10

121 10 4
                                    

Oy verirseniz ve yorum yaparsanız çok sevinirim
Teşekkürlerr

"Otuz kişilik bir çetelermiş. Ağır silahları var ve arkadaş canlısı tipler de değiller."
Daryl parmak eklemleri kana bulanmış bir şekilde ahırdaki Randall'ın yanından geldi.
Dün Shane ve Rick onu bir yere bırakıp geleceklerdi fakat çiftliğin yerini bildiğini öğrenmişler. Maggie'nin okuldan arkadaşıymış. Bu yüzden onu arkadaşlarını bulabilecek şekilde bırakmak tehlikeli olurdu. Bu yüzden de çiftliğe geri getirdiler. Daryl'sa bir şeyler öğrenmek için sorgulamaya gitmişti. Anlaşılan dayak da atmış.
"Burayı bulurlarsa erkekleri öldürürler. Kadınlarıysa ölmeyi isteyecek hale getirirler."
Bana doğru bakıyordu.
Carol sordu:
"Ne yaptın?"
"Biraz sohbet ettik."
Sırıttım.
Daryl yanıma geldi.
"Kimse çocuğun yanına gitmeyecek."
"Rick, ne yapacaksın?"
"Başka şansımız yok. Bizim için bir tehdit. Bunu ortadan kaldırmalıyız."
O daha bir çocuk sayılırdı ve hayatının geri kalanını alma hakkımız var mıydı?
"Onu öldürecek misiniz?" Dale vicdanımın sesine tercüman olup sordu.
"Karar verildi. Bugün yapacağım." Anlaşılıyor ki Rick'in vicdanı artık aramızda değildi.
Gerçi çok da umursamazdım ama yine de bu bizim için büyük bir hamleydi. Buna hakkımız olmadığını düşünüyordum.

************
Gömlekleri derede yıkayıp getirdiğimde Daryl konuştu:
"Saçını neden erkek gibi kestirdiğimizi biliyor musun?"
Evet. Beni ilk bulduklarında neredeyse ilk işleri bu olmuştu: bana erkek kıyafetleri almak ve saçımı erkek gibi kestirmek. Uzadığında direkt kestirmeye gidiyorduk.  14'ümün ortalarında falan yine kestirmeye götüreceklerinde kestirmemek için Merle'le kavga etmiştim ve sonucunda kendimi koruyabileceğime karar verip kestirmemiştik. Bu yüzden saçımın uzunluğu çenemi çok az geçiyor.Fakat hâlâ erkek kıyafetleri giyerim. Ve bunun sebebinin sokaklardaki tacizci piçler olduğunu tahmin ediyordum.
"Tahmin edebiliyorum."
"Seni erkek gibi giydirmemizin ve saçını kestirmemizin nedeni işte bu adamın çetesindekiler gibi olan aşağılık pisliklerdi."
"Yine de sence onu öldürmeye hakkımız var mı?"
"O bu tarz işler yapmadığını söylüyor. Zaten daha çocuk sayılır. Ama bilemiyorum. Bu grup bozuk."
Daha sonra dereden yıkayıp getirdiğim gömlekleri asmaya başladı. Ben de dalları bilemeye başladım.

"Buralara gelmemizin tek sebebi sizlerden uzaklaşmaktı."
Daryl'ın kiminle konuştuğunu görmek için kafamı çevirdim.
Dale gelmişti.
"Bunun için daha fazlası gerekecek."
"Seni Carol mı gönderdi?"
"Siz ikiniz ve gruptaki yeni görevleriniz için tek endişelenen Carol değil."
"Kafamızı ütülemene ihtiyacımız yok."
Bence de Dale. Şimdi geri gidebilirsin.
Demedim, tabii. Dalları bilemeye devam ettim.
"Bu grup dağıldı. En iyisi Rob'u ve kendimi korumam."
"Umurunda değilmiş gibi davranıyorsun. İkiniz de öyle davranıyorsunuz."
Bana baktı. Oturduğum yerden kalktım ve konuştum.
"Evet çünkü umurumuzda değil."
Bu doğru değildi. Umurumdaydı.
"Yani Randall'ın ölmesi ya da yaşaması umurunuzda değil?"
"Değil."
"O zaman bana destek olun da çocuğu kurtarmaya çalışsak ya."
"Bu kadar çaresiz kalacağını düşünmezdim."
"İkinizin fikri de bir fark yaratacak."
"Kimsenin bize ihtiyacı yok."
Daryl bu konuda haklıydı. Bu kamptaki kimsenin bize ihtiyacı yoktu.
"Carol'ın var. Benim de şu an var."
Carol'ın sadece Daryl'a ihtiyacı var ve Dale'in de şu an bana ihtiyacı olması sadece boş bir iş için.
Kimsenin umrunda değilken onlar niye benim umrumda olsun?
Ama öylelerdi. Hepsi umurumdaydı.
"Hem Rick ikinizin de fikrini umursuyor."
Dayanamayıp konuştum.
"Rick Shane'in ağzına bakıyor."
Daryl da sözümü tamamladı.
"Öyle de kalsın."
"Sophia'nın başına gelenlere üzüldünüz. Grup için önemini benimsediniz. İnsanlara işkence etmek sana göre değil, Daryl. Sen düzgün bir insansın. Sen de öylesin Robin. Rick de öyle. Shane'se farklı."
"Neden? Otis'i öldürdü diye mi?"
Dale şaşkınlıkla bana baktı.
"Sana söyledi mi?"
"Bana bir şey anlattı. Otis'in onu koruyup kıçını kurtardığını falan. Ama ölmüş adamın silahıyla çıkageldi."
Daryl söze atladı.
"Rick aptal değil. Bunu çözemediyse çözmek istemediğindendir. Dediğim gibi bu grup artık dağıldı."
Arbaletini omzuna takıp ormana doğru gitti.
Peşinden gidecektim ki Dale beni durdurdu.
"Umursadığını biliyorum. Umursamasan geçen gece Lori'nin arkasından gitmezdin. Hem sen bir çocuksun Robin! Randall'ın ölmesine nasıl göz yumabilirsin?"
"Artık bir çocuk değilim Dale. Artık kimse çocuk değil."
"Peki ya vicdanın? Hiç mi konuşmuyor?"
Konuşuyordu.
"Haklısın ama kimse seni dinlemeyecek, ihtiyar. Bu grup bozuk."
Arkamı dönüp Daryl'ın arkasından gittim.
***********
Sırtımı duvara yaslamış bekliyordum. Randall'ın kaderine karar vermek için toplanacaktık. Carl arkamdan salonun ortasına doğru bakıyordu.
Gülümsedim.
O da bana gülümsedi.
Lori, Rick, Daryl ve diğerleri Carl'a döndü. Carl da başını sallayıp içeriye doğru gitti. En sonunda Glenn konuştu:
"Nasıl yapacağız? Oy mu vereceğiz?"
"Oy birliği olması mı gerek? Çoğunluğun kararına uysak."
"Herkesin fikrini öğrenip seçenekleri konuşalım."
"Bana göre tek bir seçenek var."
Evet, Shane hepimiz fikrini biliyoruz. Konuşmadım. Ama Dale konuştu:
"Onu öldürmek, değil mi? Neden oy verme zahmetine girelim ki? Rüzgarın nereden estiği belli."
"Canını bağışlamamız gerektiğini düşünen varsa bilmek istiyorum."
"Küçük bir grup böyle düşünüyor. Sadece ben, Glenn ve Robin sanırım."
Bana döndüler.
Ellerimi kaldırdım.
"Beni karıştırmayın." Bu karışmak istediğim bir konu değildi.
"Sadece ben ve Glenn, o zaman."
"Dinle, şimdiye kadar her konuda seni haklı bulmuşumdur."
"Seni de korkutmuşlar."
"O bizden biri değil. Zaten bir sürü arkadaşımızı kaybettik."
"Ya sen? Sen hemfikir misin?" Dale Glenn'den istediğini bulamayınca Maggie'ye döndü.
"Onu esir tutmaya devam etsek olmaz mı?"
"Başımıza besleyecek bir boğaz daha çıkar."
"Kış sert geçmeyebilir."
"Erzakı daha iyi paylaşabiliriz."
"Bizim için değerli olabilir. Kendini kanıtlaması için bir şans verin."
"Çalıştıracak mıyız?"
"Etrafta dolaşmasına izin veremeyiz."
"Yanına birini verebiliriz."
"Kim bu görev için gönüllü olmak ister?"
"Ben."
Elbette sen, Dale.
"Bence hiçbirimiz bu adamın etrafında olmamalıyız."
"Haklı. Bağlı olmadığı sürece kendimi güvende hissetmem."
"Bileklerinden zincirle bağlayıp ağır iş cezasına çarptıramayız ya."
"Bakın. Diyelim bize katılmasına izin verdik. Belki yardımı bile dokunur, belki iyi biridir. Belki de gardımızı düşündüğümüz an kaçıp 30 kişiyle geri döner."
"Yani çözüm belki de hiçbir zaman işlemeyeceği bir suça engel olmak için onu öldürmek mi? Bunu yaparsak umut olmadığını kabul etmiş oluruz. Hukukun egemenliği bitmiş olur. Medeniyet bitmiş olur."
"Tanrım."
"Onu uzak bir yere götürüp planladığınız gibi yapsanız olmaz mı?"
Hershel'ın önerisine karşılık Lori Rick'e hitaben konuştu:
"Bu sefer zar zor geldin. Etrafta aylaklar var. Kendinden geçebilirdin. Kaybolabilirdin."
"Pusuya düşürülebilirdin."
"Haklılar. Kendi adamlarımızı tehlikeye atamayız."
"Bunu yapacaksanız nasıl olacak? Acı çekecek mi?"
"Asabiliriz, değil mi? Anında boynu kırılır."
"Bunu düşündüm. Silahla öldürmek daha insancıl olabilir. Cesedi ne olacak? Gömecek miyiz?"
"Durun, durun! Karar verilmiş gibi konuşuyorsunuz."
Karar zaten verildi , Dale.
Daryl sessizliğini bozup konuştu:
"Bütün gün konuşup boşa uğraştın durdun. Yine boşa uğraşmak mı istiyorsun?"
"Genç bir delikanlının hayatı söz konusu! Beş dakikalık bir konuşmadan daha fazlasını hak ediyor! Böyle mi oldu artık? Başka ne yapacağımıza karar vermediğimiz için birini mi öldüreceğiz? Onu kurtarmıştın! Şimdi şu halimize bak. İşkence gördü. İdam edilecek. Bu kadar korktuğumuz insanlardan daha mı iyiyiz yani?"
"Yapılması gerekeni hepimiz biliyoruz."
Shane tam bir pislik.
"Hayır, Dale haklı. Her yolu denemeliyiz. Sorumluluklarımız var."
Vay canına, Rick'in vicdanı aramıza dönmüş!
"Diğer çözüm yolu nedir peki?"
Rick Andrea'nın sözünü kesmeye yelteniyordu ki Shane onu durdurdu.
"Bırak Rick, sözünü bitirsin."
"Daha tek bir uygun çözüm yolu bulamadık. Keşke bulsaydık."
"Düşünelim o zaman."
"Düşünüyoruz."
Carol da sessizliğini bozmaya karar verdi:
"Kesin. Kesin şunu. Herkesin kavga etmesinden bıktım usandım. Bunu ben istemedim. Bizden böyle bir şeyin kararını vermemizi isteyemezsiniz. İkinizden biri karar versin, lütfen. Ama beni dahil etmeyin."
"Bu konuda görüş bildirmemekle o çocuğu öldürmek arasında hiçbir fark yok."
"Tamam, yeter artık. Son kararımızı vermeden önce fikrini belirtmek isteyen varsa son şansı."
Dale'den başka kimseden söz çıkmadı:
"Bir keresinde insanları öldürmeyeceğimizi söylemiştin."
"O, insanlar bizi öldürmeye çalışmadan önceydi."
"Anlamıyor musun? Bunu yaparsak insanlığımız da bildiğimiz dünya da ölmüş olur. Bu yeni dünya çok çirkin. Çok acımasız. Güçlünün egemen olduğu bir yer. Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum. Sizlerin de yaşamak istediğinize inanmıyorum. İnanamam. Lütfen. Doğru olanı yapalım."
Kimseden ses çıkmadı.
"Bana destek verecek kimse yok mu?"
Andrea konuştu:
"O haklı. Başka bir yol bulmaya çalışmalıyız."
"Başka var mı?"
Kimseden ses çıkmadı.
Rick Dale'e dönüp durum ortada der gibi boynunu eğdi.
"Sizler de izleyecek misiniz?" Dale alayla sordu.
"Hayır, kafalarınızı çadırlarınıza gömüp bir insanoğlunu katlettiğimizi unutmaya çalışacaksınız. Ben bunun bir parçası olmayacağım."
Kapıya doğru giderken yanımda durdu ve elini omzuma attı:
"Bu grup gerçekten bozuk."
Ve çıktı, gitti.
**************
Çadırın önünde oturuyordum. Daryl Randall'ın işiyle uğraşıyordu. Dale'in bağırış sesini duydum. Daha çok çığlığını. Diğerlerinin kamptan panik olmuş sesleri geliyordu. Arbaletimi kapıp sese doğru koştum. En yakında ben olmalıydım ki diğerlerinin yalnızca sesleri ve siluetleri seçiliyordu. Bir aylak Dale'in üstüne çıkmıştı. Belinden tutup onu oradan çektim ve bıçağımı kafasına geçirdim. Dale'in karnını açmıştı. Bunu ilk defa görüyordum. Bağırmaya başladım:
"Yardım edin! Burdayız! Yardım edin, koşun!"
Daryl ve diğerleri çok yaklaşmıştı.
"Dayan, Dale, dayan!"
Diğerleri gelmişti.
"Kim o?"
"Aman Tanrım!"
"Tanrım!"
Rick Dale'e eğilip konuşmaya başladı.
"Beni dinle, beni dinle tamam mı? Dayanmalısın. Hershel'ı çağırın!"
"Kan verilmesi gerek. Hemen ameliyat edilmeli."
"Dayan Dale, dayan."
"Beni dinle, tamam, beni dinle, tamam mı?"
"Hershel!"
"Hershel'a ihtiyacımız var!"
"Bana bak. Dale, sana yardım edeceğiz. Yanındayız."
"Ne oldu? Ne yapabiliriz?" Hershel gelmişti. Ama yapılacak bir şey var gibi gözükmüyordu. Bağırsakları ortalıktaydı!
"Dale, iyileşeceksin."
"Götürebilir miyiz?"
"Oraya kadar gidemez."
"Ameliyatı burada yapmalısın. Glenn eve dön."
"Rick!" Hershel kafasını iki yana salladı.
"Hayır!"
"Tanrım!"
Herkes ağlamaya başladı.
"Acı çekiyor. Bir şey yapın!"
Rick silahını çıkarıp Dale'e doğrulttu.
"Haydi."
"Tanrım!"
Rick yapamayacaktı. Silahı elinden almak için ayaklanmıştım ki Daryl beni durdurdu. Rick'in elinden silahı aldı.
"Üzgünüm, kardeşim."
Ve sıktı.

Bu kitap baya saçmalaşmaya başladı ama hâlâ okuyorsan ve okumaya devam edeceksen seviliyorsunn <3

TwdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin