Arkadaşlarrrrrrrrrr
Yeni kitabı kafamda gidişatını düşünüyorum ve çok sürprizli olucak. Kızımız motor yarışmalarına katılan birisi ve yine karışmış bir ablamız. Daha fazla bilgi vermeyeceğim ve inanın çok güzel bir kitap olacak. Kitabı daha yazmaya başlamadım ama en kısa sürede başlayacağım ve bu kitaba da devam edeceğim.Güzel okumalaaaaaaar🫶🏿🫶🏻
Buraya küçük bir kalp alabilir miyim?
🖤🤍~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
**ONUR'DAN**
İçeriye girdiğimde Burak'ın zincirlerini zar zor çözen Aşkın'ı gördüm. Tam zincirleri açtığında bayıldı. Yere düşeceksen gidip kucağıma aldım. "Burak anahtarı al diğerleri aç" dedim ve cevabını beklemeden dışarıya çıkıp güvenli bir yere getirdim.Diğerleri itleri hallederken bende az buz olan doktorluk bilgilerim ile yarasına bakmaya başladım. Yiğit "komutanım etraf temiz ama apo piçi kaçmış" dedi. "Tamam meydanda toplanın" dedim.
Kucağımda baygın olan Aşkın ile beraber kampın meydanına doğru yürümeye başladım. Geldiğimizde time baktığımda morluklar ve bıçak izleri olduğunu gördüm.
Alihan'a "Alihan telsizi getir" dedim. "Emredersiniz komutanım" dedi ve yanıma geldi. Aşkın'ı dikkatlice yere bırakıp telsizi Alihan'dan aldım. Telsizden karargaha bağlanıp albayla görüşmek istediğimi söyledim.
Yaklaşık bir dakika sonra telsizden albayın sesi duyuldu. "Bir sorun mu var yüzbaşım" dedi. Bende "evet komutanım Aşkın ağır yaralı buradan direk hastaneye gitmemiz lazım. Birde apo şerefsizi kaçmış" dedim.
Albay "tamam ben hastaneyle konuşurum. Helikopter 5 dakikaya orada olur" dedi ve telsizi kapattı.
Aşkın'ı yerden dikkatlice alıp yine kucağıma aldım. İyileştiğinde ona daha fazla yemek yemesi konusunda uyarmayı aklıma yazdım çünkü kuş kadardı.
Onu kuçağımda böyle yaralı eli yüzü mor görmek kalbimi parçalıyordu. Sanki kalbimi bir el avucuna almış ve parçalamak istercesine sıkıyordu.
Aşkın'ın yüzüne baktığımda bebek gibi görünüyordu. Yüzüne her baktığımda kalbim sanki kanatlanıp uçacakmışçasına atıyordu.
Barut timine baktığımda hepsi yere bakıp toprağı eşeliyordu.
Helikopter sonunda geldiğinde Aşkın'la beraber helikoptere bindim. Arkamdan da tim bindi.
Oturduğumda Aşkın hala kucağındaydı. Kokusu burnuma geliyor ve o koku beni mayıştırıyor. 28 yaşında bir kadın nasıl dalin kokuyor bilmiyorum ama kokusu bebek gibi. Sanki alkol almışım gibi dengem şaşıyor. Anlatamayacağım birşey. Bu kokuyu tanımlayabilecek bir cümle yeryüzünde bulunmuyor. Eşsiz bir kokusu var. Kokusu insanı kendine bağlıyordu.
Helikopter hastanenin çatısına indiğinde doktorlar ve sedye vardı. Helikopterden inip Aşkın'ı sedyeye yatırdım.Doktorlar sedyeyle beraber hastaneye girdi.
Barut timine dönüp "sizde yaralarınıza baktırın" dedim. "Emredersiniz komutanım"dediler. Hastaneye girip Aşkın'ın arkasından gittim.
Aşkın'ı ameliyathaneye aldılar. Tim koltuklara oturmuştu. Tabi ne kadar sığabilirlerse. Bende yere oturup sırtımı duvara yasladım. Ayağımın bir tanesini uzatıp diğerini kıvırıp kendime çektim.
5 veya 10 dakika sonra albay yanında üniformasından gördüğüm kadarıyla teğmen olan bir kız ile geldi. Kız gözüme bir yerlerden tanıdık geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonradan Gelen Hayat
De TodoAilesinden nefret eden kız ya büyüdüğünde asker olursa... YÜZBAŞI DEFNE AŞKIN ŞİMŞEK'İN HAYATI