Kız Kıza Gezelim Bu Gece

5.

Ayaklandım ve çantamı hazırlayıp yemekhaneye indim. Yemek saati olduğundan herkes buradaydı. Ayşe'ye sarıldım. "Hoşça kal." dedim ona. Ayşe bu yurtta sevdiğim nadir insanlardandı. 

"Nereye gidiyorsun?" 

"Yakında öğrenirsin." diğerleriyle de vedalaştım. En son Tuğba'yla da vedalaşırken Hicran yanıma geldi.

"Ne oldu Betül? Tartıştık diye kursu mu terk ediyorsun?"

"Elimden gelse dünyayı terk ederdim karşılaşmayalım diye ama maalesef karakola kadar gidebiliyorum."

"Ne diyorsun Betül?" 

"Polise gidiyorum Hicran."

"Dalga mı geçiyorsun?" kaşları çatıldı ve sonra sesi yükseldi. "Oyun mu oynuyoruz?"

"Eleniyorum gibi düşün. Kendim için oyunu bitiriyorum."

"Bizim suçumuz ne?"

"Sizin suçunuz olmadığı için tek gidiyorum. Zaten kazayı ben yapmadım mı Hicran? Biz değil, ben çarptım. O yüzden siz değil, ben gidiyorum. Merak etme, sizi masum bırakacağım." Sümeyye geldi yanımıza hızlı adımlarla. 

"Anasını satayım ya, ne oluyor yine?"

"Betül karakola gidiyormuş." dedi Hicran derin bir nefes verip. 

"Betül?" Meyra geldi sonra yanımıza.

"Bir şey söyleyeceğim ama herkesin içinde olmaz. Bir gelin." lavaboya girdik. Ve sonra benim gördüğüm not kağıdını okudu. "Betül." dedi bana bakarken. "Bunu senin yatağında buldum. Niye bize söylemedin?"

"Her ne kadar Hicran gıcık olsa da bu konu da haklı. O adama ben çarptım ve karakolu seçtim kızlar. Konun sizle alakası yok."

"Olay yerine gidelim, bakalım ne istiyorlarmış." dedi Hicran Meyra'ya bakarak.

"Kararımı verdim Hicran."

"Belki adam ölmemiştir. Bir gidelim Betül. Bir şansımız var. Gidip karakola mahvetme hemen. Belki hiç bir şey olmaz."

"Allah aşkına Sümeyye."

"Bir gidelim Betül." dedi Meyra. Gözlerimi yere indirdim ve derin bir nefes ayrıldı dudaklarımdan.

"Gidelim bakalım." 

-

Kaza alanına çok yakın bir yerde durduk. Siyah bir arabanın kapısının önüne bir adam sinmişti ve karşısında başka bir adam sinirli bir şekilde bir şeyler söylüyordu. Biraz daha yaklaştık. Sonra sinirli adam diğer adama silah doğrulttu. Ve ben istemsizce çığlık attım. Adam kafasını bize çevirdiğinde Meyra'yla Sümeyye koşmaya başladı ve Hicran da benim elimi tutup beni çekiştirerek koştu. Adam da peşimizden geldi. Kısa bir süre sonra Meyra gözden kayboldu. Sonra da Sümeyye. Hicran bir an da taşa takıldı ve yere çakıldı. Ellerimiz ayrıldığında bir an ona bakıp kaldım. Ve sonra bir elin dudaklarıma baskı uyguladığını hissettim. Kısa süre de gözlerim karardı ve sonra birisi beni kucağına aldı. Yavaşça kapandı gözlerim...