Bölüm 3- Bakmak ve Görmek

486 266 98
                                    

                                                                         Ayaz(Lucas Aurelien)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                         Ayaz(Lucas Aurelien)

                                                                          Aylin(Crystal Reed)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                          Aylin(Crystal Reed)

Karakterlerimizi de tanıttığımıza göre artık okumaya başlayabiliriz. Herkese keyifli okumalar...

                                                                                             ∞

Güne, sinir bozucu bir notla başlamak cidden harikaydı. O an, çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum. Bütün sinirimi ise, kâğıdı un ufak edene kadar parçalayarak atmıştım. Şimdi ise dışarıya çıkmak için hazırlanıyordum. Begümle bir kafede buluşup ders çalışmak için sözleşmiştik. Daha çok onun bana ders anlatması için... Her ne kadar yalnız başıma kalıp derse gömülmek bana daha iyi gelse de, aynı zamanda yapmamız gereken de bir ödevimiz vardı ve bu aralar kafamı hiçbir şeye veremiyordum. Ödev ise, vize yerine geçecek olan bir ödevdi. Yani anlayacağınız, sıradan bir ödev değildi. Tek başıma üstesinden gelemeyeceğim için de Begüm'ün teklifini kabul etmiştim.

Otobüsten inip buluşacağımız kafeye doğru ilerlemeye başladım. Kafeye geldiğimde ise Begüm, on dakika içerisinde geleceğine dair bir mesaj atmıştı. O gelene kadar ödev hakkında biraz bilgi edinmek amacıyla masalardan birine oturup, eşyalarımı çıkardım.

Dışarısının soğukluğuna tezat, içerisi sıcacıktı. Kafe, modern bir kafe olmasına rağmen bir o kadar da sade dizayn edilmişti. Açık yeşil ve beyaz ağırlıklı renkler ve boydan boya camlar, insanı bir kar küresindeymiş gibi hissettirebiliyordu. Hele ki kar yağdığı zaman... Kafenin dışında da oturma grupları bulunuyordu ve havanın bu soğuğuna rağmen, hala dışarıda oturup bir şeyler içen insanlar vardı. Gerçekten, burayı çok seviyordum. Öyle ki okul haricinde, Begümle buluşma yerimiz çoğunlukla burası oluyordu.

Derinlerden gelen sesle birlikte yavaş yavaş düşüncelerimden sıyrılıp, gerçek dünyaya geri döndüm. Dalgınlığımı bölen ses, Begüm'ün sesiydi.

Tehlikeli MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin