerinize zarar vermesine izin veremezdiniz, bu kadardı.
"...Şu saat. Geri sayımda. Geri sayım bitince ne oluyor?" Yaşlı adam hayatında ilk defa mantıklı bi soru sorduğu için dikkatimi çekti. Cidden sayım bitince nolacaktı? Dünyanın sonu mu gelecekti. Komik. Yani anladınız mı? Dünyanın sonu zaten geldi ya hani? Neyse...
"Bodrumdaki jenaröterlerin enerjisi bitiyor."
"Yani? Daryl haklı. Anlayabileceğimiz dilden konuşsana Jenner." Dayanamayıp atıldım.
Jenner cevap vermedi. Ofladım. Herkes bi havalardaydı. Rick Vi'ye seslendi.
"Vi, enerji tükenince ne oluyor?"
"Enerji tükenince, merkez genelinde arıtma gerçekleşiyor."
****************
"Rick ve bi kaç gereksiz angut bodruma indi. Bir bok yapabilecekmiş gibi jenaröterlere bakacaklarmış."
Daryl'a kafamı salladım.
"Arıtma ne demek?"
"Yani," biraz düşündüm. "Bence merkez patlayacak."
"Ne?" Daryl şişe getirdi. Gündüz sarhoşluğunu sevmezdim.
"Gündüz sarhoşluğunu sevmem."
"O zaman ben içerim. Bu arada merkez patlayacak ne demek?"
"Yani... Patlama falan... Bom hani."
"Bunu neden Shane'e söylemedin?"
"Aynen, kesin dinlerdi."
"Haklısın."
Havalandırma gitti. Işık da. Yavaş yavaş enerji bitiyordu. Sonra olacak şey belliydi.
"Ne oluyor be?"
Daryl şişeyle kapıdan kafasını uzattı. Dışardan gürültüler geliyordu. Ama duyamıyordum. Ne olduğu az buçuk belliydi ama yani. Daryl kafasını geri içeri uzattı.
"Robin gel."
"Ne oldu?" Jenner'ı takip ediyorduk.
"Jenner içkimi aldı. Ve bilmiyorum. Galiba enerji bitiyor."
Odanın birine girdik. Daryl Jenner'la konuşmaya çalışıyordu. Rick ve tayfası da diğer taraftan geldi. Rick, Jenner'ın yanına koştu.
"Jenner ne oluyor?"
"Sistem gereksiz enerji sarfiyatını kapatıyor."
Neden kimse patlamadan konuşmuyor?
"Fransızlardı."
"Ne?"
"Bildiğim kadarıyla son kalanlar onlardı."
Boş konuşuyorlardı.
"Boş konuşmayı kesin." Dayanamadım. "Burası patlamayacak mı? Neden kimse bundan bahsetmiyor?"
"Ne patlamasından bahsediyorsun?" Rick'e döndüm.
"Arıtma."
"..."
"Yani patlama."
Jenner işaret parmağını bana dikti.
"Sen... Sen zekisin."
"Onu bunu boşver. Patlama olacak."
"Evet, en zekiniz bu küçük kızmış."
"Jenner boş konuşmayı kes."
Kapı kapandı.
"Neler oluyor?"
"Buradan çıkabilseniz bile giriş komple kilitlendi."
"Aç şu kapıyı!"
Daryl'la kapıyı açmaya çalışmaya gittik. Jenner ikna olmadan açılmayacağı belliydi. Ama konuşma işini beceremezdik ikimiz de.
**********
"Hadi koşun!"
"Ben kalıyorum." Jacqui'ye baktım. Ne saçmalıyordu. Bu kadar çabuk vazgeçebiliyorlar mıydı gerçekten? Andrea da kalacağını söyledi. Dale onu ikna etmeye çalışıyordu.
"Siz gidin!"
Camlara vuruyorduk. Kırılmıyordu.
"Rick, işine yarayacak bir şeyim olabilir."
Carol'a baktım. El bombası olacak değildi ya.
"Tırnak törpüsü şu an pek işimize yaramaz Carol."
Her yerimden ter akıyordu ve sinirden başım dönüyordu. Shane ona o an saldırmadığım için şükretmeliydi.
Carol çantasından bir el bombası çıkardı.
Ne?
Daryl'la birbirimize baktık. Rick bağırdı:
"Eğilin!"
Cam kırıldı.
Koşarak arabaya girdik.
Dale ve Andrea koşarak bize geliyordu.
"Dale, Andrea! Eğilin!"
Ve hastalık kontrol merkezi patladı. Jacqui ve Jenner öldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twd
FanfictionTwd imagine gibi bir şey. Twd evrenine en başından Robin'i de koymayı amaçlıyorum o yüzden olay örgüsünde kopukluk, zaman çizgisinde karmaşa vb. olabilir.