Gençler bildiğiniz gibi en iyi ihtimalle hergün en kötü haftada bir bölüm atmaya çalışıyorum bu sefer bazı problemlerden ötürü bölüm geç geldi ama gece yarısına doğru bir bölüm daha yetiştirmeye çalışıyorum.
Bir iki kere Çağanın hayatını yazmamı istemiştiniz bu bölümde bol bol okursunuz hem şu zilli aşkım kimmiş öğrenin artık.
Çağan İzgel
Arabama doğru ilerlerken zevkle sırıttım. Beni kıskanmıştı bana karşı duyguları vardı demekti ki kıskanıyordu. BMW'min kapısını açarken Aşkımı aradım "Alo Aşkım" dememle neşeyle "Ne oldu aşkım" dedi istemsiz göz devirmemin ardından "Aşkım!" diyerek uyarıcı bir tonla bağırdım. "Ne bağırıyorsun be manyak gibi soy ismimle seslenen sensin, hani benim adım Nergis ya anamlar babalar koymuş" dediğinde göz devirdim "Nergis çok saçma bir isim"
"He amın akoyim insanların arasında bana aşkım demen çok normal Çağan geçen bu yüzden Umutla kavga ettik lan ayrılıyordu çocuk benden"
"Uzatma Nergis" diyerek arabayı çalıştırdım "Neredesiniz" Nergis adeta telefonun mikrofonunu ağzına sokarak ofladıktan sonra "Balım'ı okuldan alacağız, okulun oradaki kafede bekliyoruz" dediğinde sinirle "Ben bu çocuğa Yıldırım dediğimde kızıyonuz Balım çok mu normal isim amına koyim" dediğimde Nergis "ÇAĞAN SENİN İSMİN DE İYİ BİR BOKMUŞ GİBİ KONUŞUP DURMA İZGEL DİYE SOY İSİM Mİ OLUR AMK" demesiyle telefonu Nergisin yüzüne kapattım. Tam sinirlenecekken aklıma Özdemir geldi...
Aslında ona niye Özdemir dediğimi bilmiyordum ismi de güzeldi soy ismi de güzeldi kendisi de güzeldi o her şeyiyle güzeldi.
"Ah be Damla..." diyerek mırıldandım tekrardan telefonun tekrar çalınca göz devirdim ve istemsizce açtım "Ne var yine aşkım!"
"Ulan dava açıyorum soy ismimi değiştireceğim yeminle kendimden soğuttun beni valla" demesiyle sırıttım "Aslında soy ismini değiştirmen için daha basit bir yol var" dememle bağırdı "He amına koyim sonra gel Yılmaz de bana salak bu çocuk" Nergis benim manevi kardeşim gibi bir şey sayılırdı arkadaşlığımız o kadar eskiye dayanıyordu ki ne zaman tanıştığımızı bile hatırlamıyordum.
"Umut geldi mi" diye sormamla sırıttı "Sana ne lan benim sevgilimden" derken Umuttan ses geldi "Buradayım Çağan" göz devirdim bu çocuğu sevemiyordum değişik biriydi "Nergis bence geç değil abicim ama sen diyorsan Çağan gönül bu ota da konar boka da orasını bilmem" dememle Nergis "Çağan sevgilim hakkında düzgün konuşl!" diyerek beni uyardı. "Balımı da alıp geliyorum yanınıza" diyerek telefonu kapattım.
İstanbul trafiği ile yirmi dakikada Balımın okuluna varmıştım. Ortaokula giden üvey kız kardeşim beni görmesi ile adeta sevinçle üstüme doğru koşarak "Çağan abi!" diye bağırdı. "Bal!" dememe kalmadan bana sıkıca sarıldı "Nergis abla gelecek sanmıştım" dediğinde ona doğru eğilerek "Ben geldim işte daha iyi olmadı mı Bal böcüğüm" dedim. Bana ters ters bakarak "Abi arkadaşlarımın yanında deme öyle şeyler!" demesiyle gözlerim Balımın azıcık arkasında bekleyen iki kız üç erkeğe takıldı. "Abi bak bu Zeliha" diyerek gözlüklü kız gösterdi "Yanında ki Yaren" dediğinde tebessüm ederek "Memnun oldum kızlar bende Çağan Balımın abisiyim" diyerek erkeklere döndüm. Balım bana ters ters baktı "Onlarla seni tanıştırmayacağım abi boşuna bakma" demesiyle Balımın burnundan tutarak kenara çektim. Küçücük bir burnu vardı Rabbim tam olarak bunu yapmam için yaratmış o burnu. "Gençler" dedim ellerimi göğsümde birleştirerek kızlara karşı sergilediğim tavırla onlara sergilediğim tavır arsasında dağlar kadar fark vardı. "Tanıtın kendinizi" dememle Balım "Gerek yok!" diyerek bağırdı. "Gençler" dememle sarışın ve çilli olan "Ben Mert abi" diyerek konuştu ondan sonra esmer ve burnunda yarı bandı olan çocuk ""Ben Buğra" dedi bakışlarım bana oldukça soğuk ve cesaretli bakan çocuğa çevirdim "Sen?" diyerek onu süzdüm "Adın?" bana uzun uzun baktı ve "Çağıl" dedi ardından "Çağandı değil mi adın" demesiyle dilimi ağzımın içinde yuvarladım "Evet Çağan dedim" bunu dememle Çağıl "Çok saçma bir isim" diyerek Balıma baktı "Hadi gidelim Balım" Neler oluyor lan!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Etüt.
Humor"O kadar işlem yaptıktan sonra sıfır çıkan X Allah senin de belanı versin" diye mırıldandım ve önümde ki deneme kitapçığına boş boş bakmaya başladım. "Kitapçığı gözlerimizle öldürmek yerine soruyu çözemeye çalışmak daha mantıklı bir hareket olur Da...