üçüncü bölüm

449 67 252
                                    

Bölümü düzenlemeden atıyorum. Lütfen bol bol yorum yapın fikirlerinizi belirtin. Sizinle sohbet etmek çok hoşuma gidiyor vaktim oldukça cevap vermeye çalışıyorum hiç cevap veremesem bile tepkilerinizi okumak güzel oluyor.




Merdivenlerden inerken tişörtünün eteğini düzelten Bera bu sırada saati öğrenmek için de kolunda ki saate baktı.
Tam bu esnada çalan zil ile kalan iki üç basamağı da sakince ve acele etmeden inerek kapıyı açtı.

Karşısında tanımadığı bir adam vardı. Adamın kargo operatörü olduğunu üzerinde ki kıyafetten anlarken, "Buyrun?" Diye sordu. Evden biri bir şey mi sipariş etmişti?

"Bera Vuslat?" Diye sordu adam. Bera es vermeden, "Benim." Diye yanıtlarken adamın uzattığı kağıda imza atıp geri verdi.

Adam ona ufak bir kutuyu teslim etti. Bera adam giderken arkasından kapıyı kapatıyor mu diye kontrol edip içeri girdi.

Bahçe kapısını kim açık bırakmıştı yine?

Salona doğru ilerleyip koltuklardan birine oturdu. Ardından kutunun üstünde ki bantlardan ve paketten kolayca kurtulup kapağını açtı. Gördüğü malzemelerle dudağında meraklı bir kıvrım hafifçe yukarı kıvrılarak keyifli bir gülümsemeye dönüştü.

Gülümsediği nadir anlardandı.

Ufak da bir not vardı.

Canım yeğenim, bunu görünce aklıma sen geldin. En yakın zamanda görüşelim.

-Yiğit dayın

Kağıdı masanın üzerine bıraktı. Yiğit Yüksel aslında annesinin amca oğluydu ama annesi ile aynı zamanda süt kardeş olduğu için dayısı sayılıyordu. Her ne kadar babası ve İkrime dayısı gıcık olduğu için bunu kabul etmese de durum buydu.

Ailede ki herkesin Bera'ya özel bir ilgisi vardı. Bu yüzden Bera sürekli özel hediyeler almaya alışıktı. Bunlardan biri de Yiğit dayısının gönderdiği esans olabilirdi. Cam şişenin içinde duran esansın güzel koktuğuna emindi.

Şimdiden aldığı hazla cam şişenin kapağını dikkatli bir şekilde açıp burnuna yaklaştırdı. Havaya dağılan kokuyu zerresine kadar içine çekerken rahatlayarak nefesini bıraktı.

Kapağını kapattığı şişeyle beraber yukarı kata çıkıp şişeyi odasında komodinin üzerine bıraktı. Daha sonra onu koleksiyonuna ekleyecekti.

Tekrar aşağı inip anahtarlarını alarak evden çıktı. Yeterince vakit kaybetmişti.

Günlerden çarşamba olduğu için kimse Bera'yı uyandırmamıştı.

Her hafta çarşamba günü normalde kalktığından daha geç bir saatte kalkar, biraz kendi kendine takılırdı.

Ardından tüm günü kendine ayırır bazı haftalar sahafları bazı haftalar da koku satın almak için gittiği özel yerleri dolaşırdı. Gün boyu sadece bununla ilgilenmekten büyük keyif alırdı.

Garaja girip babasının geçen sene hediye ettiği mat siyah motorunu özenle garajdan çıkardı.

Yamaha R6 babasının maddi olarak aldığı en pahalı hediyeydi. Annesinin iki hafta boyunca küsmesine sebep olsa da motoru en sevdiği şeydi. Ya da sevmeye en yakın olduğu şey.

Ahsen'in en korktuğu şey oğlunun motor kazası yapmasıydı. Motor onun gözünde canavar gibi bir şeydi.

Annesine söz verdiği için kaskını, kolluklarını ve dizliğini taktı. Yola çıkmaya hazırdı.

Asillerin Düşüşü (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin