İyi okumalar dilerrriim 💞
(Bölümde rahatsız edici içerik bulunabilir)
"Anlıyorum."
Kısa bir sessizlikten sonra Jimin tereddütle araladı dudaklarını.
"Yani annen yüzünden başladın sigaraya?"
"Yani, öyle denebilir. Öz annem sigara içmezdi. Bana da kesinlikle içmememi yoksa akciğer kanseri olabileceğimi söylerdi ama kendisi akciğer kanserinden öldü. Demek ki sigara bi halta yaramıyormuş dedim. Kanser olana kadar içeceğimi söyledim kendime."
Kırmızı kadehindeki şaraptan bir yudum daha aldıktan sonra masaya geri koydu bardağı.
"Sizin sigara sevmemenizin bir nedeni var mı?" Alaycı bir gülümseme takındı ve Jungkook'a döndü.
"Kızmayacaksan anlatacağım?"
"Neden kızayım ki?"
"Sigarayı değerli hayatını değersiz görebilecek kadar gerizekalı insanların içtiğine inanırım. Neden içtiklerini anlayabiliyorum. Ama hepsinin olmasa da çoğunun değerli hayatları var.
Ailesi ile arası iyi olan, mutlu, öz güvenli, mantıklı ve sağlıklı bir insan neden sigaraya başlasın ki?"
"Tam olarak kendinizi tarif ettiniz."
"Ailem olduğunu da nerden çıkardın?"
Jungkook dondu. Yanlış bir sey söylediği için gerildi ve öylece durmaya başladı. Ailesi yoksa güzel pot kırmıştım
"Çok iyi bir ailede büyümüş gibisin ondan dedim."
"Anne ve baba ile büyüsemde onlarla büyümedim gibi ben. Yani yaşıyorlar hâla daha hayattalar ancak görüşmüyoruz."
"Bir sebebi var mı?"
"Liseden mezun olur olmaz onlarla yaşamayı bıraktım. Onlar Portekiz'deler, ben ise buradayım."
"Anladım."
Beraber sessizleşip önlerindeki yemekten yemeğe devam ettiler. Gece vakti, karanlık havada, baraj kenarındaki bu hoş restoranda baş başa yemek yiyolardı.
Jimin ilk defa korumaları dışında birine ailesini ve hayatından bazı parçalarını anlatma gereği duymuştu. Aldığı tepkiler sağ olsun bundan pişman değildi.
Restoranın barajı gören balkonundaki manzaraya baktı Jimin. Tarihi yerleri, coğrafi mekânları, müzeleri çok severdi. Bir müzeye gider, çıktığında ise içerideki her görüntü ve bilgiler ezberinde olurdu.
Jimin'in dışarıyı izlemesi Jungkook'un dikkatini çekti. Şarabından bir yudum aldı ve onun baktığı yere bakmaya başladı.
"Nereye bakıyorsun?"
"Baraja ve arkasındaki dağlara. Ne kadar muazzam değil mi?"
"Gerçekten de öyleler." Dedi.
Bakışlarını barajdan çekip Jimin'in üzerine diktiğinde Jimin baraja bakarak konuşmaya devam etti.
"Suyun kenarındaki ışıklar çok ayrı bir hava katıyor. Oldukca büyüleyici."
"Fazlasıyla büyüleyici hem de." Jimin'e bakarken konuştu Jungkook. Yan profilinin ne kadar güzel olduğunu düşündü.
Jimin henüz Jungkook'un ona baktığını fark etmemişti.
"O kadar büyüleyici ki; insanın gözlerini üstünden alası gelmiyor. Sanki insan gözlerini kırpmak bile istemiyor çünkü..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
// TRUTH \\ Jikook
FanfictionJimin: Bırak bu şehri, dünyanın herhangi bir yerinde saklansan bile seni bulacağım ve sana ölmek için yalvarana kadar işkence edeceğim Jungkook. Jungkook: Saklanmaya ne gerek var Jimin? Senden kaçsam bile, senden kaçmayı başaramıyorum. -Park Jimin...