*Han ağzından*
H- Allah belamı versin...Allah belamı versin...Allah belamı versin..
Lavabodaydım, aynadan boynumdaki izlere bakıp ağlıyordum. Krem sürüyordum çünkü çok acıyordu. Sabah olmuştu ve okulun başlamasına yaklaşık bir saat vardı. Minho gitmişti...ben bayıldıktan sonra beni bırakıp gitmişti. Evet...acıya dayanamayıp bayıldım. Neyse iyi ki bayılmışım en azından daha fazla acı çekmedim.
H- Ben bunları hak edecek ne yaptım...NE!
Boynumdaki izlerden birine yara bandı yapıştırdım, diğerleri pek gözükmüyordu, kapatıcıyla kapatabilirdim. AŞIRI MUTLU VE ENERJİK bir şekilde kahvaltımı yaptım ve giyinip evden çıktım. Hala dün olanları anlamaya çalışıyordum. Jeongin umarım bugün okula gelmiştir yaa.
Okula gidip sınıfa çıktım, oha lan Jeongin benden önce gelmiş. Minho da gelmiş..boynuma bakıp sırıtıyor...gözlerim doldu istemeden. Başımı öne eğip Jeongin'in yanına oturdum. Felix'te gelmişti bugün. Bana bakıyordu, ama nefretle. Kalbim yine paramparça oldu, 3. kez.
J- Jisung boynuna ne oldu?
H- Minho..
Jeongin iki eliyle ağzını kapattı.
J- Sen ciddi misin?!
H- Dün evime benden önce girmiş, beni...beni...
J- Tamam balım anlatma sen daha fazla.
Ellerimi tuttu, sonra parmağımdaki yüzüğe baktı.
J- Yüzük?
H- Minho beni tehdit etti.
J- Kıyamam sana ben..
Sıkıca bana sarıldı, bende ona.
Zil çaldı, dışarıda olan bir kaç kişide sınıfa girdi. Hocada sınıfa girince ders başladı.
Hoca- Yeni konuya geçiyoruz beni dinleyin.
Hoca eline tahta kalemlerini aldı ve tahtaya bir şeyler yazmaya başladı. Kolumun tersiyle ağlamamak için gözlerimi sildim ve derse odaklanmaya çalıştım. Gözlerim hem ağrıyor hem de acıyordu.
Minho not kağıdına bir şeyler yazdı ve arkasında oturan öğrenciye uzattı, o öğrencide bir arkadakine... En son kağıt Jeongin'e geldi, Jeongin kağıdı bana uzattı.
H- Bu ne?
J- Minho verdi, istersen okuma.
H- Okumazsam daha kötü olur ver.
Kağıdı bana verdi, notu açıp okumaya başladım.
*Bir gün boynunu öyle bir hale getirecem ki ne kapatıcı nede yara bandı bir boka yaramayacak bundan emin olabilirsin. ZAYIFSIN, GÜÇSÜZSÜN VE BENİMSİN. Bu kadar basitmiş demek seni elde etmek. Yazık sana :( biliyor musun istediğim gün yine evine gelip kalkan yerlerimi seninle indirmeyi planlıyorum*
Yüzümü buruşturdum ve Minho'ya baktım, Minho önüne dönmüş dersi dinliyor gibi yapıyordu. Yine gözlerim doldu istemeden, yapabilirdi bunu. Korkuyordum. Hem iğrenç bir şey.
J- Jisung ne old-
Kafamı sıraya gömüp ağlamaya başladım, sessizce ağlıyordum hoca beni duysun istemem. Jeongin sırtımı sıvazlayıp beni kendi dünyamda bıraktı. Hocanın sesini duydum.
Hoca- Jisung iyi misin kaldır başını sıradan dersteyiz bak yeni konu dedim sana.
Başımı kaldırmadım, şuan herkes bana bakıyordu, bundan eminim.
Hoca- Dersi dinle yoksa müdüre veririm seni!
Yavaşça başımı sıradan kaldırdım sınıftan sesler çıkmaya başladı. Herke şok olmuş bana bakıyordu bende onlara ne oldu der gibi bakıyordum. Jeongin'e baktığımda o da şok olmuştu.
Hoca- Oğlum bu halin ne senin?
Ellerimle oynamaya başladım.
H- Ne varmış ki halimde?
Hoca- Yüzün, gözün, hepsi kan içinde.
Kaşlarımı çattım ne demekti şimdi bu? Minho gülümseyerek bana baktı.
M- Sıkıntı yok hocam arkadaşımız fazla duygusal sadece KAN AĞLIYOR hepsi bu kadar :D Acaba neden ağlıyor...seni bir şey mi üzdü Jisung? İstersen derdini bize anlatabilirsin :()
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Hurts -Minsung-
FanfictionMinho, Jisung'u elde etmeyi takıntı haline getirmişti... Minho, Jisung'tan hoşlanır ve ona çıkma teklifi eder. Jisung ise başka birini sevdiği için çıkma teklifini kabul etmez. Minho ise bu sefer Jisung'u zorla elde etmek ister :) Yan ship yok, küfü...