Minho, Jisung'u elde etmeyi takıntı haline getirmişti...
Minho, Jisung'tan hoşlanır ve ona çıkma teklifi eder. Jisung ise başka birini sevdiği için çıkma teklifini kabul etmez. Minho ise bu sefer Jisung'u zorla elde etmek ister :)
Yan ship yok, küfü...
Minho sınıftan çıkar çıkmaz yüzümü elimle kapatıp ağlamaya başladım. Jeongin bana sarıldı.
J- Kıyamam sana.
H- M-Minho neden b-bir anda öyle ya-yaptı ki?
J- Boş ver onu, geçti.
Jeongin yüzümü kapattığım ellerime dokundu.
J- Ellerini çek bakayım. Ağlama...
Ellerimi yüzümden çektim.
H- Bana 'benim ol' derken ne anlatmaya çalışıyordu.
J- Boş ver dedim ya canım.
Kızaran gözlerimle Felix'e baktım. Bana bakıyordu, bakışlarımı hemen kaçırdım.
Zil çalınca herkes sınıfa gelmeye başladı. En son Minho geldi, bana pis bir bakış atarak sırasına oturdu. Yanına da Changbin oturdu. Ders başladı.
*
*
*
Dersin ortasındaydık, kapı çaldı.
Hoca- Gir.
Kapı açıldı ve nöbetçi öğrencilerden biri içeri girdi.
Lia(Aşkım)- Lee Minho burada mı?
Jeongin bana eğilip fısıldadı.
J- Yine ne yaptı acaba?
Minho elini kaldırdı.
M- Kırılan aynayı diyorsanız parasının iki katını çıkışta öderim.
Öğrenci başıyla onaylayıp sınıftan çıktı. Minho ayna mı kırmış. Aaa...eli sarılmış bunun. Umarım onu çok sinir etmedim ya.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Sevgili günlük~
Bugün taciz edildim. Biri beni kucağına alıp sınıftan çıkarmaya çalıştı. Bu o zorbaydı. Çok korktum ve ben korkunca ağlarım. Ağladım da.. Bana verdiği kolyeyi çöpe attım. Onu takmak istemiyorum. Neyse yaa..iki gün tatil oleeyy.
*
*
*
*Minho ağzından*
Okul çıkışı Changbin ile parktaki banklardan birine oturmuş sigara içiyorduk. Hava kararmıştı.
M- Kahretsin.
C- ...
M- Bunu yapmamalıydım.
C- Sana dedim.
M- Evet, dedin.
C- Böyle şeylere zaafın olması senin suçun değil.
M- Zaafım olsa bile onu kucağıma alamam değil mi? Minho kendine gel.
C- Bugün çok sinirliydin.
M- Kahretsin!!! Çünkü elin çocuğuna aşık oldum ve onu deli gibi elde etmek istiyorum tamam mı?! VE O BENİM OLMAYI KENARA KOY BANA BAKMIYOR BİLE!!!
C- Çıkma teklifi edecektin sözde.
M- Edicem. Kabul etmesin görür o.
C- Jisung'a acıyorum.
M- Kabul etmese onu acınası hale getireceğim.
C- Bak, olacakları az çok tahmin edebiliyorum ve büyük ihtimalle kabul etmeyecek. Seni sevmiyor.
Sigarayı yere attım.
M- BANA HER ŞEYİ DE AMA 'SENİ SEVMİYOR' DEME...lütfen.
C- Ne yapayım oğlum. Güvenini kazanayım derken anasını ağlattın.
M- Acaba şuan ne yapıyor.
Aklıma bir şey geldi, sırıttım.
M- Sana da birini ayarlayalım mı?
C- Yok canım almayayım ben.
M- Bak Jisung'un yanındaki çocukta yakışıklı ve tatlı, hem sen minimal severdin. Git çıkma teklifi et.
C- Onun adı Jeongin ve hayır.
M- Hmm...bak Felix var, ona ne dersin? O da tatlı.
C- Gerek yok.
M- Mal ya illa kız mı olsun of.
C- Olmasa daha iyi.
M- Neyse, bana bak pazartesi okul çıkışı çıkma teklifi ediyorum.
C- Tamam.
M- Sence nasıl edeyim.
C- Ne bileyim, sanki hayatım boyunca birine teklif etmişim amına koyim.
M- Bence yüzük alayım. Çift yüzüğü...
C- Aaa bu iyi olur he.
M- Evet, en pahalı yüzüklerden birini alacam KOŞ CHANGBİN KOOŞ, YÜZÜK ALMAYA GİDİYOZ.
Kolundan tutar tutmaz çekiştirmeye başladım. En yakın kuyumcu ya gittik :D
Kuyumcu- Merhaba gençler.
M- Abi çift yüzüğü istiyorum.
Kuyumcu- Tamam, nasıl bir tane olsun?
M- Gri...eee...elmaslı.
C- Abi bu salak yüzük mü bilecek ya.
M- Sen sus Changbin.
Biz konuşurken adam önümüze bir kaç yüzük koydu. Elime bir tane aldım.
M- Oha beş taş hemde gri.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
