-Numara-

'Part18♣

Ryan onun çocukluk arkadaşı olsa da sarılması Mike'ı utandırmıştı. Ryan bir süre sonra ayrıldı ve Mike ise diyecek bir şey bulamadığı için sadece sırıttı. Ryan Mike'ın gülümsemesini utandığı için değil de bunu yanlış anlayıp fırsat bildiği için yaptığını düşünerekten onu uyardı;

"Bana bak, sinirli olabilirim fakat seni bir arkadaş değil, kardeş olarak gördüğüm için sarıldım ve sen bunu bir sevgiliymişiz gibi fırsat bilip gülümsediysen sana çok kötü bir tokat atarım."

Dedikten sonra Mike hayır anlamında kafasını salladı. Ryan kafasını neden hayır anlamında salladığını anlamadığı için " Ne?" diye sordu ve Mike utandığı için sırıttığını söyledi. Ancak Ryan'ın iç güdüleri işin içinde farklı bir şey olduğunu söylüyordu. Aralarını daha fazla bozmamak için bu konu hakkında pek bir şey söylemediler. Ryan, masada ki cips paketinden bir cips alacakken Masada ki su bardakları dikkatini çekti. Merak edip Mike'a sordu;

"Su ne alaka Mike? Kola ve ya Fanta falan koysaydın ya?"

"Siz sinirli olduğunuz için belki bir su içip rahatlarsınız diye düşündüm. Bana sorarsanız ben Kola ve ya Fanta gibi asitli içecekler sevmem, o yüzden su koydum."

Ryan sırıtarak suyu içmeye başladı. Zaten susadığı için anında bitirdi ve bardağı masaya bıraktı. Paketten bir cips aldı ve yarıda kalan konuya devam ettiler.

"Tamam, yarıda kalan konuya geri dönersek, Madem silecektin neden kaydettin ve mesajların ekran görüntüsünü aldın mı?"

"Az önce aynı soruyu sordunuz ama cevaplayayım; Bir an dalgınlığıma geldi o yüzden sildim. 2. sorunun cevabı da evet, Aldım."

"Harika! Sence hacker olabilir mi? Sen ne düşünüyorsun?"

"Dürüst olmak gerekirse buna cevap veremem ama olma ihtimali vardır bence. Kardeşim de benzer olaylar yaşadığını söyledi fakat ona yazan numara İsviçreden, bana yazan numara Amerikadan. Tek fark bu."

"Peki. Hazır gelmişken, bana annenin sana verdiği oyuncak ayıyı getirebilir misin? Ayıcık tatlı olmasına rağmen sende kaldığım bir gün burnunda parlayan şey beni korkutmuştu. Kamera mi yoksa değil mi onu öğreniriz, olur mu?"

"Bu kadar mı? Sadece bunları mı soracaktınız Başkomiserim?"

"Başka şeyler de soracağım fakat o ayının burnunda kamera var mı yok mu onu öğrenmek istiyorum. Getirmeyecek misin?"

"Ah, Boş verin o kamera olaylarını Başkomiserim. Ben sonra sizin yerinize bakarım!"

"Bak, sadece kamera var mı yok mu onu öğreneceğim ve konuyu kapatacağım. Abini dinle. Bekliyorum."

Mike ısrar etse bile Ryan bakmak istiyordu. Mike başka çare olmayınca ister istemez odasından oyuncak ayıyı almaya gitti. Çekmeceden ayıyı alıp Ryan'ın yanına gitti ve ayıyı eline verdi. Ryan ayıyı incelerken Mike gülerek;

"Siz benim abim değilsiniz ki. Sadece arkadaşımsınız o kadar..."

"Sen ne kadar kabul etmesen de benim gözümden kardeşimsin. Sen öldüğünde bende intihar edeceğim. 1. kuralımız bu, diğer kuralları bilmiyorum."

Dediğinde Mike'ın gülmesi artmıştı. Ryan ise sırıtarak oyuncak ayının farklı bir bölgesinde kamera var mı diye kontrol ediyordu. Mike sakinleştikten sonra ayının burnunda ki parlayan nesneyi tırnağı ile çıkartmayı denedi Ryan. Bir süre uğraştıktan sonra sonunda nesneyi çıkartabilmişti.

Ryan'ın düşündüğü gerçekti.

O parlayan nesne, kameraydı.

Mike apaçık izleniyordu.