17

93 8 54
                                    

niye bu kadar geç yazdım bilmiyorum aq neyse iyi okumalar sizi seviyooom


Baji

"Ee, planımız ne?"

Haruchiyo'nun yönelttiği soruyla adımlarımı durdurup ona döndüm. Katanasını büyük bir titizlikle temizlerken Takemichi ise üzerinde bulunduğumuz çatıdan görünen, tam karşımızdaki devasa binaya bakıyordu.

"Son durum ne?"

Haruchiyo, katanasına üfleyip Takemichi'ye döndü. "Kisaki'nin şirketi günlerdir iş yapmıyor. Ortağı olan şirketleri de takip ediyorum, Kisaki'nin şirketine dair bir kayıt yok günlerdir. Aynı zamanda sahibi oldukları adaya da hiçbir gemi gitmemiş. Yer altı dünyasından iş yaptıkları adamlardan da hiçbir iz yok. Kısaca bütün işlerini durdurmuşlar."

Takemichi'nin yanına adımlayıp kollarını demirliklere yasladı ve Kisaki'nin şirketini işaret etti. "Chifuyu'nun orada olduğuna eminim. Kisaki de orada, tabii köpekleriyle beraber. Bütün güvenlik kameralarını izledim."

"Bizi bekliyorlar." Takemichi, arkasını dönüp sırtını demirliklere yasladı.

"Tabii bekliyorlar. Geleceğimizi biliyorlar sonuçta. Ee, plan ne?"

Bir elimi enseme atıp sıkıntıyla ofladım. Haruchiyo'nun dediği gibi, geleceğimizi biliyorlardı. Oraya bodoslama girmek intihar olurdu.

"Bence binayı havaya uçuralım."

Takemichi, Haruchiyo'ya ciddi misin bakışı atarken bir elimle yüzümü sıvazladım.

"İçinde Chifuyu'nun da olduğu binayı mı?"

Haruchiyo, bunu yeni idrak etmiş gibi şaşırmış bir ifade takınmış, sonrasında başını sallamıştı. "Doğru.. pardon."

Daha fazla bekleyemezdim. O piçler Chifuyu'ya her şeyi yapabilirdi. Burada oturup tartışmanın bir faydası olmayacaktı.

Çatının çıkış kapısına ilerledim ve kapıyı açmadan önce ikiliye döndüm. "Gidip bitirelim şunu artık. Beklemenin bir faydası yok. Chifuyu'yu öldürebilirler." 

Haru ve Takemichi, söylediğim şeyi bir süre düşünmüş, ardından oturdukları yerden kalkıp yanıma gelmişlerdi.

Haruchiyo, gaza gelmiş bir şekilde sırıtırken katanasını kılıfına soktu.

"Bitirelim hadi."

1 saat sonra

"Baji, vampir veya insan kokusu alıyor musun?"

Giriş katında bulunduğumuz binayı incelerken gözlerimi kapatıp odaklandım. Aldığım yabancı kokular, çok uzaktan geliyordu. Birkaç saniye sonra hissettiğim tanıdık kokuyla gözlerimi araladım ve Takemichi'ye döndüm. Chifuyu'nun kokusuydu bu. Gözlerimin dolmasını engellemeye çalışırken derin bir nefes aldım.

"Birileri var ama uzaktalar. Muhtemelen üst kattalar. Chifuyu'nun da kokusunu aldım ama o da uzakta. Şu an yakınımızda kimse yok."

Takemichi, başını sallayıp merdivenlere yöneldi. 

"Hey! Gerçekten merdivenleri mi kullanacağız?" Haruchiyo, ağlayacak gibi bir ifadeyle bize bakıyordu.

"Gerçekten asansörü kullanacağımızı mı düşündün? Asansör tuzaklı olabilir. Gel şuraya, Haru." Takemichi, kısık bir sesle konuştu ve arbaletini omzuna asıp merdivenleri çıkmaya başladı.

Önden ilerlerken bütün koridorlara ve odalarda göz gezdiriyordum. Merdivenleri çıktıkça aldığım kokular daha da yoğunlaşmıştı. Tahminlerime göre yüzlerce vampir buradaydı.

Never Too Late | BajifuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin