birinci bölüm

976 85 280
                                    


Yeni bir hikaye, yeni bir dünya, hepiniz hoşgeldiniz♡

Umarım beğenirsiniz. Elimde ki bölüm önceden yazıldığı için atıyorum. Bölümler haftada bir veya iki haftada bir gelebilir.

(Kül'ü daha bitirmedim bitirdiğim zaman onu da atacağım.)

Asillerin Düşüşü'ne bir fırsat verin, pişman olmayacaksınız))

"Yemin ederim bu defa beni tutamazsınız! Ağzına sıçacağım onun!"

Muaz Vuslat kolundan tutan arkadaşını umursamayarak kolunu ondan kurtardı.

"Bırak abi, bırak! Bu defa alttan almayacağım!"

Cihangir Uygar dudaklarını birbirine bastırarak bir şey demediğini belirten bir şekilde omzunu silkse de Muaz oldukça sinirliydi.

Cihangir bir şey demese de Muaz'ın arkasından  gelen Furkan  gülerek onun sırtına vurdu ve hemen yanına geçerken de, "Önce sinirleniyorsun ama çocuğu görünce de yumuşuyorsun abi." dedi.

Doğruydu. Çocuklarına asla uzun süre öfkeli kalamıyordu.

İç geçirerek aldığı soluğu yavaşça geri verirken omuzları düşer gibi oldu.

"Gördünüz sizde lan! Haşat etmiş milleti! Nasıl baş edeceğim ben bu çocukla?!"

Furkan yine güldü. "İyi dövmüş koçum benim be!" Dediğinde Cihangir de kendini tutamayıp güldü.

Muaz da sırıtırken aklında Ahsen'in evde ikisine birden atacağı nutuk vardı. Yine babası kılıklı diye başlayan cümleler duyacağından emindi. Keza Bera da öyle.

Ama en azından Muaz biraz olsun umursuyordu. Bera da ise tık yoktu. Defalarca kez aynı hataları özenle yapabilirdi.

"Kaç kişiyi dövmüş lan?"

"Abi ne dövmesi ya?! Bi dur sen de! Çocukları birbirine düşürmüş ayarsız. Nasıl beceriyor onu da anlamıyorum ki, ben bile bu kadar değildim!"

Hepsinin yüzünde manidar bir ifade belirirken hiçbiri buna inanmamıştı. Yine de şuan konu yıllar öncesi değildi. Bera'ydı.

Sonunda okul zili çaldığında arabanın yanında ki üçlünün gözleri okuldan çıkıp onların olduğu yöne doğru gelen kişiyi buldu.

Bera Vuslat.

Etrafında ki kimseyi umursamadan elinde ki telefonda bir şeylere bakarken parmağının ucuyla da dudağının kenarını kaşıyordu. Yine ilgisini çekecek bir şey bulmuştu demek. Muaz başını umutsuzca iki yana salladı. Bera onu çok yoruyordu. On dört yaşında bir çocuk olarak hem de.

"Lan!" Diye bağırarak onun dikkatini çeken Furkan amcası olmuştu. Ona gel işareti yaparken Bera adımlarının temposunu asla bozmadan ilk onun yanına ulaştı.

"Amca," diye mırıldanarak Furkan'a sarıldı. Ardından Cihangir'e yöneldiğinde göz ucuyla babasına baktı. Muaz ellerini ceplerine atmış alttan alttan onu izliyordu.

Onun tepkisini ölçerken sakin ve ılımlı gözükmesiyle, Bera, "Polat amipi-" diye başlamıştı ki babasının ve amcalarının eş zamanlı olarak kaşlarını kaldırmaları üzerine boğazını temizleyerek düzeltti.

"Yani Polat denen eleman... çantamı karıştırıp defterimi almış. Bunu karşılıksız bırakmam düşünülemezdi bile!"

"Bi defter oğlum. Bıraksaydın karşılıksız! O çocukları sırf bir defter için mi o hâle getirdin?!"

Asillerin Düşüşü (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin