Ertesi gün Charles podyuma 2. olarak çıktı Carlos da p4'teydi, tabii tüm takım olarak deyim yerindeyse götümüzü yırtmıştık ama buna değdi. Röportajlardan sonra uçak yolculuğu için havalimanına gidecektik. Podyuma çıkan 3 pilotla röportaj yapılırken Carlos ve Lidsey'nin Lando ile konuştuğunu gördüm. Carlos ve Lindsey yakın arkadaşlardı ve Carlos aynı zamanda Lando'nun eski takım arkadaşıydı. O an bu ikiliyi birleştirecek kişinin Carlos olabileceğini düşündüm gülümsememi durduramadım. Yanlarına gidip sohbete dahil olmaya karar verdim.Aurora: Selam! Böyle toplanmış ne konuşuyorsunuz?"
Lindsey:Selam aşkım öyle havadan sudan konuşuyoruz.
Lando: Siz tanışıyor musunuz?
Lindsey: Tabii ki! Aurora benim en yakın arkadaşım olur. (Birbirimize bakıp gülümsedik Lindsey hayatımda tanıdığım en tatlı insan olabilirdi.)
Carlos: Aurora, sevgilin röportaj yapmaya gidince sıkılıp arkadaşların olduğunu hatırladın herhalde.
(Carlos'a öldürücü bir bakış atıp gözlerimi devirdim)Lando: Haaa şimdi hatırladım Charles'ın o meşhur kız arkadaşı sensin. (El sıkışıp tanışma merasimini tamamlamış bulunduk.)
Aurora: Meşhur muyum ya o kadar?
Lando: Şaka mı yapıyorsun geçen ay kız kardeşimle gece gündüz aralıksız şarkılarını dinliyorduk. Senin çok büyük hayranın kendisi.
Aurora: Ayyy gerçekten mi? Onunla en yakın zamanda tanışmak istiyorum.
Lando: Evettt, eminim o da çok mutlu olur ve ayrıca bilmeni isterim ki konserlerini dört gözle bekliyoruz. (Şaşkınlıktan dilimi yutmuştum o yüzden benim yerime Lindsey cevap verdi.)
Lindsey: Bu sıralar fabrikada yoğunluk biraz fazla muhtemelen konseri bu yaza ayarlamak zor olabilir.
(Bu sefer şaşıran Lando oldu hayretle bana bakıp cevap verdi.)Lando: Ferrari'nin fabrikasında mı çalışıyorsun?
Charles'ın röportajının bittiğini gördüm Lindsey ve Lando'nun da kaynaşması için konuşmayı kısa kestim ve devamını Lindsey'e sormasını söyledim. Carlos'un da elinden tutup oradan ayrıldık.
"Vay be iş ciddileşiyor ha? Resmen konser filan dedi..."
"Sorma sorma ya konser şu an düşüneceğim son şey biliyor musun?" Carlos'la yürürken bir anda Charles gözden kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the lakes//leclerc
FanfictionLugano Gölünü anımsatan yeşil yorgun gözleriyle rezil bir vaziyette bana doğru bakıyordu o an sadece "Charles..." diye fısıldayabildim.