// TRUTH \\ Jikook

Bölüm 20

"Jimin, ben senin oraya yalnız başına girmeni istemiyorum. Başına neler gelebileceğini düşündükçe bile kötü oluyorum." Diye sulu gözleriyle konuştu Jungkook.

Hoseok, Yoongi, Jungkook ve Jimin, içeriyi inceleyecekleri geneleve gelmişlerdi ve orayı takibe alacaklardı. Herkes oldukça hazırdı, bir kişi hariç; Jungkook.

Burada olan her bir şey, Kore'deki amirlere raporlamak için oldukça kıymetliydi ve bu yüzden Jimin'e izin vermesi gerekiyordu ancak korkuyordu. Bu görev yüzünden gerçekten genelevde onu zorla tutmalarından korkuyordu.

Jimin gülümsedi ve karşısındaki duygusal adamın yüzünü kibarlıkla avuçladı.

"Sana anlattığım şeyleri hatırlıyorsun değil mi, kumarhane çıkışı? Bununla başa çıkabilirim. Sadece bana güven, yaklaşık iki saate dönmüş olacağım."

Esmer bedenin kaşlarını çatması üzerine çok olmasa bile sert şekilde vurdu yüzüne. Böyle bir duygusallık sadece aklında dolanan bir olaya sebebiyet verecekti. Bu yüzden uzamadan bitirmeyi denedi.

"Hadi amına koyayım, iki aşık adamı izlemek ne kadar sıkıcıymış." Diye lafa girdi Yoongi.

Hoseok ile beraber oturmuş, Jimin ile Jungkook'un konuşmasının bitmesini bekliyorlardı. "Çok geç olacak ve siz hala öpüşüp koklaşıyorsunuz."

Jimin sert bakışlarını Yoongi'ye çevirdi ve gözlerini asla kaçırmadan Jungkook'un yanaklarını tutup dudaklarını sertçe öptü. İkisinin dudakları değerken yalnızca iğneleyici ifadesiyle Yoongi'ye bakıyordu.

Dudaklarını ayırdıklarında orta parmağını kaldırarak Yoongi'ye gösterdi.

"Burada sana sesini kesmen gerektiğini söylüyor Yoongi."

"Önce senin kesmeni tavsiye ederim Hoseok."

"Sikik herif."

"Orospu çocuğu-"

"Sizi izlemek daha sıkıcı geliyormuş baksana. En azından bizim konuşmamızda duygu var." Jimin'in laf sokması üzerine arabaya yaslanmış bedenlerin ikisi de seslerini kesti ve bakışlarını kaçırdılar.

Jimin derin bir nefes aldı. Artık geneleve girme vakti gelmişti. Son kez Jungkook'a bakıp kendi üstünü başını düzeltti ve adımlarını ilerletti. Yanlarından ayrılırken kulaklığı biraz daha ittirdi kulağının içine ve saçlarını geri atarak gireceği binanın önüne vardı.

Arkasında iki arkadaş ve bir de endişeli sevgili bırakmıştı.

"Başına bir şey gelmeyeceğine emin misiniz? Sorun olursa ne yapacağız-"

"Jungkook, sakin ol." Dedi Hoseok üçü birlikte arabanın içine yerleşirken. Ön koltukta yan tarafa oturan Jungkook'un bacağına dokunup onu rahatlatmayı denedi ve konuşmaya devam etti.

"Jimin, sana anlattığından çok daha derin ve güçlü biri. Güçlüden kastım ağlamıyor olması değil. Duygu, hareket kontrolu inanılmazdır. Bir sorunda çözüme odaklanmasını bilir ve kendini koruyabilir. Buraya bizim bile gelmemizi istememişti aslında, biz işini kolaylaştırmak için gelmek istedik."

Bu Jungkook'u biraz bile rahatlatmamıştı. Hala gergindi, hala morali bozuktu. Arabadan inip sırtının bir kısmını arabaya yaslayarak Jimin'den gizli cebinde tuttuğu sigara paketini çıkardı ve ince dudakları arasına bir dal yerleştirdi.