Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.Oy vermeyi ve satır arası yorumlarda bulunmayı unutmayın lütfen!
***
Emek, bir insanın alın teridir. Emek, bir insanın ekmek teknesidir. Emek, bir insanın her şey uğruna sonucunu almak isteyeceği şeydir. Atalarımız ne güzel demiş, emeksiz yemek olmaz diye... Vermediğin emeğin karşılığını alamazsın, verdiğin emeğin ise nerede olsursan ol karşılığını alırsın, nerede olursan ol emeğinin karşılığı misliyle önüne çıkar insanın.
Gözlerimi camdan dışarıya çevirip devasa yapıya baktım. İşte buradaydım! Kendi emeklerimle kurduğum şirketimin tam önünde! Günlerdir hasretini çektiğim, hak etmeyen ellerde heba olmaya yüz tutmuş emeklerimin önünde. Derin bir nefes alarak başımı kaldırdım. Dışarıda onlarca gazeteci beni bekliyordu. Tıpkı benim gibi, onlarda heyecanlılardı söyleyeceklerimi duymak için, benli kanlı canlı karşılarında görecekleri için...
Şoförün gelip kapımı açmasıyla kendimden emin bir şekilde attım ilk adımımı dışarıya. Ardından tamamen arabadan indiğimde çoktan başlamıştı flaşlar patlamaya. Kameralar bir anda etrafımı sarınca kendimi hiç olmadığım kadar mutlu hissettim. Herkes farkındaydı, herkes şu an karşılarında kimin olduğunun farkındaydı.
"Barlas Bey, bunca zamandır nerelerdeydiniz?"
"Suçsuz olduğunuz nasıl ortaya çıktı?"
"Oğuz Bey günlerdir ortalarda görünmüyor, yoksa bu işin arkasında Oğuz Bey mi var?"
"Artık şirketinize geri mi döndünüz, Barlas Bey?"
Daha algılayamadığım onlarca birbirinden farklı soru... İş hayatımda Barlas olarak bilinirdim. Sırf bu yüzden özel hayatımda Barlas ismini pek kullanmazdım. Sorulan bütün sorulara olabildiğince cevap vermek istiyordum, ama bunun pek mümkün olabileceğini zannetmiyordum. Birkaç adım ilerleyerek daha uygun bir yere geldiğimde arkamı dönerek bana uzatılan mikrofonlara baktım. Bütün sorulara cevap veremesem de kısaca bir açıklama yapmam gerekliydi.
"Herkese tekrardan merhaba!" diye girdim söze. Sorular susmuş, artık kayıt almak için herkes beni dinlemeye koyulmuştu. "Biliyorsunuz ki, çok adice bir oyunun kurbanı oldum. Ve bu süreç içerisinde de kendimi aklamaya çalışmadan polislerden kaçmayı tercih ettim. Çünkü amacım farklıydı. Amacım beni bu tuzağa düşürenlerin sinsice kuyusunu kazarak ipliklerini pazara çıkarmaktı. Asıl suçluların kim olduğunu göstermekti. Ve öyle de yaptım. Beni tuzağa düşürmeye çalışanları buldum ve kendimi akladım," dedim başım dik bir şekilde, "Artık buradayım. Hep vardım ve var olmaya da devam edeceğim. Artık Oğuz diye bir ortağım yok. Evet, duydunuz! Bana şantaj yapıp, beni işimden eden kişi benim ortağımdı!" dediğim an bütün haberciler dönüp birbirlerine bakmaya başladı. Herkes şok olmuştu! Şu anlık bu kadarının bilinmesi yeterliydi. Eğer Oğuz'un ağzından ortağının kim olduğunu duyamazsam işte o zaman her şey birer birer ortaya dökülürdü.
"Daha fazla konuşmanın bir anlamı yok. Bilmeniz gereken tek şey, Barlas Ayaz Acarsoy'un mekânına geri döndüğü!" deyip kameralara göz kırpıp gülümsedikten sonra seri adımlarla arkamı dönerek girişe doğru ilerlemeye başladım. Hâlâ arkamdan tonlarca soru sorulduğunu duyabiliyordum. Ama söyledilerim tam seviyesinde olmuştu. Birbirinden farklı çıkacak olan haber başlıkları Oğuz'un kariyerini yerle bir etmeye yeterde artardı bile.
Mert'le birlikte şirkete girdiğimizde herkes şok içerisinde bize bakıyordu. Ancak yüzlerinde hafiften de olsa tebessüm olduğu aşikârdı. Beni gördüklerine hem şaşırmış, hem de mutlu olmuşlardı. Anlaşılan Oğuz, yokluğumda çalışanlar tarafından iyice zıt alınmıştı. Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle etrafıma bakıyor, insanların bana selam vermelerini izliyordum. Beni gören herkes tek sıraya dizilmiş, saygıyla karşılıyordu beni. Biraz daha ilerleyip holün tam ortasında durdum ve açıklamayı hak ettiklerini düşündüğüm çalışanlarıma yüzümü dönerek konuşmak için kendimi hazırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Misafir
AcciónArkadaşını öldüren bir katil, uzun süre polislerden saklanmayı başarır. Fakat bir gün sokağa çıkmak zorunda kalır ve polisler tarafından fark edilir. Bütün gece polislerden kaçan adam, aniden sokakta bir kızla çarpışır ancak kız, bir katille çarpışt...