Evet biliyorum önce Kendimi Sana Adadım 'a bir epilog daha gelecek öyle başlayacak dedim ama dayanamadım atayım dedim. unutmadan söyleyeyim hikayenin devam etmesi sizin elinizde. Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum.
Melek
Bugün yine her zaman ki gibi sabah koşusuna çekmişti Melek. Tek fark bu gün Gül'ün işi nedeniyle kendisine eşlik edememesiydi.Bir süre can dostu köpeği Çapkın ile koşusuna devam etti genç kız. Daha sonra da dinlenmek için kendisini çimlere bıraktı. Ve köpeğine frizbi sini atarak oynamaya başladı Fakat Çapkın'ın gelmesi normalden uzun sürünce adi gibi Çakın'ın teki olan köpeği yine ortandan kaybolduğunu anlamıştı.
Durum böyle olunca da nerede olduğunu tahmin etmek pek de zor olmuyordu. Tabi onu bulmak dışında.
Melek kaybettiği köpeği Çapkın'ı uzun bir suredir arıyordu ama bir turlu bulamamıştı. Çapkın Eliz Annesinin üçüncü yas gününde hediye ettiği Zuzu'nun çocuğuydu Çapkın doğduğundan beri hep bir yerlere kayboluyor sonunda da dişi bir köpeğin yanında bulunurdu. Böyle olması sonucunda da Melek bu ismi koymuştu ona. Aslında Zuzu ismini de Melek küçükken koymuştu çünkü Zuzu, küçücük boyu ve kabarık tüyleriyle ayni kuzuya benziyordu. Genç kız da ilk andan beri kopeğin arkasından Uzu diye koştuğu için bu isim kalmıştı ona.
"Çapkın.... oğlum neredesin?"diye bağırarak geziyordu koca İstanbul'un sahil yolunda ama yoktu iste köpeği ortalarda. Birden başına bir şey gelmiş olma düşüncesi ile kalbi sıkıştı.
Olamazdı. Bu zamana kadar Çapkın'a bir şey olamamıştı. Simdi de olmazdı. Olmazdı değil mi? Diye kendi kendini yiyordu.
Sonunda uzaklardan gelen ani bir fren sesiyle donup kalmıştı olduğu yerde Melek. Kalbi daha da sıkışırken dostunu, sırdaşını kaybetmiş olma ihtimali bile delirmesine bir etmen oluyordu sanki. Biliyordu yaşlanıyordu Çapkın ama yine de ölüm başka bir şeydi Melek için.
Freni duyduğu tarafa koştururken, orada biriken kalabalık çarptı gözüne. Sonra daha kendisi o kalabalığa ulaşamadan hızla oradan uzaklaşan araba çekti dikkatini.
Geç kalmıştı iste beklide o çarptığı kendi köpeğiydi.
Geri kalan yolu da nefessiz kalmaya aldırmadan tamamlayan genç kız orada duran bir adamı kolundan tutarak çevirdi ve adamın üzgün bakışlarına aldırmadan başladı deli gibi sorularını sormaya.
"Beyefendi ne oldu az önce burada?"
"Ne olacak kadınlara ehliyet verirseniz bu olur iste trafik canavarları ne olacak "diyordu adam. Melek su an Capkın'ın derdinde olmasa bir sürü laf yetiştirirdi bu adama ama kendini sakin tutmaya çabalayarak tekrar sordu.
"Ne oldu?"
"Daha ne olsun trafik canavarları can almaya devam ediyor."
Melek içinden sakin durabilmek için küçüklüğünden beri uyguladığı ona kadar sayma yöntemini kullanarak sakin olmaya çalıştı. Ama olmuyordu. Kendisi burada Çapkın'ın ne durumda olduğunu deli gibi düşünürken adamın kadın sürücülere yaptığı hakaretleri dinleyemeyecekti. Üstelik ikidir soruyordu ve yanıt aynıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK DÖKÜMÜ #Wattys2015
Genel KurguMELEK'İN HİKAYESİ AŞK DÖKÜMÜ ( Gitme Kal Diyemedim ) Ölmek neydi? Kimilerine göre,beyaz kefenlere sarılıp, soğuk ve karanlık toprağa girmek ya da unutulmaktı belkide. Peki insan yaşarken ölebilir miydi? Ne zordu bu soruların cevapları. Ama Melek iç...