1. Bölüm - Günaydın

1.1K 28 39
                                    

İyi okumalar!

Kumsal'dan

Yorucu bir günün ardından okuldan çıkmış, part-time çalıştığım kafeye gidiyordum. 18 yaşıma girip yetimhaneden ayrıldığımdan beri çalışmak zorundaydım. En iyi arkadaşım Merve ile beraber evin kirasını zor karşılıyorduk. İstanbul'un göbeğinde küçük bir evde beraber yaşıyorduk. Sağ olsun Merve kiranın çoğunu karşılıyordu.

Kafenin önüne geldiğimde düşüncelerimden sıyrılıp içeri girdim. Herkese selam verip önlüğümü giyinmek için arkaya geçtim. Ama önlüğümü giyinirken düşünceler tekrar aklıma üşüştü. Mert Yazıcı... Okulun en yakışıklı çocuğuydu ve dört aydır ona kör kütük aşıktım. Kendisi her ne kadar benimle ilgilenmese de etrafında olmaktan da onu düşünmekten de hoşlanıyordum. Ama bugün Merve ile sarıldıklarını gördüğümde ister istemez üzülmüştüm. Yakın arkadaş olduklarını bilsem de insan sevdiğini sadece kendisine istiyordu. Düşüncelerimden sıyrılıp işimin başına geçtim.

*****

Dükkandan çıkarken herkesle vedalaştım. Tam kafamı kaldırdığımda Mert ile göz göze geldik. Kalbim hızlıca atmaya başladı. Yüzüne gülümseyince o da bana gülümsedi ve bana yaklaşmaya başladı.

"Burada ne yapıyorsun Kumsal?"

İsmimi biliyordu ve bu benim kalpten gitmem için yeterli bir nedendi. Yüzüne salak gibi baktığımı fark edince hızlıca cevap verdim.

"Aa Mert, ben burada çalışıyorum da."

"Aa, öyle mi? Daha önceden bilseydik yanına gelirdik."

"Ben okuldan sonra hep buradayım. İstediğin saat çık gel."

Ben öyle deyince kahkaha attı. Anam ben çocuğa ne dedim öyle? Allah'ım rezil oldum yarabbim. Yüzüm asılınca tebessüm etti ve elini yüzüme uzattı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan yüzümü sıktı.

"Kumsal, ne tatlısın öyle. Asma suratını hemen. Ben sana yarın mesaj atarım haberleşiriz. Olur mu?"

"Olur... olur tabii. Neden olmasın?"

"Tamam haberleşiriz yarın. Bu arada neyle gideceksin?"

"Ee otobüsle gideceğim. Neden sordun ki?"

"İstersen ben bırakayım. Bu saatte otobüsler geç gelir."

"Teşekkür ederim ama-"

"İtiraz kabul etmiyorum gel lütfen."

"Peki, tamam."

Mert'in zoruyla kabul etmiştim. Ne kadar hoşuma gitse de rahatsız olmuştum. Arabanın yanına gelince ön tarafa oturdum.

Yaklaşık on dakika sonra eve gelmiştik. İkimiz de arabadan indik, tam vedalaşacakken Mert, "Birer kahve içmeyecek miyiz?" diye sordu.

"Başka zamana sözüm olsun."

"Şimdi?"

"Aslında ev pek müsait değil."

"Neden?"

"Ev arkadaşım evde olduğu için."

"Neyse başka zamana artık."

Vedalaştık ve Mert arabasına binip gitti.

Eve girdiğimde Merve evde değildi. Açıkçası çok da umurumda değildi. Çok yorgundum direkt kendimi yatağıma attım ve uyuyakalmıştım ki Merve'nin sesini duyana kadar. Elime telefonumu alıp saate bakmıştım ve saat gecenin üçüydü. Merve ile odalarımız ayrıydı fakat Merve benim odama girmişti, kafası iyiydi galiba çünkü değişik hareketleri vardı. Yataktan kalkıp Merve'yi odasına götürdüm ve yatağına yatırdım. Kendi odama gittim, instagrama girdim ve ne göreyim Mert aktifti. Benim aktif olduğumu görünce hemen yazdı.

ÇAKILTAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin