-14

1.1K 76 3
                                    

Bu bölüm herr şeyi öğrenicez.
Biraz erken oldu gibi geliyor ama gerçekten dayanamadım artık. İyi okumalarr.

Sabah gözlerimi açtığım da saat henüz sabahın 5'i idi.

Bu sefer kaçmak için erken uyanmamıştım. Bu sefer Karan'ın asla beni, ve hatta Azra'yı bile sokmadığı çalışma odasına girmek için uyanmıştım.

Çünkü orda aklımda ki dönüp dolaşan tilkileri susturacak birkaç ipucu olduğuna emindim.

Ses çıkarmamaya çalışarak yataktan kalktım ve masamın üzerinde ki tel tokalardan birini aldım.

Kapının gıcırdaması bana pek yardımcı olmasa da kimsenin dikkatini çekmemiş gibiydim.

Hızlı ama sessiz adımlarla Karan'ın bizi sokmadığı, sürekli kilitli olan odanın önüne geldim.

Tel tokayı kilite soktum ve çevirerek kilidi açmaya çalıştım.

Fakat ben kilit ile uğraşırken bir anda evin içini fazlasıyla yüksek sesli sirenler sardı.

"Siktir"

Bu bir alarm sistemi olmalıydı.

Korumalar anında evin dışından içine doğru  akın etmeye başladılar.

Hızla gördüğüm bana yakın olan ilk odaya daldım ve kapıyı kilitledim.

Oda tamamen boştu eski ve tozlu eşyalar ile doluydu.

Karan uyanmış ve etrafa emirler saçıyordu.

Benim de o sırada odada ki eşyaları inceleme şansım olmuştu.

Dokunduğum her yerden toz bulutları yükseliyordu, uzun zamandır kapısı bile açılmıyor gibiydi.

Kitaplığın içerisinde ki dosyaları incelemeye başladım.

Burası kimindi bilmiyorum ama bir çalışma odası olduğu kesindi.

Belgelerin çoğundan birşey anlamamıştım ama bir belge topluluğu gözüme çarpmıştı.

Çok fazla mektup.

Kapı zorlanmaya başlayınca mektupları okuyacak kadar zamanım olmadığını anladım.

Bu yüzden mektupları hızla geceliğimin dekolte kısmından içeri gönderip çok kaba görünmemesini umdum.

Kapıyı kırmalarını istemediğim için gidip kapının kilidini açtım ve içeri açtığım anda kapıya omuz atmak üzere olan Faruk içeri daldı.

Yere düşen Faruğa bakarken gülmeden edemedim.

Kapının önünde kollarını bağlamış bana sinirli şekilde bakan Azra, Yeliz ve Karan'ı görünce gülüşüm kahkahaya döndü.

Üçü de aynı poz da çok ikonik duruyorlardı.

"Bir de gülüyor!" Diye yüksek sesle söylendi Karan.

Resmen burnundan soluyordu.

Ben odaya gireli yalnızca 2 dakika falan olmuştu ama o 2 dakika da tüm evi darmaduman etmişlerdi.

"Çık dışarı Deva çık!"

Yavaş adımlarla dışarı çıktım ve omzunu tutmuş sıvazlayan Faruktan özür diledim.

Karan hızla odaya daldı. Ve birkaç korumaya odanın kamera kayıtlarına bakmalarını söyledi.

Büyük ihtimalle birşey alıp almadığını kontrol ediyordu.

Mafyalar Kapatılsın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin