Sabah kapı sesi ile uyandım. Karnımda bir ağırlık hissedince baktım ve bir kol vardı.
Kim diye baktığımda Bartu'yu beklemiyordum.
Gelen kişi kim diye baktığımda Arda'yı gördüm. Mal mal bakışmayı kesip "günaydın" dedim. "Günaydın seni uyandırmaya geldim ama bunu beklemiyordum." Son kısmı kısık sesle söylemişti. "Bende beklemiyordum."Bartu'ya baktığımda uyuma numarası yaptığını gördüm. "Numara yapmayı bırak çok belli oluyor." Dedim. "Nasıl anladın?" diye bir soru sordum ama asker olduğum aklına gelince sustu. "Kusura bakma gece su içmek için kalkmıştım odandan sesler geliyordu. Geldiğimde kabus görüyordun bende yanına oturunca uyuya kalmışım." "Sorun değil"
Yataktan çıkıp lavaboya girdim. Hemen kısa bir duş alıp çıktım. Yanımda başka kiyafetim olmadığı için yine aynı kiyafetlerimi giydim ve saçlarımı kuruttum.
Aşağıya indiğimde herkesSalonda oturuyordu. "Günaydın" diyip tek boş ter olan Bartu ve Toprağın arasına oturdum. Ben oturunca Toprak benden biraz uzaklaştı.
Toprak hariç diğerleri "günaydın" dedi.Serhat bey ayağa kalkıp "hadi bakalım kahvaltıya" dedi. Yemek odasına gidip oturduk bende en sona kalıp boş kalan Arın ve Arda'nın arasına oturdum.Yemek bitmişti ve salonda oturuyorduk. Bugün karargaha gidip kiyafetlerimi getirmem gerekiyordu. Bartu sessizliği bozup "bizim bir karşılaşma vardı" dedi. "Buradamı?" Diye sordum. Diğerleri bize ne diyo bu salaklar bakışı atıyordu.
Onur en sonunda herkesin merakını gidermek için "ne karşılaşması abi?" Diye sordu. "Dün box yapıyorum demişti kim daha iyi onu görmek için." Sağolsun beni cevapsız bırakmayıp "aşağıda spor salonu var orada yaparız" dedi. "Ben bu kiyafetlerle nasıl yapıcam?" Dedim Arın "istersen biz veririz" dedi. "Olur" dedim. Arının ayağa kalkması ile bende kalktım ve yukarıya çıktık.
Odaya geldik ve Arın bana kiyafet seçiyordu.
"Şortmu vereyim yoksa eşofmanmı?" Aslında şort daha rahat oluyordu ama bacağımdaki yaralar bana pek yardımcı olmuyordu. "Eşofman daha iyi olur." Dedim. Bir t-shirt ve eşofmanı bana verip odadan çıktı.Üzerimi değiştirip aşağıya imdim. Herkes salonda yine aynı şekilde duruyordu. "Hadi o zaman gidelim." Dedim. Bartu ayağa kalkıp önden gitmeye başladı.
Ringe geldiğimizde diğerleri tabiki Bartu'yu tutuyorlardı. Aslında ben olsam bende onu tutardım. Askere karşı doktor tabiki asker alır ama bilmiyorlarki bende askerim üstelik borda bereli.
Bartu'nun yumruk atmasıyla başladık. Ama ben çevik bir hareketle yumruğundan kurtuldum. Birdaha atıcakken kolundan yakalayıp altına girdim ve biraz eğildim. Bartu öne doğru savrulup yere düştü.
Tam kazandım diye sevinicekken ayağımdan tutup beni yere çekti. Boşluğuma gelmesiyle düştüm. O daha ne olduğunu anlamadan üstünü çıkıp çokta ağır olmayan yumruklar atmaya başladım. O kadar hızlı atıyordumki beni üstünden itemedi .En sonunda pes edip "pes" diye bağırdı.
Ringden inmemle telefonumun çalması bir oldu. Kim olduğuna baktığımda albayın olduğunu gördüm. "Alo efendim Ahmet bey?"
"Kalabalık biryerdesin herhalde yüzbaşım." "Evet Ahmet bey" dedim. "Görev var acil gelmen lazım. Yeni timinle beraber gideceksin." Dedi ve telefonu yüzüme kapattı.Diğerlerine dönüp "hastam kötüleşmiş ona bakmam lazım. Akşam gelemeyebilirim." cevaplarını beklemeden çıktım. Bartu büyük ihtimalle göreve gideceğimi anlamıştı çünkü şuan peşimden geliyordu.
Dışarıya çıktığımda yanıma geldi. "Kendine dikkat et seni daha yeni bulduk birdaha kaybetmek istemiyorum." Dedi. "Tamam dikkat ederim." Dedim. "Sana sarılabilirmiyim?" Sorusu ile bir an afallasamda kafamı aşağı yukarıya sallayarak onay verdim. Bana sarıldığında kendimi ilk defa bu kadar güvende hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonradan Gelen Hayat
RandomAilesinden nefret eden kız ya büyüdüğünde asker olursa... YÜZBAŞI DEFNE AŞKIN ŞİMŞEK'İN HAYATI