2. Bölüm - Parti

661 26 47
                                    

İyi Okumalaarrr!

Oy vermeyi ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın. Sizleri seviyoruz. 

Elbiseyi nihayet seçmiştik. Bol kararsız kalmalı ve tartışmalı dakikalardan sonra askılı, ufak yırtmacı olan saten bir elbiseyi ikimizde onaylamıştık. (elbise medyada)

Yorulduğumuz ve dolayısıyla saatler geçirdiğimiz için acıkmıştık. Bu yüzden Can'ı ikna etmem ne kadar kolay olmasa bile sonunda ikna etmiştim, hamburger yemeye gitmiştik. Keçi inadı gibi bir inadı vardı. İki adet whopper menü söylemiştik. Onları da güzelce yedikten sonra artık evlere dağılma vakti gelmişti. Bu süre zarfında Merve beni bir kere bile aramamıştı. Normalde geç kaldığımda arayıp sorardı, şaşırmıştım. 

İçim içime sığmıyor nereye baksam Mert'i görüyordum. Bazen bu aşk dedikleri şey çok korkutucu bazen ise insana bulutların üzerindeymiş gibi hissettirecek kadar mucizevi bir şeydi. 

Sınav senemde böyle bir aşka kapılıp zamanımın çoğunu ona ayırmam ne kadar doğruydu? 

Şahsen bilmiyordum. Ama bana engel olduğunu sanmıyorum. Çünkü notlarım gayet güzeldi. Zaten dil sınıfındaydım. Gramerim iyiydi, kelime ezberim de vardı. Denemelerimden bana yetecek kadar sonuç aldığım için çok sıkıntı değildi. 

Düşüncelerime son verip evin kapısını açtım. Duş alsam şu an çok iyi olurdu fakat yorulduğum için biraz ertelemeye karar verdim. 

Odama geçtim, üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup pijamalarımı giydim. Banyoda ihtiyaçlarımı giderdikten sonra Merve'nin odasına bakmak için onun odasına doğru adımlamaya başladım. 

Kapısı normalde hep açık olurdu ama bu sefer kapalıydı. Önce kapıya 3 kez tık tık vurdum. Yine ses gelmeyince afalladım. Geri odama dönüp telefonumu elime aldım, açmaya çalıştığımda şarjımın bitip telefonun kapandığını anladım. Belki Merve beni merak edip aramıştı ama telefonum kapalı olduğu için ben farkına varamamıştım. 

Hemen şarj aletimi bulup şarja taktım. Biraz zaman geçip açılmasını bekledikten sonra Merve'den saatler önce atılmış bir mesajın bildirimi ekranıma düştü. "Bugün erkek arkadaşımda kalacağım, beni merak etme güzelimm." yazmıştı. 

Her ne kadar garip hissetsem de arayıp rahatsız etmek istememiştim. 

Kısa bir duştan önce yarın işe gidemeyeceğime dair patrona mesaj atmıştım.

Patronumuz güler yüzlü bir kadın olduğu için biraz rahattım. Duşun ardından güzel bir cilt bakımı yapıp iyice mayıştıktan sonra yastığa başımı koyar koymaz uyuyakalmıştım. 

******

Ertesi gün, cumartesiydi. Yani akşamında Mert'le partiye gideceğimiz gün. Öğleden sonra uyanarak uykumu iyice almıştım. Merve odasında ders çalışıyordu uyandığımda. Onu rahatsız etmemeye özen göstererek bir şeyler atıştırdım. Sonra da bulaşıkları yıkayıp odamı toparladım. 

İşlerimi bitirdiğimde saat beşe geliyordu ve artık hazırlanmaya başlamalıydım. 

Kapıyı tıklatarak Merve'nin odasına girdim. "Bitti mi çalışman çiçeğim?" 

"Az bir şey kaldı. Tyt matematik bakınıyordum." dedi bundan hoşnut olmadığını belli eden yüz ifadesiyle. 

Ben dilciydim, o eşit ağırlıkçıydı. İkimizin de baş belası tyt matematikti. Onun benden farklı olarak Ayt matematiği de vardı ve her sınav haftası dilci olduğuma şükrediyordum. 

"Hmm, bana yardım etmen lazım ama." 

"Ne konuda?" diye sordu merakla. Dikkati çabuk dağılıyordu Merve'nin. 

ÇAKILTAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin