***"Oyun temizlendi, tebrikler."
Hapishanenin ön kapıları açılırken hafif bir gümbürtü duydum.
"Pekala, bitti." Dedi Chishiya.
"Evet, sonunda." "Umarım bundan sonra Arisu, Usagi, Kuina, Ann ve Tatta'yı buluruz." Diye alay ettim.
"Evet, umarım." Chishiya ellerini yavaşça ceplerine soktu ve içini çekti.
Yukarıdan bir şeylerin patlama seslerini duydum. Üzerinde Kupa Valesi bayrağını tutan zeplin düşerken yukarıya baktım. Chishiya'nın patlama ile irkildiğini gördüm. Arkamızı dönüp yürümeye devam ettik.
***
Benim ve Chishiya'nın vizelerimizi yenileme zamanı gelmişti, hâlâ grubun geri kalanından iz yoktu. Kuina'yı görmeyi umuyordum.
Ben ve sarışın, onun uzmanlık alanı olan bir Elmasların Kralı oyunu için Yüksek Mahkeme'deydik.
İkimiz de binaya girmiştik ve gözümüze ilk çarpan Kuzuryu olmuştu. Büyük bir masanın ortasında oturuyordu.
İki boş sandalyeye oturduk ve belimize bir şey bağlandı.
"Büyüleyici... Demek en başından beri Elmasların Kralı'ydın. Sahil yöneticisi... Eski iki numara. Kuzuryu. Elmasların Kralı neden Sahil'deydi?" Diye sordu Chishiya Kuzuryu'ya. "Merak ediyordum." Diye cevapladı.
"Gizli o zaman." Dedi Chishiya.
PA zili çaldı. "Zorluk derecesi:Elmasların Kralı. Oyun:Güzellik yarışması." "Hadi başlayalım." Dedi. Kadın sesi kuralları açıklamaya başladı. "Kurallar:Yarışmacıların 0 ile 100 arasında bir sayı seçmeleri için üç dakikaları var."
"Herkesin seçtiği sayıların ortalaması 0,8 ile çarpılır. Bu sonuca en yakın sayıyı seçen kazanır."
Avucumu yüzüme kaldırdım. "Matematik!? Şaka yapıyorsun. Matematikte kötüyüm." Chishiya bana baktı ve tek kaşını kaldırdı.
Smokin giyen bir adam konsantre bir yüz ifadesiyle, "Hepimizin seçtiği ortalama değeri 0,8 ile çarpın." dedi. Kısa süre sonra çizgili gömlekli bir adam söze girdi. "Seçtiği sayı bu sonuca en yakın olan kazanır."
Turuncu elbiseli kadın aşağı bakıp çenesini ellerine dayadı. "Hmmm? Ortalama değeri 0,8 ile çarpın? Neden 0,8? 0,8 ne demek?" Çizgili gömlekli adam onun sözünü kesti. "Anladım. Ortalamayı sabit değer olan 0,8 ile çarpmak terazinin dengesini bozar."
"İşte bu yüzden bu bir oyun." Dedim.
Chishiya konuşmaya başladı. "0,8 bir damladır. Cennetten tek bir damla."
"Dört kaybedenden bir puan düşülecek ve tur sona erecek. Bir oyuncu - 10 puana ulaştığında onun için oyun sona erecek."
Kuzuryu'ya baktım. "Bekle, sadece bir kişi mi kazanıyor?"
"İki kişi sağ çıkacak."
Rahatlayarak Chishiya'ya baktım, onun ve benim dışarı çıkacağımızı umdum.
Robotik kadın sesi devam etti. "Ayakta kalan son iki oyuncu oyunu temizleyecek. Ancak her bir oyuncu elendiğinde yeni bir kural eklenecek." "Yeni bir kural mı? Bunun nesi var?"
"Ve kimse bu ölçekleri açıklamıyor." Dedi Chishiya.
Kupa Valesi oyundakine benzer zil sesleri duydum. "Birinci tur başladı."
Üzerinde 0-100 sayıları olan önümdeki tablete baktım. Hangisini seçeceğimi düşünürken iç çektim. Ne seçeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu, bu yüzden sadece 11 sayısına bastım.
Herkes cevap verirken tablet çınladı.
"Zaman sınırına ulaşıldı."
Yüzlerimiz ekranda belirdi ve seçilen numaralar gösterildi. Herkes arasından en düşük olan sayıyı ben seçmiştim.
"Birinci turda seçilen sayıların ortalaması 35'tir. Bu değeri 0,8 ile çarptıktan sonra cevap 28 çıkar. Bu sayıya en yakın oyuncu kazanan usta Kuzuryu'dur."
Bir sonraki tur başladı. "Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok." Diye düşündüm kendi kendime.
"Belki şanslı olabileceğimi tahmin etseydim?"
Bu benim için pek akıllıca değil, ama yine de yaptım. Ekrandaki 26 sayısına tıkladım.
Diğerleri de cevaplarını seçtiklerinde tabletleri çınladı ama bu biraz zaman aldı. Zamanlarını alıyorlar gibi görünüyor.
Bir kadın konuştu. "Ah anlıyorum. Sadece rakibinizin hamlelerini tahmin etmeniz ve birkaç adım önde olmanız gerekiyor. Mmm... Bu bir elmastan çok kupa oyunu gibi geliyor. Birbirimizi okuyoruz."
Kendi kendime düşünüp söylenmeye başladım. "Başkalarının zihinlerini okumayı deneyebilirim, ama o zaman bu zor olurdu. Sadece tahminde bulunacağım."
"İster poker oyna ister satranç oyna, entelektüel bir oyunda rakibini okumalısın. Akıllarını okumak değil, akıl yürütmelerini tahmin etmek. Öyle değil mi?" Diye sordu Chishiya Kuzuryu'ya.
Turuncu elbiseli kadın gerindi. "Nedenleri?"
Chishiya Kuzuryu'ya baktı ve kıkırdadı. "Beni görmezden mi geliyorsun?" Üstümden bir sıvının akma sesini duydum, yukarı baktım.
Çizgili gömlekli adam, "Bu nedir? Su?" diye sordu. Kuzuryu ona, "Bu sülfürik asittir." diye yanıt verdi.
"Ne?" Turuncu elbiseli kadın sesinde korkuyla sordu. "Oh, öyleyse ona cevap vereceksin..." Dedi Chishiya Kuzuryu'ya.
Smokinli adam konuştu. "Birisi -10 puana ulaşırsa, terazi devrilir." "Vücudumuzu eritecek." Dedi Kuzuryu.
"En iyi ihtimalle, korkunç bir şekilde şeklimiz bozulur." Dedim ve oturduğum yere iyice yaslandım.
"Terazi, şey... Tahmin edeyim. Elmasların Kralı bir avukattır. En azından eskiden öyleydi." Dedi Chishiya Kuzuryu'ya atıfta bulunarak.
"Evet, ama bu geçmişte kaldı." Diye cevapladı. "O kadar kötü müydü? Ama yine de burayı seçtiniz. İlginç bir oyun alanı, Yargıtay. Bu devasa enstalasyon. Bir avukatın taktığı rozet, eşitliği ve adaleti temsil eder." Dedi Chishiya.
"Seninki de dahil olmak üzere tüm yaşamlar eşit derecede değerlidir. Söylemek istediğin bu mu? Bizim anlamamızı istediğin şey bu mu?" Diye sordu Chishiya.
Turuncu elbiseli kadın güldü.
"Terazi her zaman hangi tarafta daha fazla altın varsa o tarafa doğru eğilir. Tüm yaşamların aynı değere sahip olmadığını biliyorsun."
"Zaman sınırına ulaşıldı. İkinci turda seçilen sayıların ortalaması 21,8'dir. Bu değeri 0,8 ile çarptığımızda cevap 17,44 çıkar. Bu sayıya en yakın kazanan usta Chishiya'dır."
Chishiya 17 sayısını seçmişti.
İçimi çekip oturduğum yerde yine geriye doğru yaslandım. "Kuzuryu." Dedi Chishiya. "Ne?" Soğuk bir tonda cevap verdi.
Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4𝐞𝐯𝐞𝐫 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟
FanfictionKitabın asıl yazarı "livefornijiro". Bu kitabı çevirmeme izin verdiği için kendisine çok teşekkür ederim:) İyi okumalar...