Asillerin Düşüşü (Ara Verildi)

ikinci bölüm

İkinci bölümden selamlar! Hikayemizi paylaşarak başkalarına da ulaşmasına katkıda bulunursanız çok mutlu olurum🧡

Ahsen mutfakta salata ve sosların hazırlığı ile ilgilenirken Elif ve Sümeyye de ona yardım ediyordu.

Erkekler bahçede mangalı yakmaya çalışırken Deva paytak paytak yürüyerek bahçeye çıkıp babasının paçasına yapıştı.

Öğlen uykusundan yeni uyanmıştı. Hafif dalgalı saçları her adım attığında uçuşuyordu. Gözlerini ovuşturdu. Önünü bile göremiyordu.

"Babacım." Diyerek paçasından çekiştirdiği adama uzanmaya çalıştı. "Kucağına al beni!"

Cihangir eğilerek Deva'yı kucağına aldı. Bu sırada büyük bir kahkaha atmayı da ihmal etmemişti.

"Kızım aşk olsun ama!" Diyerek arkadan miniğine seslendi Muaz. "Beni nasıl karıştırdın sen ya?!"

Cihangir kızın yanağını öpüp, "Kraliçe bu kız ya! Kraliçe!" Dediğinde Muaz yalandan gözlerini devirdi. Kızının bu hallerine bitiyordu.

"Sen niye uyandın İkbal'im?" Diye sordu kızına doğru gelirken.

Cihangir Deva'yı onun kucağına vermeyip kendisiyle beraber geriye çekti. Furkan güldü. "Ulan hepinizin çocuğu var. Ama hâlâ görmemiş gibi davranıyorsunuz!"

Cihangir, "İki çocuk sevmeyelim mi Furkan? Bi sal bizi be!" Diyerek tekrar Deva'nın yanağını öptü.

"Bu adama vermeyelim seni değil mi?"

Bu sırada Muaz gülerek Furkan'a döndü. "Yürü git oğlum! Bu babalık işini en çok sen abartıyorsun! Allah gelecek de İnşirah'ın yardımcısı olsun."

Muhammed'in de, "Valla onun mu yoksa kocasının mı? Ben adama daha çok üzülüyorum." Diyerek sohbete dahil olması ile Furkan gözlerini devirdi.

"Ne abarttınız lan! Hiçte öyle bir şey yok. Hem benim kızım evlenmeyecek."

Hepsi ona acır gibi bakarken dayanamayıp, "Hayır." Dedi. "Evlenmez lan! Babasına bunu yapmaz?"

Ali onun gerçekten kızı henüz dört yaşındayken bile bunu düşündüğünü görerek üzülüp konuyu değiştirdi.

Sohbetleri devam ederken çocuklar da bahçenin ön tarafında oyun oynuyorlardı.

Bera, Fetih ve Safa kendi aralarında basketbol oynarken; Usame, Enise Mihra ve Reha da bahçeye giren bir kedinin peşinde koşturuyorlardı.

Ubeyde, Hümeyra ve Devin de Ahsen'in onlar için serdiği örtünün üzerinde legolarla kule yapmaya çalışıyorlardı.

Dide, Aksa, İnşirah ve İkbal Deva da annelerinin zorlaması ile uykuya gönderilmişlerdi.

İkbal Deva uyandığı gibi arka bahçeye çıkarken Aksa da ön bahçeye abisinin yanına koşturmuştu. Safa oyuna girip bozan kız kardeşini durdurmaya çalışırken Fetih gülerek, "Sen de oynayacak mısın Aksa?" Diye sormuştu.

Bir süre onu kenara geçmesi için ikna ettiler fakat olmayınca kocaman top ona gelmesin diye oynamaya ara verdiler.

Bu sırada Deva da onların yanına gelmişti. Enise'nin kucağında ki kediye hayranlık dolu bakışlar attığı sırada ablası gibi davranan Enise de onu yanına çağırmış ve üçlünün arasına Deva da karışmıştı.

Deva tüylü hayvanlara alerjisi olan bir çocuktu. Tabi küçük oldukları için çocuklar bunu aklında tutamıyordu.

Deva kediyi sevdiği sırada İkrime dayısı aralarına katıldı ve çocukları yemeğe çağırmak için ön bahçeye geçti. Ama Deva'yı kediyi severken gördüğü gibi hafif telaşlı bir şekilde gelip Deva'yı aralarından aldı.