7

111 9 15
                                    


Chishiya benden uzaklaştı. "B-bu ne içindi?" Diye sordum. Hiçbir şey söylemedi, gülümsedi ve odamdan çıktı. Sevmediğimden değil ama birdenbire oldu.

Uzandım ve çok geçmeden uykuya daldım.

Ertesi sabah Chishiya beni uyandırdı. "Akira, yeni gelenler var. Yönetici odasına gel." Dışarı çıktı, ben de yatağımdan kalktım ve bikinimin üzerine gri bir hırka geçirdim.

Parmak arası terliklerimi giydim ve yöneticiler odasına yürüdüm. Oraya giderken Kuina'yı gördüm, "Hey, Akira! Yöneticiler toplantısına mı gidiyorsun?" "Evet, yeni gelenler var." "Ooo! Neyse görüşürüz." Başımı salladım ve yürümeye devam ettim.

Geldiğimde kapıyı açtım ve birini tanıdım, bu Elim Sende oyunundan Arisu ve Usagi idi. "Aris-" Yanına gelmemi söyleyen Chishiya'yı yarıda kestim.

Yanına gittim ve elini sırtıma koydu. Arisu ve Usagi bağlandı ve kolları bir sandalyeye sarıldı. "Günaydın." Dedi Mira.

Kuzuryu, "Bu kaba tanışma için özür dilerim, nöbetçilerimiz bizi gözetleyen insanlar olduğunu bildirdi." Dedi. "Neden buradasınız?" Diye sordu Mira, Arisu ve Usagi'ye bakarak.

"Bana... Yanıtları burada bulabileceğim söylendi. Bu oyun nedir? Ve herkes nerede?" Diye sordu. Kapı çarparak açıldı ve içeriye Şapkacı girdi. "Gerçekten nereye? Aradığınız cevaplar bizde."

Şapkacı kapıyı arkasından kapattı ve Arisu ile Usagi'ye doğru yürüdü, "Sahil olarak bilinin ütopyama hoş geldiniz!" Şapkacı gülmeye başladı.

"İşte! Cevaplarınızdan biri." Bir şey tıkırdamaya başladı ve duvarlardan biri açılmaya başladı. Arkasında, bazılarının üstü çizilmiş tüm oyun kartlarını gösterdi. "Sana göstermeme izin ver... Bu kartlar kabusunu bitirmenin tek yolu. Oyunu bitirmek için tüm kartları toplamalısın." Dedi Şapkacı.

"Tüm kartları topladın mı?" Diye sordu. "Tüm kartları toplarsak. Bir zamanlar bildiğimiz Dünya geri dönecek mi?" Diye sordu Usagi. "Geri dönecek olan Dünya değil. Sadece bir kişi... Normal Dünya'ya dönebilir." Dedi Şapkacı. "Ha? Sadece bir kişi mi?" Diye sordu.

"Bir kişinin tüm bu oyunları bitirip 52kart toplaması imkansız. Bunu tek başlarına yapamazlar. Bu intihar olur. O yüzden tek bir kişinin gitmesine izin vermek için bir araya geldik. Sahil'in amacı bu. Sana iyi kartlar verilmiş, bana söylendi. Bundan sonra birlikte oynayalım. Birlik olalım ve kalan kartları birlikte toplayalım." Dedi Şapkacı.

"Hayır dersek?" Diye sordu. "Hayır diyebilirsin. Vizen... Bugün sona eriyor." Şapkacı, Arisu'nun vize günlerini hatırlamasına yardımcı olan bir kağıt parçasını tutarken söyledi.

"Bize katılmak zorundasın gibi görünüyor, değil mi?" Dedi Şapkacı. "Sana yardım edersek oyunu bitirebileceğimizi mi söylüyorsun? Bu iş biter mi?" Diye sordu Usagi. "Buna kesin olarak cevap veremem. Ancak bunun mümkün olduğuna dair göstergeker var. Bu odadaki herkes, sen oyuna girmeden çok önce bu ülkeyi aradı." Dedi Şapkacı gülümseyerek.

"Ne demek istiyorsun... Bu 'Ülke'?" Diye sordu. "Dolayısıyla vizeler çıktı. Burası bir ülke. Görünüşe göre Tokyo'dakilerin hepsi bizim gibi kaybolmadı. Acaba bir şekilde başka bir ülkeye mi nakledildik? Varsa da mutlaka vardır, dönüş yolu." Dedi Şapkacı.

"Yani hep birlikte bu küçük organizasyonu kurduk." Dedi Mira. "Elektrik, yakıtla çalışan bir jeneratör tarafından üretilir. Güç kaynağımız için yağmur suyu kullanıyoruz." Dedi Ann.

Şapkacı, "Ateşli silahlarımızı canlılardan ve ölülerden aldık. Ancak, yalnızca seçilmiş birkaçımızın bunları kullanılmasına izin veriliyor." Dedi Şapkacı. "Buradaki amacımız birlik olup tüm kartları bir arada toplamak." Dedi.

"Ve bu... Cennette, bu kumsalda, sadece üç kuralımız var. Kural bir:Nereye gidersen git mayo giy." Dedi Şapkacı. "Neden?" Arisu kafa karışıklığıyla sordu.

Şapkacı kıkırdadı, "Silahı mayonun içine saklayamazsın, bu yüzden güvenli. Ayrıca burada alkole boğulmakta, uyuşturucu kullanmakta ve istediğin kadar seks yapmakta özgürsün." Arisu ve Usagi'ye gülümseyerek söyledi. Buraya ilk geldiğimde bana söylediği sözleri tamı tamına bunlardı. Chishiya bu sözleri daha önce milyonlarca kez duymuş gibi gözlerini devirdi, eminim duymuştur.

"Hâlâ fırsatın varken hayatın tadını çıkar. Tüm anahtarlar ve kilitler yok edildi ve atıldı. Sır yok. İkinci kural:Tüm kartlar Sahil'in malıdır. Güvende tutmak için. Kartlarıyla katkıda bulunanlar sayısal sırayla terfi edecekler. Görüyorsunuz, toplu çabamız ilk kişiyi gönderdikten sonra ikinciyi göndermek için yeterli sayıda yinelenen kart toplamamız çok uzun sürmeyecek. Kişi ve üçüncüsü vesaire. Sahildeki kardeşlerin bu ülkeyi terk edebilecekleri gün hızla yaklaşıyor." Dedi Şapkacı.

"Ya... Katılmayı reddedersem?" Diye sordu Arisu ve Şapkacı yavaşça arkasını dönmeye başladı, gülümsemesi soldu. "Pekala, üçüncü kural var. Sonuncusu:Tüm hainlere ölüm." Dedi Şapkacı, Arisu şok içinde bakarken.

***

Arisu mayosunu giydikten sonra etrafa bakınırken buldum ve yürürken onunla sohbet ettim, havuza geldik. Hareketli bir müzik çalıyordu ve Arisu burayı ilk gördüğümde verdiğim tepkinin aynısını vermişti. Şok oldum.

Müziğin yanı sıra çok fazla gevezelik, havuza sıçrayan insanlar ve bağıran kalabalık vardı.

"Ne oluyor be?" Dedi Arisu. "Evet, burası çılgınca." Diye belirttim. Arisu yanına baktı ve Usagi'yi mavi bir mayo takımı içinde gördü, Arisu ona bakmaya başladı. Kesinlikle ondan hoşlanıyor.

Usagi kendine baktı ve pembemsi kapşonlusunun fermuarını çekip Arisu ile bana yürüdü. Momoka ve Asahi ikisine de bakıyorlardı, yeni oldukları için olmalı.

"Sanki... İzleniyormuşuz gibi hissediyorum." Usagi etrafına bakınırken söyledi. "Yeni gelenler her zaman başkaları için bir seyirliktir." Momoka ve Asahi'ye bakarken dedim.

***

Ben, Arisu ve Usagi'nin vizeleri bugün sonra eriyor, oyunlara gönderileceğiz. Arisu ve Usagi etrafa bakmaya gittiler, ben de Chishiya'yı bulmaya gittim, lobiye geldim ve sonunda onları gördüm.

Onlara seslendim. Kuina gülümserken el salladı.

İkiliye doğru yürüdüm ve Chishiya'nın yanında durdum, diğerlerinin farketmemesine dikkat ederek elimi hafifçe tuttu, sarışına baktım ve yüzünde her zamanki sırıtış vardı.

"Umarım aynı oyundayızdır Kuina." Dedim. "Evet, umarım." Gülümserken söyledi. Beni ürküten bir korna çalmaya başladı. "Hey, oyun zamanı!" Çok uzaktan birinin bağırdığını duydum.

Ben, Chishiya ve Kuina'nın bulunduğu lobide insanlar koşmaya başladı. İnsanlar Şapkacı'nın adını zikretmeye başladı. İnsanlar o adamı gerçekten sevdi mi?

"Yoldaşlar! Bu gece bize yeni bir meydan okuma getiriyorum. Ve askerlerim asla birinden geri adım atmaz. Bu meydan okuma, kendi korkunuza savaştır. Bireysek olarak, her birinizin oynamak için cesareti vardır. Savaşmak ve kazanmak için. Ve ne zaman tek vücut olun, önünüze hiç bir şey çıkamaz. Bizi eski Dünya'mıza döndürmek için ihtiyacımız olan kartları birlikte alacağız. Oraya varacağınızı biliyorum!" Şapkacı taca bakarak bağırdı.

Kalabalık, "Hadi yapalım!" Diye tezahürat yapmaya başladı. Tezahürat devam ederken Şapkacı bağırdı. "Numaranızın odluğu arabaya gidin!"

"Ben arabama gidiyorum, sonra görüşürüz. Belki yakında görüşürüz Kuina." Dedim gülümserken. "Umarım öyledir, eğer şanslı değilsek!" Kuina gülümsedi.


Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...




4𝐞𝐯𝐞𝐫 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin