Kapının önünde durdum. "Cidden?"Ben, Chishiya ve Kuina, Sahil formunun etrafındaki bariyeri görmek için yukarı baktık.
Bir erkek sesi konuşmaya başladı. "Tokyo'daki Sahil geçit töreninde kaldığınız için size içtenlikle teşekkür etmek için bu fırsatı değerlendirmek istiyoruz. Minnettarlığımızın bir göstergesi olarak, şimdi mekandaki 59 katılımcının tamamıyla oyuna başlayacağız."
"Sahil bir oyun arenası mı!?" Diye sordum. Bir kadın sesi duyuldu. "Tüm katılımcılar hemen lobide toplanmalı. Daha sonra oyunun kuralları açıklanacak. Tekrar ediyorum. Tüm katılımcılar hemen lobide toplanmalı."
***
Kuina ve Chishiya ile Sahil'in lobisine gelmiştim, Arisu dışında neredeyse herkes oradaydı. Üç telefon aldım ve birlikte olduğum iki kişiye birer tane verdim.
Aşağı baktığımda göğüsüne bıçak saplanmış bir Momoka'yı gördüğümde mırıldanmalar duyulabiliyordu.
"Momoka! Momoka! Neden..?" Diye bağırdı Asahi, cesedin yanına koşup hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarken.
Telefonlar çaldı ve kadın sesi konuşmaya başladı. "Oyun:Cadı avı. Bu kızı öldüren cani Cadı gözünüzün önünde saklanıyor. Cadı rolü sadece kadınlarla sınırlı değil." "Burada mı saklanıyor?" Diye bir kadın soru yöneltti.
"Oyunu bitirmek için Cadı'yı bulmalı ve onu yargı ateşinde yakmalısınız. Süre sınırı, iki saat."
Ben dahil çoğu insan, tahtada çıtırdayan ateşi görmek için Sahil'in arkasına baktı.
"Oyun şimdi başlıyor."
"Binanın arkasında yangın var!" Diye bağırdı bir adam.
Kalabalık haykırmaya başladı.
"Momoka'yı kim öldürdüyse onu bulmalı ve onu yargı ateşinde yakmalıyız." Diye belirtti Ann kollarını kavuştururken.
"Cadı Avı oyunu ha? Bu iyi olmalı." Dedi heyecanla ve Usagi'ye doğru ilerleyip kulağına bir şeyler fısıldadı Niragi. "Pekala, hadi cadı avına çıkalım!" Diye bağırdı Niragi her zamanki omzunun üstünde duran tüfekle.
Buradaki çoğu insansan üst üste gevezeliğe başladı. Chishiya bir yere yürümeye başladı ve kafamı karıştırdı, Kuina onun arkasından yürümeye başlayınca peşlerine takıldım.
***
Gittiğimiz yere giderken silah sesleri ve çığlıklar başladı. Bu, eğlencenin başladığı anlamına gelir.
Üçümüz kamera kayıtlarının olduğu güvenlik odasına gelmiştik. "Hepsi delirdi." Dedim kollarımı kavuşturup kameralara bakarken. "Akıllıca bir fikir değil. Neden sadece hayatta kalmak için bu kadar ileri gittiler?" Chishiya elleri cebindeyken kendi kendine sordu. "Bu şekilde Cadı'nın kim olduğunu öğrenmenin bir yolu yok." Dedim. "Sen Cadı olabilirsin Akira? Sen de Kuina." Dedi Chishiya.
Sarışına döndüm, "Ya da sen olabilirsin, değil mi aşkım?"
Chishiya gülümserken alay dolu bakışlar attı. "Sanırım gidip Ann'i arayacağım." Dedi Kuina. "Kulağa iyi geliyor, bazı işlerle ilgilenmem gerekiyor." Diye yanıtladı Chishiya.
"Oh, harika geleceğim-" Sarışın sözümü kesti. "Hayır, sen Kuina ile git."
"Bence sadece benimle gelmelisin Akira." Dedi Kuina bana.
Başımla onayladım.
***
Ben ve Kuina sonunda Ann'i bilgisayarların olduğu odada bulmuştuk.
Kapıdan içeri girdiğimizde Ann korkuyla baktı. "Ne istiyorsunuz?" Diye sordu Ann ikimize de. "Ann. Ne yapıyorsun?" Kuina kısa saçlı kadına ikimiz de öne çıkarken soruyu yöneltti.
"Cole burada ve bana yardım etmelisin." Dedi Ann çekmecelere bakmaya başlarken. "Sen Cadı mısın?" Diye sordu.
"Maalesef hayır, ya sen?" Ann yukarı baktı ama ben ve Kuina cevap vermedik.
"Sanmıyorum. Cadı'yı kendi başına bulmaya çalışan bir Cadı değilsin. Cadı olsaydın, şu anda saklanıyor olurdun. Veya insanları öldürerek eğleniyor olurdun." Dedi Ann, ceplerine bir şeyler koyarken başka şeyler aramaya devam ederek.
"Kuina'nın daha önce söylediği gibi, ne yapıyorsun?" Yaklaşmaya başladığımda sordum.
"Cadı'yı arıyorum. Ah, işte burada." Bilmediğim bir eşyayı alırken dedi Ann. "Bu da ne?" Diye sordum.
"Siyanoakrilat yapıştırıcı. Süper yapıştırıcı." Diye açıkladı Ann. "Ve?" Diye sordum. Ann odanın içinde bir yere yürürken arkasını döndü. "Ve eğer bu uo'yu duyar ve cinayet silahını uygularsak, siyaniakrilattaki tüm nem buharlaşacak ve umarım arkamızda parmak izleri bırakacaktır." Diye açıkladı Ann. "Parmak izleri mi?" Diye sordum. Ann, içinde bulunduğumuz odadaki bir odanın kapısını açtı ve lambalı bir şeye doğru yürüdü.
"O zaman bıçağın kabzasındaki parmak izlerini tozlamak için kako tozu kullanabileceğim. Parmak izlerini selofan bantla kaldırdıktan sonra Cadı'yı teşhis edebileceğim." Diye açıkladı Ann. "Buraya gelmeden önce ne yapıyordun?" Diye sordu Kuina.
"Adli tıp, Tokyo metro polisi." Ann, Kuina'nın sorusunu yanıtladı. "Oldukça iyi. Bununla oyunu temizleyip kazanabiliriz." Diye söyledi Kuina yüzünde bir gülümsemeyle.
Kısa bir süre sonra The Last Boss'un katanasını dumanlar içinde tuttuğunu gördüğümüzde üçümüz de yavaşladık.
"Siz ikiniz, devam edin." Dedi Kuina, ben ve Ann'e.
"Ne?" Diye sordum Kuina'ya bakarken.
"Sadece gidin."
***
Ann'le bir odaya geri döndüğüm süre boyunca hem Kuina hem de Chishiya için endişelendim.
"Ann, ben Chishiya'yı aramaya gidiyorum. Cadı'yı bulmada bol şans."
Ann başını salladı. "Dikkatli ol Akira."
Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4𝐞𝐯𝐞𝐫 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟
FanficKitabın asıl yazarı "livefornijiro". Bu kitabı çevirmeme izin verdiği için kendisine çok teşekkür ederim:) İyi okumalar...