4𝐞𝐯𝐞𝐫 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟

19

"Diğer oyuncular bir araya toplanmaya başlıyor." Dedim.

"Birden fazla tetikçi olabilir." Dedi Arisu. "Bu kadar çok oyuncunun hâlâ hayatta olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu." Dedim şaşkınlıkla. Duyduğum silah sesleriyle nefesim kesildi. "Neredeyse duyuyorlar." Dedi Arisu başka bir yere koşmaya başlarken.

"Gitmeliyiz! Hadi." Diye bağırdı. Saklandığımız yerden çıktık ve etrafta koşan bir sürü insan bize çarpıyor. "Bu kötü!" Dedim.

"Ayrılmamız gerek!" Diye bağırdı Chishiya.

Chishiya ile aynı şekilde koştum, onu kaybetmediğimden emin olmalıydım.

Elimi tuttu. "İyi olacaksın!" Diye saçlarımın arasından kulağıma yüksek bir fısıltı çıkardı.

***

Arabaya yaklaştığımızda yerde yuvarlanan bir şey duydum. Chishiya'nın önündeki bombalardan birini görmek için aşağıya baktım. "Bu kötü oldu. Gazlayın!" Chishiya elimi tuttu ve bombadan kaçıp bir arabanın arkasına saklandık.

Rahat bir nefes aldım. "Umarım onları tekrar buluruz..."

***

Gece geç vakitti ve ben ile Chishiya Kupa Valesi olan bir oyuna gelmiştik. Bir hapishane hücresindeydi, bunun bir oyun olmayacağını umuyordum, ya ben ya da Chishiya birbirimizi kaybetmek zorunda kalırdık.

İkimiz bir tane almamızı söyleyen bir işaret olan beyaz masaya doğru yürüdük. Tasmalar vardı.

Chishiya benimkini boynuma takmama yardım etti ve ben de ona yardım ettim.

Birkaç kişiyi görmek için merdivenlerden yukarı çıktık, gözüme mavi elbise giymiş bir kız takıldı. Bir bakıma psikopat görünüyordu.

Chishiya bir duvara yaslandı ve iç çekti. Bir adamın geldiğini görmek için merdivenlere baktım, mavi bir düğmesi ve boşluklu pantolonu vardı. Tanıdık görünüyordu. Bana baktı ve beni ona bakarken yakaladı, beni görür görmez arkamı döndüm.

PA zili çaldı. "Zorluk seviyesi:Kupa Valesi. Oyun:Hücre Hapsi. Yakanızın arkasında görünen kart takımını tahmin edin. Ancak sembole kendiniz bakamazsınız."

***

"Bir saniye. Yani bu, birbirimize sembollerimizin ne olduğunu sormamız gerektiği anlamına geliyor. Bu kolay, ha?" Minyon gibi giyinmiş kısa boylu bir çocuk bana ve Chishiya'ya baktı. "Pek emin değilim. Kazanmak için gereken koşulları bize henüz söylemediler." Diye yanıtladı Chishiya. "Hücre Hapsi oyunu, oyuncu arkadaşlarınıza ne kadar güvenebileceğiniz ile ilgilidir. Kupa Valesi olan rakibinizin aranızda olduğunu unutmayın."

"Oh, bu iyi." Dedi Chishiya. "Öyleyse birimiz Kupa Valesi miyiz?" Diye sordu bir çocuk kafası karışmış bir şekilde.

"Nasıl kazanılır:Turlar her saat tekrar tekrarlanacak. Kupa Valesi öldüğünde oyun kazanılacak."

Homurdanıp yakasını çekiştiren bir adam görmek için karşıma baktım. "Bu pek akıllıca değil." Diye alay ettim. "Yasak eylemler:Yansıtıcı bir yüzeye sahip olan bir yerden sembolünüze bakmak hile yapmaktır. Oyuncular, diğer oyuncuları öldürmek için silah veya şiddet kullanamaz."

"Bu, bu oyunun bitmesinin tek yolunun, Jack'in yanlış cevap vermesi olduğu anlamına geliyor. Yani temelde, Jack'e yalan söylenmediği sürece buradaki hiç kimse canlı çıkamaz." Dedi Chishiya doğru bir şekilde.

Sistem tekrar konuşmaya başladı. "Tur sayısında bir sınır yoktur." "Ne...?" Dedim içimden.

"Sınır yok mu?" Dedi bir adam korkarak. "Yeterli yiyecek hakkı sağlandı." Dedi sistem. "Ne?" Diye sordu yanımdaki minyon kendi kendine.

"Bu oyuna katılırken vizelerinizden hiçbir gün silinmeyecektir." Diye açıkladı dişi robotik ses.

"Öyleyse yalan söylemeye başlamalıyız." Dedim ve kollarımı kavuşturdum. "Kupa Valesi'ni bulup onu öldürmeliyiz, yoksa kalan günlerimizi bu hapishanede geçireceğiz. Ömür boyu yalnız kalacağız." Dedi Chishiya.

"Oyun şimdi başlayacak."

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...