5

125 12 4
                                    

Twd imagine'ler gibi yapmaya karar verdim.

Yollara düşmüştük. Nereye gittiğimizi sormadım. Sorsam da bir şey değişmeyecekti zaten. Daryl ve ben motordaydık diğerleri ise karavana ve arabaya bölüşmüşlerdi.

Yol arabalarla tıkanmıştı. Daryl geriye döndü. Dale seslendi:
"Geçecek yer var mı?"
Daryl başıyla beni takip et, diye işaret etti. Yavaşça karavanın ve arabanın geçebileceği boşluklardan geçmeye çalışıyorduk. Burası sanki toprak yerine araba kullanılmış bir mezarlık gibiydi.
Birden karavandan sesler ve duman gelmeye başladı. Daryl'la motordan indik.
"Bir sorun mu var Dale?" Rick sordu.
"Kör itin öldüğü yerde biçare kaldığımızı düşünürsek..."
Ne saçmalıyordu? Burası toprak yerine araba kullanılmış bir mezarlık olduğu kadar araba yedek parça cennetiydi de.
Dale etrafına bi baktı.
"Tamam, saçmaladım."
"Eğer burda da radyatör bulamazsak..." Diye mırıldandı Shane. Haklıydı da. Bir arabanın bagajını karıştırmaya başladım.
"Bir sürü şey bulabiliriz burada."
"Diğer arabalardan benzin çekebilirim mesela."
"Su da bulabiliriz."
"Yemek?"
"Mezarlık burası." Lori'ye döndük. Mezarlık olması bir sürü şey bulabileceğimizi değiştirmezdi.
"Ne düşünsem bilemiyorum." Sen en iyisi düşünme Lori.
"Hadi bakalım. İşe koyulalım. Herkes işe yarar bir şeyler bulmaya çalışsın."
Daryl'la beraber arabaların arasında dolaşmaya başladık. Carl peşimden geldi.
"Bir şey soracağım Robby."
"Sor."
"Daryl ve senin arbaletin aynı mı?"
"Hayır, Daryl'ınki daha eski."
Daryl bana baktı.
"Ne? Doğru değil mi?"
Omuz silkti.
"Doğru ama benimki daha hızlıdır. Unutma bunu Carl."
Göz devirdim.
"Carl!"
Carl'a seslenen Lori'ye baktım. Ne diye bağırıyordu ki. Burdaydı işte çocuk.
"Annenin yanına git hadi. Daha fazla bağırmasın." Son kısmı mırıldanarak söyledim. Ama Daryl duymuştu. Sırıttı.
Shane'in bağırışı duyuldu.
"Hey, Glenn! Suyumuz mu tükeniyordu?"
Su bulmuştu. Ve başına dökerek boşa harcıyordu. Glenn bana seslendi.
"Robin! Gel ve biraz su iç! Dünden beri ne bi şey yedin ne de içtin." Haklıydı. Daryl'a döndüm.
"O haklı, ben su içmeye gidiyorum."
"Git."
Uzun zaman sonra doya doya su içmek çok güzeldi. Birden Shane kafamdan bastırdı ve bir arabanın altına soktu.
"Noldu?"
"Sürü geliyor."
Arabanın altında sessizce ve hareket etmeden sürünün geçmesini bekleyecektik yani, plan buydu. Aylaklar yanımızdan geçiyordu. Ayaklarını sürüyorlar ve hırıltılar çıkarıyorlardı. Arabaların altında Daryl, T-Dog, Andrea ve Dale yoktu. Ama çığlık sesi falan da gelmemişti yani herkes iyiydi. Şimdilik yani.
Sürü neredeyse geçmişti. Geriye bir iki tane aylak kalmıştı. Birden Sophia'nın çığlığını duydum. Onun altında olduğu arabanın tarafına baktım. Ne oluyor demeye kalmadan arabanın altından çıktığını gördüm. Ne yapıyordu bu kız? Ardından birinin daha ayakları geçti. Rick'ti galiba. Yavaş yavaş herkes çıktı. Carol ağlıyordu. Daha ne olduğunu bilmeden neden ağlıyordu ki yani?

**********
"Burada bıraktığına emin misin?" Rick'e sordum.
"Evet tam olarak burada bıraktım. Eğer dönmezsem de güneşi soluna alarak bu taraftan otoyola gitmesi gerektiğini söyledim."
İşaret ettiği yere baktım. Glenn tam orada duruyordu. Daryl da benim baktığım tarafa baktı.
"Kenara çekil, bücür. İzleri bozuyorsun." Glenn ona bıkkınlıkla bakıp kenara çekildi.
"Sağını, solunu biliyordur heralde kız." Shane alayla konuştu.
"Shane, dediklerimi çok iyi anladı." Rick biraz sinirli gibiydi sanki.
Rick'in gösterdiği tarafta izler vardı. Shane'le ikisinin tartışmasını böldüm.
"Burada izler var. Dediğin gibi otoyola gidiyormuş."
"Ayrılalım, hadi. Aynı yoldan geri dönelim."
Sudan çıktık. İzleri takip etmeye devam ettim.
"Buraya kadar doğru gelmiş. Buradan sonra şu tarafa sapmış." Elimle sağ tarafı gösterdim. Bir yandan da Daryl'a bakıyordum. Başını onaylarcasına salladı. İz sürmeyi de o öğretmişti. Ve artık gayet iyiydim.
"Neden ki?"
"Bir şey görüp kaçmış olabilir."
"Aylak mı dersiniz?"
İzlere baktım.
"Onunkinden başka ayak izi göremiyorum."
"Napacağız peki?" Diye sordu Shane. "Hepimiz mi takip edelim?"
"Hayır. Sen ve Glenn diğerlerinin yanına dönün." Dedi Rick. "Panik olurlar. Onlara elimizden geldiğince izini sürdüğümüzü söyleyin."
Glenn ve Shane gitti. Ben de yere çömeldim ve izleri takip etmeye devam ettim. Bir süre sonra izler iyice belirsizleşmeye başladı.
"İzler kayboldu." Rick acemiydi.
"Hayır," dedim. "Sadece belirsizleştiler, buradan devam ediyorlar."
"Nereden biliyorsun? Ben hiçbir şey görmüyorum, ne toprak ne ot."
Çok umursamadım dediklerini. İz sürmeyi bilmediği için böyle demesi normaldi. Ama Daryl cevap verdi:
"Burada sana iz sürme dersi mi verelim yoksa bir an önce kızı bulup yola mı koyulalım?"
*************
Bir aylağı öldürüp karnını yarmıştık ve Sophia'yı yakalamadığından emindik. Çok utanacağım bir şekilde sağ bacağımı çalının birine çok fena kestirmiş bir de üstüne çalıdan acıyla bacağımı çekerken taşa takılıp yere düşmüştüm. Yerdeki bir taşa da çenemi vurmam sonucu çenem yarılmıştı. Topallaya topallaya da olsa otoyola dönmüştüm. Carol bizi bekliyordu. Umutla baktı. Daryl kafasını iki yana salladı. Carol elini ağzına götürüp ağlamaya başladı.
"Bir aylak öldürdük." Carol'ın ağlaması şiddetlendi.
"Ama Sophia'yı bulmadığından eminiz."
"Nereden biliyorsunuz?"
Rick'le Daryl bana baktı. Benden söylememi bekliyorlardı heralde. E ben de söyledim.
"Karnını açıp baktık."
Dale bana döndü.
"Sana ne oldu? Üstünden tır geçmiş gibi duruyorsun."
"Gerizekalılık yaptım. Bir şey olduğu yok."

TwdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin