"Hoseok, bindin mi?"
"Uçakta telefonum kapalı oluor ya Jimin nasıl binmiş olayım?"
"Doğru söylüyorsun."
"Sen ne diye o kadar kişiyle Amsterdam'a gittin? Dökülmenin vakti geldi de geçiyor."
"İşime burada devam edeceğim, ancak dediğim gibi sana ihtiyacım var, o zaman anlatırım."
"Yarın sabah saat on bir gibi otelde olacağım. Detayları bana yarın söykeyeceksin. Senden tek ricam. Başını belaya sokma."
Jimin karşısında durduğu aynanın üzerinden kendine son kez baktıktan sonra gülümseyerek konuşmaya devam etti. "Sen merak etme."
Telefonu kapattıktan sonra giydigi kumaş ceketin, deri ile kaplanmış yaka kısmını düzeltti ve ağır, şık kolyesini boynuna geçirdi. Giydiği takım elbise onu sanki hiç değilmiş gibi inanılmaz seksi göstermişti.
Şifonyerin üstünde duran parfümünden sıktı ve odasından ayrıldı. Jungkook'a mesaj atmayı da ihmal etmemişti.
Jimin
Neredesin?Çıkıyorum ben
Jungkook
Kapının önündeyimJimin
İniyorumJungkook
Bu aradaNe giydiniz acaba?
Jimin
Takım elbiseNeden ki?
Jungkook
Resmi bir seyler giymedim çünkü deSorun olmaz herhalde?
Jimin
Çıplak gelmediğin sürece sorun yok
Yazdıktan sonra cevap gelmesini beklemeden telefonu cebine koydu ve aşağı inerek otelin kapısına yürüdü. Kapıya gittiğinde gördüğü manzara karşısında şaşkındı.Jungkook altına bol kumar bir pantolon ve üstüne de omuzlarını belli eden dar, siyah bir boğazlı giymişti. Jimin'in gözleri istemsizce dikkat çekici ve oldukça belirgin olan göğüs kaslarına kaydı.
Gözlerini alamıyordu.
Jungkook, Jimin'in bakışlarının gittiği yeri merak ederek izlediğinde, kendi göğüslerinde bitmesini beklememişti. Arsızca gülümseyerek karşısında oldukça ateşli görünen bedene yaklaştı.
"Bu kadar hoşunuza gittiyse, döndüğümüzde odama beklerim."
Jimin gözlerini kaçırdı duyduğu sey ile. Başını çevirip sanki hiç bakmıyormuş gibi davranarak salağa yatmayı denedi. "Ne alakası var?"
"Peki." Dedi Jungkook uzatmadan.
"Sen öyle diyorsan öyledir." Öylece kapının önünde dikilip dururlarken yürümek ilk Jimin'in aklına geldi.
"Hadi gidelim."
Kumarhaneye giden o sessiz ve karanlık yol boyunca fazla muhabbet ettikleri söylenemezdi. Yol, Jimin'in telefondan yolun tarifine bakmasıyla ve Jungkook'un Jimin'i boydan boya süzmesiyle geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
// TRUTH \\ Jikook
FanfictionJimin: Bırak bu şehri, dünyanın herhangi bir yerinde saklansan bile seni bulacağım ve sana ölmek için yalvarana kadar işkence edeceğim Jungkook. Jungkook: Saklanmaya ne gerek var Jimin? Senden kaçsam bile, senden kaçmayı başaramıyorum. -Park Jimin...