5

110 11 7
                                    


Ben ve Chishiya hâlâ dairenin güvenli odasındaydık, Chishiya ebenin ceplerine bakıyordu. Bir kağıt buldu. "Bu da ne?" Diye sordum. Kağıdı havaya kaldırdı. "Ne olduğundan emin değilim." Her tarafında çizgiler olan daire çizili bir kağıttı.

Oradan ayrılmak üzereydim ki biri elimi tuttu. "Hey!" Dedi sarışın. "Seni tekrar görmek isterim, Sahil diye bir yerden geliyorum oraya gitmelisin. Başımı salladım. Onu tekrar görmek isterim.

Ben, Arisu ve Karube mobilya mağazasına geri döndük.

***

"Arisu, Karube, Akira!" Chota, "İnanamıyorum!" Dedi. Homurdanırken bize doğru yürümekte zorlanıyordu. "Bu sabah siz geri gelmeyince çok endişelendim. Sizi görmek çok güzel!" Hepimiz güldük, döndüğümüz için de mutluyduk.

Chota, Arisu ve Karube'ye sarıldı. Ben sarılan bir insan değilim. "Hey, Chota." Dedi Arisu Chota'nın sırtını okşarken. "Yaralandın mı?" Chota Karube'ye soruyordu bunu topallarken.

Güldü, "İyiyim." Oturduk ve Karube daha önce o Sahil yeri hakkında konuşmaya başladı.

"Hey, ondan hoşlandın mı falan?" Arisu, "Hayır! Ben-" Chota sözünü kesti. "Biri telsizls mi girdi?" "Evet." Diye yanıtladı Karube.

***

Karube oyunda yaralandı, sanırım gövdesinin yan tarafı ebe tarafından dilimlenmiş. Bu canını yakmış olmalı. Shibuki, Karube'yi sarmayı bitiriyordu, "Teşekkürler." Dedi ve geri çekildi Karube.

Karube inledi. "Şu Sahil yerine gidersek bir şeyler bulabiliriz." "Şehirdeki herkesin kaybolduğu yer gibi mi?" Diye sordum. "Belki bir sığınak vardır. Belki herkes oradadır." Dedi Karube.

"Bize en yakın plajlar Shonan, Izu ve Ito'da değil mi?" Diye sordu. "Çok uzaktalar." Dedim. "Ama onlara zamanında ulaşabiliriz." Diye yanıtladı Karube.

"Peki, ne düşünüyorsunuz? Gitmeyi deneyelim mi?" Diye sordum. "Benim oyum. Şimdilik, bu her kimse ona güveniyoruz." Dedi Karube. "Peki Chota nasıl gidecek?" Diye sordu Shibuki.

Arisu derin bir nefes verdi, "Bu iyi bir nokta." "Ve vizelerimiz... Bugün sona eriyor." Dedi Shibuki. "O zaman bugün maçı kazanıp vizelerinizi uzatmamız gerekecek. Kulağa hoş geliyor mu? Ve yarın gidip Sahil'e bakacağız. Ne olursa olsun. Ne olursa olsun yapacağım. Bir umut olduğuna inanmalıyız."

Karube derin bir nefes verdi. "Başka bir maça gitmeyeceğim, üzgünüm çocuklar. Rahatlamak için zamana ihtiyacım var ama iyi şanslar ve maç bittiğinde benimle burada buluşun." Başlarını salladılar.

***

Arisu'yu balkonda gördüm, ona katılmaya karar verdim. Bana şok olmuş bir bakış attı. "Arisu?" Onun daha yakınına yürüdüm. "Sorun ne?"

Derin bir nefes aldı. "Hiç bir şey." Dilini şaklattı. "Bir şey söyle." Dedim. "Bir şey söyle mi? Ne gibi?" Diye sordu.

"Hm, bir bakalım. Dedikodu duydun mu?" Arisu içini çekti, "Tam önümde birini gördüm. Ama hayatta kaldım. Peki ne diyeyim?"

"Memnun olduğuna. Sen olmadığına sevindim." Buna üzülmek için bir nedeni vardı, burası cehennem gibi. İnsanların ölecekleri gerçeğine alışmalısın. "Bunu düşünmedim ama... Sanırım öyleydim- Tek düşündüğüm hayatta kalmaktı."

Ona baktım, "Evet anladım. İlk maçımızdan sana bir şey söyleyeceğim. Tek istediğim hayatta kalmaktı."

***

Onlar oyunlarına gittiler. Daha fazla ihtiyaç için alışveriş merkezini tekrar keşfetmeye karar verdim. Buraya geldiğim ten rengi Tote çantamı aldım, Converse'lerimi giydim.

Mobilyacıdan çıkar çıkmaz tahmin edin kimi gördüm. Elim Sende oyunundaki sarışın bir giyim mağazasından çıkıyordu.



Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

4𝐞𝐯𝐞𝐫 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin