4𝐞𝐯𝐞𝐫 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟

18

ASIL BÖLÜM ÇOK UZUN OLDUĞU İÇİN BAZI KISIMLARI ATLAYACAĞIM.

///

Fanfare müziği çalındı.

"Tüm oyuncuları tebrik ederim." Ekranda Mira belirdi. "Ha?" Diye sordum.

"Ah." Dedi Chishiya ekrandaki Mira'ya bakarken. "Mira." Dedi Arisu. Elektrik uğuldamaya başladı. "Resimli kartlar dışında tüm numaralı oyunları tamamladınız ve galip geldiniz. O tatlı zaferlerin ödülü, birçok canın feda edilmesiydi.

[Yumuşak uğultu.]

"Merak ediyorum... Kaç tane yakın arkadaşınız öldü?" Mira oturduğu yerden kalktı.

"Hatırlıyor musunuz..?"

"Başından vurulanlar mı?" Dediği gibi, ekranın bir bölümünde insanların vurulduğu bir oyunun videosu belirdi. Videodan çığlıklar ve yaygaralar duyuluyordu.

"Yakılan o kız..."

Cadı Avı oyununun bir kaydından belli belirsiz bağırış sesleri geldi.

"Lazerle vurulanlar mı..? Yoksa boğulanlar mı? Kafaları uçurulanlar mı? Arkadaşlarınız." Söylediği gibi Arisu'nun arkadaşlarının videosu gösterildi. "Hissettiğiniz tüm o umutsuzluk... O korkunç sahneler, onları asla unutamayacaksınız."

"Ve bu..." Mira alayla ağladı.

"Gerçekten bana dokunuyor..." Mira hıçkıra hıçkıra alayla ağlamaya devam ediyordu. Ekran düzelirken titremeye başladı görüntü.

"Hayatta kalan tüm oyunculara, sizlere bir hediye vermek istedik." Dedi Mira. "Bizim Dünya'mıza mı dönüyoruz?" Diye sorguladım.

Mira, "Yeni oyunlar olacak!" dedi. "Sürtük Mira." Dedim içimden.

***

Bize oyunumuza giden yolu söylemesi gereken binanın önündeydik. Gökyüzüne giden havai fişekler vardı.

Yüksek binada, "Sonraki aşama." kelimeleri söylendi. Shibuya merkez caddesindeydik.

Bir zeplin motoru gümbürdüyordu.

Gökyüzüne baktım ve birkaç zeplin gördüm. Yaklaştıkça motor daha gürültülü çaldı, önümüzde Maça Papazı zeplini vardı. "Cevaplarımızı orada bulacağız." Dedi Arisu.

Rüzgar esiyordu ve kağıtlar uçuşuyordu. "Oyunların hiçbiri henüz başlamadı." Dedi Arisu.

"Belki hâlâ vaktimiz vardır." Dedim. "Ya da büyük kırmızı başlat butonuna basmayı unutmuşlardır." Chishiya ve şakaları. Onu tekrar dirseğimle dürttüm. Kuina, "Bize bunun kurallarından bile bahsetmediler." diye iç çekti.

Usagi şaşkın bir şekilde etrafına bakındı. "Bu nedir?" Diye sordu Kuina ona. "Bir şey duyuyorum." Dedi Usagi. Arabalar bize doğru gelmeye başladı, motorları takla atınca etrafımızı sardılar. "Yaşıyorlar. Sahil'den insanlar." Dedi Kuina motorlar zonklarken.

Gürleme kayboldu.

Hepsi arabalarından indi. "Bu nedir? Burada ne yapıyorsun?" Diye sordu.

"Zeplinlerin ortaya çıktığını gördük." Bir adam konuştu. "Bir sonraki etabın başladığına dair söylentiler vardı." Dedi sarı kapüşonlu bir kadın.

"Evet... Olay şu..." Bir adam vurulduğunda Arisu'nun sözü kesildi, yüksek bir patlama sesi duyuldu. Usagi haykırdı.

"Ha?" Sarı kapüşonlu kadın sordu, vurulmadan hemen önce.

Daha fazla insan vurulmaya başladı ve çığlık attılar.

"Bir tüfek. Harekete geç." Dedi Chishiya. "Bu bir tanksavar tüfeği!" Dedi Chishiya elleri cebinde adımlarken. Arkasından birinin bağırdığını duyunca irkildi.

"Böylece bir arabanın arkasına saklanmayı unutalım." Dedi. "Nereden geliyor?" Diye sordu Usagi. "Koş! Koş!" Diye bağırdı Arisu koşarken.

Tüfek ateşi devam ediyordu.

Beşimiz kalın bir sütunun arkasına saklandık.

"Bu oyunların başladığı anlamına mı geliyor?" Diye sordu. "Bilmiyorum." Sarışın paniğe kapılmamış gibi söylemişti. "Bize herhangi bir kural verdiler mi?" Diye sordu Kuina.

"Kurallar olmadan, bu sadece bir katliam!" Diye bağırdı Arisu tüfek ateşi devam ederken.

"O tüfek bir kilometre öteden öldürebilir." Dedi Chishiya. Bunun yerine bir makineli tüfek ateş etmeye başladıktan kısa süre sonra. "Kahretsin, bu sesi tanıyorum." Dedi Kuina.

"Artık bir saldırı tüfeğimiz var." Dedi Chishiya. 'Silah kullanılmasını kesinlikle biliyor.' Diye düşündüm kendi kendime.

"Kaç tane olduklarına dair hiçbir fikrimiz yok." Dedi Usagi.

"Diğer oyuncular gruplaşmaya başladı." Dedim.

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...